Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık Mobilyacılar Sitesini İnceledi (2)

Onuruna VERİLEN AKŞAM YEMEĞİNE KATILDI

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Hatay programı kapsamında onuruna verilen akşam yemeğine katıldı. Hataylı sanayici ve işadamlarına yönelik açıklamalarda bulunan Bakan Fikri Işık, Hatay'ı ülkenin en önemli üretim merkezlerinden birisi haline getireceklerini söyledi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Hatay'da onuruna verilen akşam yemeğine katıldı. Yemekte konuşan Bakan Işık, yerli üretimi sonuna kadar desteklediklerini, bunun için kamu kuruluşlarının ihalelerinde yerli ürünü kullanma teşvikinde bulunduklarını kaydedip, "Eğer bir ürün yerli üretiliyorsa ve teknolojik bir ürün ise yüzde 15 dahi pahalı olsa kamu bunu almak zorunda. Şimdiye kadar kamu alıp almamakta serbest idi. Kimse işte dedikodu olmasın yolsuzluk iddiası olmasın, şu olmasın, bu olmasın diye, en ucuza verene hatta bilerekte ithal tercih ediliyordu. Şimdi artık bunu yasaya koyduk. Milletvekili arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. İktidar muhalefet bu konuda tam destek verdi ve gerçekten artık kamu alımlarında yerli ürün teknolojik ürün yüzde 15 pahalı dahi olsa alınmak zorunda. Bu ne oldu biliyor musunuz? Daha şimdiden pek çok yabancı firma üretim yapmak için Türkiye'de partner aramaya başladı. Hele hele iç pazarı çok güçlü alanlarda şimdi her gün yeni şirket evlilik görüşmelerine şahit oluyoruz. Teknolojinin özellikle yenilikçi üretimin arttırılması içinde dedik ki eğer bir şirket, teknolojik bir ürün geliştirdiyse, bu şirketin kamu alımlarında ihaleye girmek için, iş bitirme belgesi istiyorlar ya vereceğimiz bilim sanayi teknoloji bakanlığının vereceği belge bu teknolojik üründür belgesi, iş bitirme yerine geçsin. İnanılmaz güçlü girişimcilerimiz var. Ama bu insanların kamu ihalelerinden pay almalarının önündeki en önemli engeli bu şekilde kaldırmış olduk" dedi.

AR-GE MERKEZİ KURANLARA YARDIM EDİYORUZ

AR-GE Merkezi kurmak isteyen girişimcilere Bakanlık olarak hibe ve kredi desteği sağladıklarını belirten Bakan Işık şunları söyledi: "ARGE Merkezi kurmak isteyen şirketlerimize sayıyı 50'den 30'a çektik. Fikri sanayi mülkiyetten elde edilen gelirin kurumlar vergisinin yarısından vazgeçtik. Bunun gibi pek çok düzenlemeyi sadece 2014 yılında devreye aldık. Hedefimiz ne? Yerli üretimi arttırmak. Yenilikçi üretimi arttırmak. Yeşil üretimi arttırmak. Artık sanayicimiz şunu çok iyi biliyor. Çevreye duyarlı, insana saygılı üretim bizim temel felsefemiz olmalı. Eğer bir üretim yaparken, işçi sağlığını ve iş güvenliğini göz ardı ediyorsak. Onun ne kadar büyük maliyetlerle bize nasıl geri döndüğünü zannediyorum, hepimiz biliyoruz. Elbette burada gereksiz bürokrasiyi bizde istemiyoruz. Ama insan hayatının söz konusu olduğu alanlarda her birimizin hassasiyeti en üst düzeyde olmalı. Biz üretim yaparken insana saygıyı ve çevreye saygıyı temel alıyoruz. İşte bu anlayışta Türkiye üretmeye devam edecek."

