
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'ya seslenen Sinem, ''Sayın Bakanımız kız çocuklarının, engelililerin okuması için kampanyalar düzenliyor. Ben hem kızım, hem de engelliyim. Ama sorunum çözümlenmezse okuyamayacağım
ENGELLİ MİLLİ EĞİTİM !
İZMİR'de yürüyerek girdiği ilköğretimden tekerlekli sandalyeye mahkum olarak çıkan öğretmen kızı 14 yaşındaki Sinem özdemir'in lisede okuma umutları 'engellere' takıldı. Bulundukları ilçede engelli tuvaleti, asansörü olan tek lisenin yedek listesinde 4'üncü sırada kalan Sinem, ''Bir milletvekili, bakan kızı olsaydım bunların hiçbirini yaşamazdım. Milli Eğitim Bakanımız Nimet Çubukçu'nun sesimi duymasını, engelli kontenjanı açarak okumamı sağlamasını istiyorum' dedi.
Emekli sınıf öğretmenleri Şahine Özdemir (43) ile Mehmet Özdemir (52) evliliklerinin 12'inci yılında, 1994'te evlat sahibi oldu. İkiz kızları Rojda ve Rojbin'i kucaklayan çiftin üç yıl sonra 1 Haziran 1996'da yine ikiz bebekleri oldu. Oğulları Saygın ve kızları Sinem de ablaları gibi sağlıklı dünyaya geldi. Ancak Sinem'in üç yaşına geldiğinde yürürken sürekli dizlerini üzerine düşüp kalkması Özdemir çiftini kuşkulandırdı. Başvurdukları doktorlar Sinem'e genetik bir kas hastalığı olan ''Spinal müsküler atrofi- SMA' teşhisi koydu. İlaç tedavileri, rehabilitasyonlar yıllarca sürdü. Sinem, babasının öğretmen olduğu Girne İlköğretim Okulu'na ikizi Saygın'la birlikte ayakta, yürüyerek geldi. Ancak 4'üncü sınıfın ikinci dönemine doğru Sinem'in tüm ilaç ve rehabilitasyon merkezlerinde gördüğü tedaviye karşın kaslarında hızla güç kaybı başladı. Önce merdivenleri çıkamaz oldu, ardından destek olmadan yerinden kalkamadı, yürüteç yardımıyla yürümeye çalıştı, sonunda da Sinem, 11 yaşındayken tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. Sinem, ikiziyle birlikte 8'inci sınıfı asansörü olan Ali Kaya İlköğretim Okulu'nda okudu. Saygın ve Sinem bu yıl ilköğretimden mezun oldu, iki kardeş SBS'ye girdi. Sinem 347, Saygın 342 puan aldı. İki yıl önce arkadaşlarıyla oyun oynadığı bir evin damından ters düşürek kalçası kırılan, 2 kez ameliyat geçiren ve sol ayağının üzerine basması yasak olan Saygın da ikizi gibi 'engelli' durumuna düşerken, onların bu durumlarına uygun okul aramak anne ve babaya kaldı. İlköğretimden sonra lisede de engellilere uygun okul araştırmak zorunda kaldığını belirten baba Özdemir şunları söyledi:
''Saygın, önümüzdeki günlerde bir ameliyat daha geçirecek. O da koltuk değneyi kullandığı için engelli. Ona da okul aradım, rampası, asansörü olan okul yok. Rotary Anadolu Teknik Lisesi'nde yetkililer zemin katta sınıf açabileceklerini söyledi, o da bu okuldan tercih yaptı. Bilişim teknolojileri Bölümü'nde okuyacak. Sinem'in ise alternatifi ikizinden çok çok az hatta tek. Karşıyaka'da geçen yıl açılan, hayırseverin yaptırdığı Suzan Divrik Kız Teknik ve Meslek Lisesi dışında Sinem'in okul ve okul içinde akülü arabasıyla giriş çıkış yapabileceği yani rampası, asansörü, engelli tuvaleti olan başka okul yok. Okuyabileceği tek bölüm de