AK Parti İstanbul İl Başkanlığı İstişare ve Değerlendirme Toplantısı

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Kimsenin hayat tarzına, düşüncesine, felsefesine müdahale etmiyoruz. İktidar partisi, Türkiye'nin kaderini şekillendiren parti olarak herkesi bizim mensubumuz olarak değerlendiriyoruz" dedi.

Davutoğlu, AK Parti İl Başkanlığı'nda düzenlenen istişare ve değerlendirme toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin her yerinde siyaset yapan bir parti olduklarını belirterek, İstanbul'da da her kesime ulaştıklarını ve İstanbul'un her kesimine de ulaşacaklarını söyledi.

"AK Parti'nin en güçlü yanlarından birisini de zikredeyim. Bizim dönemimizde sayın Cumhurbaşkanımızın genel başkanlığı, Başbakanlığından itibaren hiç taşıma miting yapılmadı. İlkesel olarak bu belirlendi. Eskiden belki yapılıyordu. Yani bir ilden diğerine taşıma yapılmadı. Her il kendi yağında kavruldu" diyen Davutoğlu, şu ana kadar yaptıkları 28 mitingin hepsinde olağanüstü coşku, büyük bir katılım olduğunu, yorgunluk bulunmadığını anlattı.

Davutoğlu, "Türkiye'deki en tehlikeli trend, partilerin gittikçe kimlik siyasetine yönelmiş olmasıdır" değerlendirmesinde bulundu.

"Ülkelerin bütününü kuşatan siyasi hareket olmamasının" Suriye ve Irak'ı yıkan temel faktörlerden olduğunu belirten Davutoğlu, Suriye'deki Baas Partisi'nin temelde bir tek etnik ve mezhebi gruba hitap ettiğini, Irak'taki partilerin Türkmen, Kürt, Arap, Sünni, Şii gibi sıfatlarla anıldığını dile getirdi.

Davutoğlu, "Bir tek 2009'da bizim de desteklediğimiz Irakiya modeli vardı, hepsini kuşatan bir nevi Türkiye'deki AK Parti gibi ama maalesef seçimi kazanmasına rağmen başarısız kılındı, o harekete bir şans verilmedi Irak'ta. Irak, Suriye ve birçok ülkede, bu kimlik siyaseti bir parçalanmaya yol açtı" ifadelerini kullandı.

Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin bütününde aynı coşkuda miting yapabilen tek partinin AK Parti olduğunu kaydederek, "Nasıl Türkiye'nin bütün illerine ve bölgelerine gidebiliyorsak ve bu bizim siyaset duamızın bir parçası ise ve bu sadece AK Parti için değil Türkiye için önemliyse İstanbul'da da ulaşmayacağımız kimlik, gitmeyeceğimiz bölge, mahalle olmayacak. Birileri 'şu ilçe benim kalem' diyebilir. Biz o kalenin bütün taşlarına elimizi değeceğiz" diye konuştu.

- "Türkiye'de kimseyi dışlamıyoruz"

Oy veren veya vermeyen herkesin elini tutacaklarını, bu davranışla siyasetin psikolojini değiştireceklerini belirten Davutoğlu, "Siyasetin psikolojisini değiştirmeden siyasetin sosyolojisini değiştirmek çok zor. Bize şiddet dilinde konuşana, biz muhabbet ve tebessüm ile cevap vereceğiz. Bizi dışlamak isteyene biz diyeceğiz ki, sen şu veya bu kimlik üzerinden bizi dışlayabilirsin ama biz siyasi ideoloji ve siyasi felsefemiz itibariyle Türkiye'de kimseyi dışlamıyoruz. Kimsenin hayat tarzına, düşüncesine, felsefesine müdahale etmiyoruz. İktidar partisi, Türkiye'nin kaderini şekillendiren parti olarak, herkesi bizim mensubumuz olarak değerlendiriyoruz" değerlendirmesini yaptı.

Bir televizyon programında kendisine seçim sonuçlarıyla ilgili soru sorulduğunu anımsatan Davutoğlu, kendisi için esas sorunun partisine destek olmayanların neden partide olmadığı sorusu olduğunu belirtti.

Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Türkiye ve İstanbul'da, 2 tür seçmen var. Bugün AK Parti'ye oy verenler ya da oy verecek potansiyelde olanlar. Bugün bizim hareketimiz içinde yer alanlar ya da bizi gördükçe, bizim ahlakımıza, davranışımıza, felsefemize, siyasetimize baktıkça bizim saflarımıza katılacak olanlar. Dışarıda, öteki ve başka gördüğümüz kimse yok ve olmayacak. 'Karşı taraf' diye bir şeyi kabul etmiyorum. Birileri bize karşı cephe oluşturabilirler ama biz kimseyi karşı cephe olarak tanımlamayacağız. Bununda test yeri İstanbuldur."

"İstanbul'u ihmal ederek bir seçim yapmak mümkün değil"

Türkiye'nin tüm bölgelerine gidildiğinde 2 partiden birinin AK Parti olduğunu anlatan Davutoğlu, "Siyaset sosyolojisi bağlamında başta hemşehri dernekleri olmak üzere, hemşehri toplulukları olmak üzere Anadolu'da, Trakya'da ne kadar renk varsa sosyolojik ve siyasi anlamda ne kadar renk varsa İstanbul'da da o renkleri bulup, onlarla hemhal olmaktır. İstanbul'un bu anlamda siyaset sosyolojine hakim olursak Türkiye'nin genelinde de bunun yansıması olacaktır" ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İstanbul'daki Sivaslılar üzerinde etkiliyseniz, Sivas'ta da etkilisinizdir. ya da Tokatlılar ya da Giresunlular ya da Diyarbakırlılar... Bu bağ çünkü devam ediyor. Bunun bir başka yansıması açıkça bir şekilde zikretmek gerekirse ekonomiyle ilgilidir. Bir muhalefet parti başkanı Ağrı'ya gitmiş, geçen sene mahalli seçimlerde 'İstanbul'da yapılan Marmaray'ın Ağrı'da sizlere ne faydası var' demiş. Tipik 1970'li yıllarda 'Boğaziçi Köprüsü'nün Güneydoğu'ya ne faydası var yapılmasın' diyen zihniyet gibi. Ama siyaseten şunu bile bilmiyor ki, İstanbul'da yaşayan Ağrılı, artık Ağrı'da yaşayan Ağrılı kadar neredeyse var. İstanbul'a yapılan her hizmet Türkiye'nin bütününe yapılan hizmet demektir. Marmaray'dan geçen her Tokatlı, Sivaslı, Samsunlu, Konyalı, Diyarbakırlı, Ağrılı bunu yaşadığı zaman bulunduğu ile de onu yansıtır.

Biz hizmet anlamında hiçbir il arasında fark gözetmeyiz ama vazifemiz İstanbul olarak bütün bu hizmetleri görünür kılmaktır. Bu bağlamda hepimizin görevi, İstanbul'un kaderi, özellikle milletvekili adaylarımıza sesleniyorum, İstanbul'un bütününü avucumuzun içi gibi tutmak durumundasınız. Birinci bölge, ikinci bölge, üçüncü bölge yok. ya İstanbullusunuzdur ya değilsinizdir. Bölge ayrımı sadece seçim sistematiği içerisinde bir ayrım. Her İstanbullu, İstanbul'u avucunun içi gibi tutuyor. Hele hele birinci ve üçüncü bölge. Tarihi İstanbul içinde kaldığı için söylüyorum. Tarihi İstanbul'u ihmal ederek bir seçim, siyaset yapmak mümkün değil."

"Halkın, davamızı sahiplenmesi bütün tuzakları bozdu"

Davutoğlu, belediye başkanlarının halka yakın olmasını ve projelerini anlatmalarını, milletvekili adaylarının ve teşkilat üyelerinin alana inmelerini isteyerek, "Geçen mahalli seçimlerde başarılı sağlamamış olsaydık, bugün genel seçimlerde de o kadar iddialı olamayabilirdik. 17-25 Aralık tuzaklarını kuranlar, Gezi vandalizmini ortaya koyanlar, mahalli seçimlerde, bizim ayağımızı sendeletmek için yaptılar, bunu. Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli yönetimi, basiretli yaklaşımı, halkın bizim davamızı sahiplenmesi bütün tuzakları bozdu" diye konuştu.

Esenler'de bugün tarihi bir gün yaşadıklarını hatırlatan Davutoğlu, yapılacak proje hakkında bilgi vererek "Bizim devraldığımız kötü bir mirastı ama şimdi bu kentleşmeyle dünyanın en büyük kentleşme ve kentsel dönüşüm projesini imzaladık" dedi.

(Sürecek)