HER SEKTÖRÜN SORUNLARINI YERİNDE TESPİT EDİYORUZ

Bakanlık olarak konuyu sektör, sektör ele aldıklarını ve her sektörün temsilcileriyle bir araya gelerek o sektörün sorunlarını birinci ağızdan dinlediklerini söyleyen Bakan Fikri Işık, "Değerli dostlarım özellikle sektör sektör, çalışma yürütüyoruz. Türkiye'nin şu anda en fazla ithal ettiği ürünler nedir? Biz bu ürünleri yerli olarak nasıl üretiriz. Demirçelik sektörü ile başladık. Sektör temsilcilerini Ankara'da ağırladık. Onları davet ettik. Geldiler. Dedik ki. Bu hurdaya dayalı üretim sürdürülemez bir üretim. Bu bizim sektörümüzü mutlaka bir yerde duvara toslatır. Gelin sıvı çelik üretecek tesislerin kurulması ile ilgili çalışma yapalım. Doğrusu bunu ilk dillendirdiğim zaman, sektördeki bazı arkadaşlarımızın tavrı hele şu bakanda hevesini alsın tavrıydı. Ama bugün büyük bir memnuniyetle ifade edeyim ki artık demirçelik sektörü de bu işin sürdürülemez olduğunu, hurdadan üretimin çok ama çok büyük riskler taşıdığını, asıl olanın cevherden üretim olduğunu kabul ettiler. Elbette ilk yatırım maliyeti daha fazla. Ama sürdürülebilir bir sektör için bu artık olmazsa olmaz. Değerli arkadaşlar bir çarpıcı örnek vereyim. Japonya benim bildiğim kadarı ile dünyanın önemli çelik üreticilerinden biri değil mi? 3. sırada mi? Bildiğim kadarı ile yine Japonya'nın hiç kok kömürü yok. Demir cevheri de yok. Ama Japonya hurdasını Türkiye'ye satıyor. Şimdi bu bile bizim yanlış yolda olduğumuzun göstergesi değil mi? Onun için şimdi bir büyük gayretin içerisindeyiz. Diyoruz ki Türkiye'nin sıvı çelik üretimini mutlaka arttırmalıyız. Bununla ilgili olarak uluslar arası taahhütlerimizden sapmadan, hükümet olarak vermemiz gereken desteğin en yükseğini vereceğiz. Bu kararlıktayız. İstiyoruz ki Türkiye'de sıvı çelik kapasitemizi yükseltelim. Bakın kömürün tamamını ithal etsek. Cevherin tamamını ithal etsek ve üretimi Türkiye'de cevherden yapsak. Tonda 100 doların üzerinde maliyet farkı var. Bana sanayici geliyor diyorki elektrikteki TRT payını kaldır. ya o 1 dolar. Benim söylediğim 100 dolar. Özellikle burada ciddi bir çalışma ile inşallah somut adımlar atma noktasına geldik. İlaç sektöründe benzer bir çalışma yaptık ve sıkı bir takiple Türkiye'de sıkı bir takiple ilaç sektörünü tekrar ciddi derecede ayağa kaldıracak, önemli kararlar aldık. Makine sektöründe yine aynı şekilde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Her sektörün geçen hafta 15 gün oldu sanıyorum. Kocaeli'nde otomotiv sektörünün ana sanayini bir araya getirdik, üreticileri. Son derece verimli bir toplantı yaptık ve gördük ki hükümetin desteğini arkalarında görünce, bütün krizleri fırsata çevirme anlayışında olan bir sanayici ve iş adamı kitlemiz var. Yakında otomotiv yan sanayini sektör zirvesi yapacağız ve bütün sektörleri, bir bir masaya yatıracağız ve bu 2023 hedeflerinin gerçekleşmesi için el birliği güç birliği gönül birliği yapacağız" ifadelerini kullandı.