yine bu okulda. Sinem, yıllardan beri şiir, kompozisyon, denemeler yazıyor. Nitekim Deniz Ticaret Odası'nın kompozisyon yarışmasında geçen yıl üçüncü, bu yıl ikinci oldu. Yine Milli Eğitim Müdürlüğü'nün açtığı yarışmada dereceye girdi. O nedenle Radyo Televizyon Bölümü'nde okumak istiyor. Kas hastası olduğu için reklam metin yazarlığı, senaryo yazarlı gibi alanlarda çalışıp başarılı olabilir. Hastalığın bir seyri var, ellerinde kasılmalar oluyor. Ellerini kullanamazsa ağzında kalemiyle bilgisayarı kullanabilir. O nedenle bu bölümde ısrarlıyız. Tek bu okulu, bu bölümü tercih ettik. Ancak yedekte 4'üncü sırada kaldık. Kızımdan önceki üç yedek okula girdi, tek ve son yedek olan kızım kaldı. Bize, Anadolu olmayan düz meslek lisesi bölümlerini öneriyorlar. Çocuk gelişimi, saç bakımı, güzellik, el, makine nakışı, grafik bunlara yönlendiriyorlar. Kızım bunları yapamaz. Bizim isteğimiz kızımızın okuması, okuyacağı alanda bir geleceğinin olması, kendine yetebilmesi. Öğretmen anne baba olarak engelli kızımın okumasını, okuyabilmesi için önündeki engellerin kaldırılmasını istiyorum. Bir engellinin elinden tutmak, şartlarını kolaylaştırmak gerekiyor. Bir okulda engelli kontenjanı, engelli lavabosu, asansörü yoksa bu engelinin bu ülkede yaşama hakkı yoktur. O zaman bunun eğitim hakkını elinden alalım, ötenazi hakkını babasına verelim.'
''MİLETVEKİLİ KIZI OLSAYDIM...'
4 yıldır tekerlekli sandalyeye mahkum bir yaşam süren, geleceğe ilişkin hayaller kuran Sinem, bir engelli olarak okuyabilecek okul bulamamanın acısını yaşıyor. Yazmayı sevdiği için buna uygun bir meslek dalı ve engeli engel olmadan okuyabileceği bir okul bulan ama ''kontenjan' kotasına çarpılan Sinem, çaresiz kalmak istemiyor. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'ya seslenen Sinem, ''Sayın Bakanımız kız çocuklarının, engelililerin okuması için kampanyalar düzenliyor. Ben hem kızım, hem de engelliyim. Ama sorunum çözümlenmezse okuyamayacağım. Eğer ben bir emekli öğretmen kızı yerine bir milletvekilinin, Bakanın kızı olsaydım bunların hiçbirini yaşamazdım, buna eminim. Bakanımızdan benim gibi engellililer için okuyabileceğimiz okullarda engelli kontenjanı açmasını istiyorum. Müjde bekliyorum' dedi.
YÖNETMELİK BÖYLE
Sinem, okumasının önündeki engellerin kaldırılmasını beklerken, Milli Eğitim yetkilileri yönetmeliklerin kendilerini bağladığını söyledi. Anadolu Lisesi statüsündeki okul ve bölümlerin öğrencilerini SBS puan üstünlüğü ve tercih sırasına göre aldığını belirten yetkililer, ''Bunun dışında başka bir öğrenci alım şekli yok. Buraya SBS'ye girmeyen öğrenci de alınmaz, düz lise bölümünden öğrenci geçiş de yapamaz. Sinem'in bölümüne 30 öğrenci alındı. Asil listeden kayıt yaptırmayanların yerine yedekten üç öğrenci çağrıldı, kayıt oldu. Sinem'e geldiğinde kontenjan doldu, kanun dışı birşey yapılması da mümkün değil' diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › İzmir-Engelli Sinem?İn Liseli Olma Umutları Kontenjana Takıldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?