Yalova'da üretilen doğal dezenfektan üniversite yerleşkesinde kullanılmaya başlandı

Yalova Üniversitesinde (YAÜ) bir grup akademisyen tarafından yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı üretilen alkolsüz dezenfektanın kullanımına yerleşkede başlandı.

Yalova Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Recep Özcimder ile Kimya Bölümü öğretim üyeleri, hipokloröz asit ve antibakteriyel iyonik gümüş çözeltisi içeren doğal dezenfektan üretti.

Araştırmalar sonucunda bu ürünün, Kovid-19'un yanı sıra tüberküloz, lejyonella, H1N1 (domuz gribi), HIV ve Hepatit B gibi ciddi virüsler dahil olmak üzere birçok bakteri ve mantar üzerinde yüzde 99,7 sterilizasyon gerçekleştirdiği görüldü.

Proje hakkında AA muhabirine bilgi veren Özcimder, virüslere karşı "oksijen, klor ve ultraviyole ışın" olmak üzere 3 etkili yöntem olduğunu, araştırmalarının ardından doğal dezenfektan imal edebilmek için klor kullanmaya karar verdiklerini söyledi.

Çamaşır suyunda da klor bulunduğunu ve negatif yüklü olduğu için insanlara zarar verdiğini vurgulayan Özcimder, "Hipokloröz asitteki klor ise nötr yüklü olduğu için mikroorganizmaların zarından içeri girerek virüsü yok edebiliyor. Bunun üzerine hipokloröz asit üretmeyi kararlaştırdık." dedi.

Özcimder, dizayn ettikleri cihaz sayesinde pH değeri 6 olan ve cilde zarar vermeyen hipokloröz asit elde ettiklerini aktardı.

Ürettikleri doğal dezenfektanın vücuda herhangi bir yan etkisinin bulunmadığına, solunmasında da mahsur olmadığına dikkati çeken Özcimder, şöyle devam etti:

"Hazırladığımız dezenfektan ile maskelerimizi dezenfekte edebiliyor, yüzümüze dahi sıkabiliyor, soluyabiliyoruz. Bu şekilde hem kendimizi dış etkenlere karşı koruyabiliyor hem de virüslere karşı etkili bir savunma geliştiriyoruz. Biz bu çalışmayı daha da etkili hale getirebilmek için ürettiğimiz hipokloröz asit içerisine nano gümüş iyonu katıyoruz ve etki zamanını uzatıyoruz. Gümüş iyonu katarak dezenfektanın etki zamanını iki günden bir haftaya uzattık. Hipokloröz asidin yapısının kolay olması, herhangi bir kimyasal ve özellikle alkol içermemesi ile ürünümüzün doğal ve etkili bir dezenfektan olarak günümüzde yerini alacağını düşünüyorum. Ürünümüz, bütün testleri yapıldıktan ve ruhsat alındıktan sonra raflardaki yerini alacaktır. Özellikle cami ve ibadethanelerde rahatlıkla kullanılabilecek."

Dizayn ettikleri cihazla saatte 300 litre dezenfektan üretilebiliyor

Özcimder, rektörlük giriş kapısına kurulan dezenfektan tünelinde kullanılmaya başlanan ürünün talep olması halinde kamu kurumları veya özel sektör tarafından da uygulanması konusunda yardımcı olabileceklerini dile getirdi.

Kış mevsiminde Kovid-19'un gribal enfeksiyonlarla birleşme ihtimalinin olduğunu anlatan Özcimder, buna karşı şimdiden tedbir alınması gerektiğini belirtti.

Dr. Öğretim Üyesi Özcimder, "Ürünümüzle rahatlıkla sebze ve meyvelerimizi, yaşadığımız bütün alanlarımızı hatta evde beslediğimiz evcil hayvanlarımızı bile dezenfekte edebiliriz. Deneysel amaçla dizayn ettiğimiz cihazımız küçük olmasına rağmen saatte 300 litre dezenfektan üretme kapasitesine sahip. Biz ihtiyaç duyduğumuz takdirde bunun daha büyüğünü de dizayn edebilir, yeterince üretim yapabiliriz." diye konuştu.