HATAY'IN 2023 VİZYONUNDA YERİ AYRI

Hükümetin belirlediği 2023 vizyonunda Hatay'ın çok önemli bir yeri olduğunu söyleyen Bakan Işık, "Bu noktada özellikle Hatay'ın önemini vurgulamak istiyorum. Bugün buraya ziyaret sebeplerinden bir tanesi Türkiye'de biz birkaç noktada büyük üretim alanları planlıyoruz. Bir Singapur'daki Nauru Adası gibi büyük üretim alanları planlayalım ve bu alanlarda ölçek ekonomisine dayalı, maliyetlerin minimize edildiği üretimler yapalım. Lojistiği gerçekten gelişmiş olsun, ama lojistik noktalarına ulaşımı gerçekten iyi olsun ve uluslararası rekabette dezavantajlı konumda bulunmayalım. Bununla ilgili çalışma yaptığımız alanlardan birisi Hatay ilimizde Hassa bölgemiz. Bununla ilgili bugün özellikle havadan baktık. Alanı şöyle helikopterle bir taradık. Şimdi arkadaşlarımıza da talimat veriyoruz. Kurumlarla ilgili görüşmeleri tekrar yapacağız. Bir problem çıkmadığı takdirde Hassa bölgemizi Türkiye'nin önemli üretim alanlarından biri haline gelmesini inşallah istiyoruz. Bununla ilgili çalışacağız. Bunu yaparken de tabi ki olmazsa olmaz olarak gördüğümüz konuların başında Amanos Dağları'nın altından geçecek tünel geçiyor. Burada da hükümetimizin ciddi bir iradesi var. Şu anda proje çalışmaları son noktaya gelmiş durumda. Proje bittikten sonra da bunu öncelikli olarak gündemimize alacağız ve inşallah bu projenin hayata geçmesi içinde elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Eğer Amanos tüneli açılırsa o zaman Hassa bölgesi çok Has bir bölge olacak. Bugün de has ama o zaman daha has bir bölge olacak ve inanıyorum ki Hatay Türkiye'nin önemli üretim üstlerinden biri haline gelecek.

Bir başka ziyaret sebebimiz bugün mobilyacılarımızın iki defa ertelemek zorunda kaldığımız sitelerinin temel atma töreni vardı ama, biz bunu temel atma töreni olarak yapmayalım dedik. Çünkü bakan programları bazen son dakikalarda iptal ediyor. İki defa iptal olunca bugün bir ziyaret olarak yaptık. Gerçekten Hatay'ın Habib-i Neccar'ın memleketinin mobilya konusundaki birikimini deneyimini, daha çok uluslararası boyutlara taşımak bizim görevimiz. Arkadaşlarımızı burada sonuna kadar destekliyoruz. Kredi olarak da destekliyoruz. Manevi olarak da destekliyoruz. İstiyoruz ki Hatay mobilyanın tasarımından üretimine uluslararası pazarlarına ulaşmasına kadar Türkiye'nin en önemli merkezi olsun. Arkadaşlarımızın büyük bir gayreti var. Bende bugün bunu yerinde görmüş olmaktan çok büyük mutluluk duydum. İnşallah sonuna kadar birlikte yürüyeceğiz. Aynı zamanda ayakkabıcılar ile ilgili çalışmalarda da biz bakanlık olarak hazırız. İstiyoruz ki buda tamamlansın. Projeler hazırlansın sunulsun. Gerçekten Türkiye'nin en önemli ayakkabı merkezlerinden biri olan Hatay'ın, bu nokta da çok daha markası olan tasarımını kendi yaptığı daha yüksek katma değerli ürünleri piyasaya çıkardığı şehir olarak. Hatay'ın ekonomisine bu sektör çok daha ciddi katkı versin. Bütün bunlar için gece gündüz çalışıyoruz ve dediğim gibi biz sanayicimize iş adamamıza güveniyoruz. Sanayicimiz ve iş adamamızda Türkiye'ye güveniyor. Bakın bugüne kadar Türkiye'ye güvenen hiç kimse yanılmadı. Türkiye öyle bir ülke ki kendine güveneni, inananı, bugüne kadar hiç yanıltmadı. İnanıyorum ki bundan sonra da yanıltmayacağız. Biz hükümet olarak bu noktada, yerli, yenilikçi ve yeşil üretim noktasında her türlü çalışmayı yürütüyoruz, desteği veriyoruz. Bundan sonra da vermeye devam edeceğiz" diye konuştu.