ABD Dışişleri Bakanlığından Dijital Diplomasi Paneli

ABD'nin Halkla İlişkiler'den sorumlu  Dışişleri Bakan Yardımcısı Doug Frantz, başta bakan John Kerry olmak üzere diplomatların özel Facebook ve Twitter hesapları olduğunu belirtilerek, bakanlık olarak sosyal medyanın diplomaside çok önemli ve güçlü iletişim aracı olarak kullanıldığını bildirdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Sosyal Medya Haftası nedeniyle New York'taki Yabancı Basın Merkezi'nde düzenlediği panelde, ABD Dışişleri Bakanlığının sosyal medyayı kullanarak dipomasi yürütmesi ile bunun dijital devletçiliğe sunduğu fırsatlar ve zorluklar ele alındı.

"Şimdi Yoldaşlarımın Kim Olduğunu Biliyorum: İnternet Yeraltından Gelen Sesler" kitabının yazarı ve Yeni Amerika Vakfı'ndan dijital diplomasi danışmanı Emily Parker'in yönettiği panelde, halkla ilişkilerden sorumlu ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Doug Frantz ve Uluslararası Enformasyon Programları Koordinatörü, Beyaz Saray Dijital Strateji eski direktörü Macon Phillips ile başkent Washington'dan video konferans yoluyla katılan Eğitim ve Kültür İşleri Bakan Yardımcısı Evan Ryan, konuşmacı olarak yer aldılar.

Konuşmacıların, son yıllarda, sosyal medyanın gelişip, online aktivitelerin arttığını dile getirdiği panelde, hükümet yetkililerinin kapalı kapılar ardındaki geleneksel diplomasisi ile diplomatların doğrudan başka ülke vatandaşlarına ulaştıkları "kamu diplomasisi" arasındaki çizginin, daha bulanık ve görünmez hale geldiği ifade edildi.

Panelde konuşan Macon Philllips, sosyal medyanın derin etkileri olduğunu bildirdi. "Çok köklü güç değişime ve ilhama neden olan sosyal medyanın kuruluşları daha az güçlü, halkı daha güçlü yaptı. Bu da güzel bir şey" diyen Phillips, sosyal medya sayesinde diplomasi alanında çok büyük oranda bir bilgi patalaması yaşandığını kaydetti.

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Frantz da bakanlık için sosyal medyanın hayati öneme sahip olduğunu belirtti. Bakanlığın Twitter'da 800 bin ve Facebook'ta da 480 bin takipçisi bulunduğunu belirtilen Frantz, diğer alanlar da dahil toplamda bu rakamın 2,5 milyona yakın takipçiye ulaştığını bildirdi. Frantz, Dışişleri Bakanı John Kerry dahil birçok diplomatın sosyal medya hesabı olduğunu söyledi.

Büyükelçilerin ve diğer üst düzey resmi yetkililerin özel Twittler ve Facebook postalarıyla insani yanlarını politikaya yansıttıklarını bunun da resmi profillerle yapılmasının imkansız olduğu anlatan Frantz,  Kerry'nin kasım ayındaki Filipinlerdeki tayfun felaketinde, postaladığı fotoğrafla takipçilerine tayfun mağdurlarına para yardımı yapmaları çağrısında bulunup, yardımların artmasını sağladığını ifade etti.

Konuşmasında, kişisel Facebook sayfasındaki küçültücü yorumu yüzünden Hindistan'dan sınır dışı edilen bir diplomatik güvenlik görevlisine ve eşine atıfta bulunan Frantz, diplomatlara hitaben "İnsanlara, Washington Post'un birinci sayfasında görmek istemeyeceğin herhangi bir şeyi asla twitt etmemelerini söylüyorum" dedi.

Panele Washington'dan video konferans yoluyla bağlanan Eğitim ve Kültür İşleri Bakan Yardımcısı Evan Ryan ise "Sosyal medya, değişim programlarımız için hayati önem taşımaktadır. Dünyanın yarısı 30 yaşın altında ve bunlar online" ifadesini kullandı.

-"Kişisel mahremiyet ile internet özgürlüğü, oldukça ince bir denge"-

Frantz, panelin ardından Türkiye'deki gelişmelerle ilgili olarak AA muhabirine yaptığı açıklamada ise "İnternet özgürlüğü ve Türkiye'deki İnternet Kanunu üzerine yaşanan tartışmaları, Türkiye'nin içişlerine karışmadan yakından takip ediyoruz. Türkiye güçlü bir ittifakımız ve demokrasisine inanıyoruz" dedi.

"Bazı endişelerimiz var ama kişisel mahremiyet ve internet özgürlüğü arasındaki denge oldukça zor bir dengedir" diyen Frantz, Türkiye'nin iyi organize olmuş, uzun bir demokrasi geçmişine sahip bir ülke olarak halkına güvenmesi gerektiğini ifade etti.

Frantz, 6 yıla yakın Türkiye'de eşiyle gazetecilik yaptığını belirterek, şunları söyledi:

"En güzel yılarım, kişisel olarak, profesyonel olarak Türkiye'de geçti. Bunun nedeni, sadece çok güzel haberler yaptığımız için değil aynı zamanda çok misafirperver Türk halkı. En iyi arkadaşlarımdan bazıları Türk. Türk halkına kendine güvenmelerini, seslerini duyurmak için kendilerine bir alan bulmalarını tavsiye ediyorum" değerlendirmesinde bulundu.

"Türk halkının uzun hoşgörü tarihi 1492'ye kadar gidiyor. İspanya'dan gelen Yahudilere ev sahipliği yapıp hoşgörü gösterdi" diyen Bakan Yardımcısı Frantz, Türk toplumunda var olan bu hoşgürüyü, halkın kendi kendine de göstermesi gerektiğini söyledi.

Başkan Barack Obama'nın geçen ay yaptığı "güçlü" ve "bilge" konuşmasında, teknolojinin özel hayata olumsuz etkisini dile getirdiğini anlatan Frantz, izleme konusunda yeni bir ajandası olduğunu hatırlattı. ABD'de bazen itilaflı ama özgür ve açık bir tartışma olduğunu belirten Frantz, "Bu tür tartışmanın bütün ülkelerde olmasını istiyoruz" diye konuştu. - New York