Plajda Pişti Korkusuna 'Kişiye Özel' Çözüm

İZMİR'de moda tasarımcısı Özlem Azak Erkan, hazır giyimde kanıtladığı başarısının ardından 'haute couture' (kişiye özel) olarak ürettiği mayokini ve bikiniler ile yeni bir akım başlatırken kadınları da plajda 'pişti olma' korkusundan kurtardı.

Özlem Azak Erkan, İzmir'de cesaretle bir ilki gerçekleştirerek iki yıl önce mayokini ve bikini tasarlamaya başladı. Erkan, hem mayo ve bikinilerde uygun beden ölçüsünü arayan hem de plajlarda üstündekini başkasında görmek istemeyen kadınlar için 'haute couture' mayolar yaratıyor.

HAYALİ TİYATROCULUKTU

Hayali tiyatro oyunculuğu olan Özlem Azak Erkan, lise eğitiminden sonra amatör olarak tiyatro ile ilgilendi ve uzun süre çeşitli tiyatrolara kostüm tasarımları yaptı. Daha sonra eğitim aldığı 100'üncü Yıl Olgunlaşma Enstitüsü Moda Tasarım Bölümü'nden 1998 yılında mezun olan Erkan, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Anasanat Dalı Moda Tasarımı Bölümü'nden mezun olduğu 2003 yılında da kendi şirketinde atölye çalışmaları yaparak çeşitli kostümler tasarladı. İlk olarak Hugo Boss firmasında model uzmanı olarak görev yapan Erkan, 2005- 2008 yılları arasında ihracat firmalarında çalışarak Zara, Bershka, River Island, Celio gibi dünya firmalarına tasarımlar yaptı.

TASARIMDA İL SINIRI YOK

Bir yandan ihracatçı firmalara tasarım yapmayı sürdürürken, diğer yandan da kendi şirketini kurarak birikimlerini 'Azaq' markası için kullanan Erkan, İzmir'de bir ilki gerçekleştirdi ve 2008 Galata Moda Alaçatı organizasyonuna mayo koleksiyonuyla katıldı. Plajlarda düzenlediği defilelerle de tasarımlarının tanıtımını yapan Erkan, ürünlerini İstanbul ve Ankara'da da satma imkanı bulduğunu belirtiyor. "Nerde oturduğunuzun önemi yok, ne kadar girişimcisiniz o önemli" diyen Erkan, tekstil ve hazırgiyim sektörünün geleneksel kafa yapısının dışına çıkanların kazançlı çıktığının altını çiziyor.

TEKST OKUR GİBİ KUMAŞLARI OKUMAK

Tasarımcılığın da cesaret isteyen bir iş olduğuna dikkat çeken Özlem Azak Erkan, İstanbul'daki potansiyelin İzmir'de de kullanılarak kalıpların yıkılacağına inanıyor. Kendini 'zoru seven, asi' bir insan olarak tanımlayan Erkan, "Tiyatroya ilgiliydim ama o benim için ödev olduğunda kaçtım. Bu yeteneği tasarımcılıkta kullanabileceğimi farkettim ve eğitim aldım. Daha sonra yaptığım işi tasarım ofisine dönüştürdüm ve kendi markamı yarattım. 'Azaq' isimli markamla koleksiyonlar hazırlamaya başladım. Kendi vizyonunuzu markanızla bütünleştirebilirseniz tasarımlarınız sizi ancak o zaman yansıtabiliyor" diyor. Tasarım işine olan tutkusunu her fırsatta dile getiren Erkan, "Ben bu işe gönül koydum. Tiyatroda tekst okur gibi kumaşları okumak, sahneye çıkar gibi tasarımlarımı sunmak istiyorum" sözleriyle heyecanını vurguluyor.

DİKİM VE ÜRÜN KALİTESİ 'TAKINTI'

Plaj kıyafeti tasarımına da bu düşüncelerle başladığını aktaran Erkan, kalıp çıkarmadan dikime kadar hassasiyet gösterilmesi gerektiğini savunuyor. Daha önce hiç denemediği mayo tasarımına başlayınca İzmir'de bu alanda tasarım yapan firma olmadığını şaşkınlıkla farkettiğini dile getiren Erkan, dikim ve ürün kalitesini özellikle Hugo Boss deneyiminden sonra 'takıntı' haline getirdiğini ve kendi firmasında da bu işi profesyonellerle yürütme yolunu seçtiğini belirtiyor.

PİŞTİ OLMA FOBİSİNE BİRE BİR

Plaj giyimini tanımaya başladıkça kadınların aynısını başkasının da giymesi fobisine ve uygun mayo bulamama sıkıntısına daha yakından tanıklık eden Erkan, 'Pierre Cardin' kumaş kullandığı mayokini ve bikinileri 'haute couture' olarak tasarlama çözümünü bulduğunu anlatıyor ve ekliyor:

"İlk defileden önce bir ay süre vardı ve 35-40 parçalık mayo defilesi yapmaya karar vermiştim. Sponsor bulduktan sonra tasarımlarım Galata Moda Alaçatı'da sergilendi. Daha sonra gece kulübü ve plaj partileri ile çeşitli tanıtımlar yapmaya devam ettim. Yaptığım işe çok inanıyordum ve karşılığını mutlulukla aldım."

KEMERALTI İLHAM KAYNAĞI

Kumaşı ve makineleri farklı olan plaj kıyafetleri için bu yönde üretim yapmayan İzmir'de başlangıçta zorlandığını kabul eden Erkan, şöyle devam ediyor:

"Defileden önce yıllık iznimi aldım. Elimde çizimler ve sponsor isimleri ile dolaşırken aradığımı Kemeraltı'nda buldum. Normalde de Kemeraltı bakırcısından demircisine benim için bir ilham kaynağı. Galata Moda'ya defileyi yetiştirmem için gerekli olan herşeyi Kemeraltı'nda küçük bir imalathanede buldum. Kendi atölyesi olan ve kumaşı da temin edebileceğim bu insanlar sayesinde 2- 3 gün içinde tüm mayolar dikildi. Bu küçük atölyeyi kalkındırmak istiyorum. Şimdi mümessil firma olma yolundayım."

Burcu TANER-İZMİR-DHA