Diablo 3: Konsol inceleme

Diablo III... Yıllarca beklendi, deliler gibi reklamı yapıldı, insanlar satış günü dükkan kapılarında kuyruk oldu. Sonuç: Hüsran. Fakat buradaki hüsran, oyunun kötü olmasından çok daha öte kullanıcıların oyuna yaptıkları. Diablo III zaten piyasaya çıkmadan bir yıl önce ilk defa kendisini basın mensuplarına tanıtmış, akabindeyse birçok farklı detayını son kullanıcıya vermişti. Ne hikmettir ki aynı kullanıcı sadece Diablo III adı için oyunu satın almış, bilgisayarına kurup oynamaya başladığı zaman, sanki son bir yıldır tanıtılan oyunu bilmiyormuşçasına sırt çevirdi Diablo III'e ki bu oyun sektöründen alışık olduğumuz bir manzara. Pek tabii Blizzard'ın da hataları vardı. Hala o eski Diablo oyuncularının var olduğunu hesapladı ve aynı dört bölümü, baştan aşağıya dört kere bitirme zorunluluğunu, hiç düşünmeden oyuna ekledi. Esas unutulansa, 2000 yılında Diablo II ile büyümüş olan neslin, kendinden habersiz olduğu, "Oyun çıksın deliler gibi oynayacağım." şeklindeki kendisini kandırmasıydı belki de zira artık aynı insanların, bundan 12 yıl önceki kadar oyuna ayıracak vakit yoktu... Pek tabii Blizzard'ın en büyük pazar hatalarının ardı arkası kesilmedi Diablo III ile. Bir süre sonra oyun içi altın satışı başladı ve çok cüzi miktarlara, milyonlarca altın satışı yapıldı. Hal böyle olunca da açık arttırma sistemindeki fiyatlar tavan yaptı ve bir anda oyun, en çok parayı basanın, en iyi eşyaya ulaşabildiği bir sisteme dönüştü...