Charlie Hebdo Saldırısı" Paneli - Son Dakika
Güncel

Charlie Hebdo Saldırısı" Paneli

Yazar Oruç: "Charlie Hebdo saldırısında absürd detaylar var ve konu çok fazla soru işareti barındırıyor.

13.01.2015 19:43
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) İstanbul tarafından  "Charlie Hebdo Saldırısı" başlıklı panel düzenlendi.

Panelde, Fransa başta olmak üzere Avrupa ve dünya gündemini etkileyen Paris'teki saldırılar tartışıldı. SETA İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun'un moderatörlüğünü yaptığı panele, Insight Turkey Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Talip Küçükcan, Star Gazetesi Yazarı Saadet Oruç, Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi İdris Kardaş ve SETA Araştırmacısı Enes Bayraklı konuşmacı olarak katıldı.

Oruç, Charlie Hebdo saldırısında absürd detaylar olduğuna ve konunun çok fazla soru işareti barındırdığına dikkati çekti.

Bu olayla İslamofobi ve yabancı düşmanlığı konusunda bir dönüm noktası yaşandığını belirten Oruç, "Fransa'da aşırı sağ bu olay üzerine yükselecektir. Banliyö olaylarının yeniden patlayacağını düşünüyorum. Şartlar ağırlaştıkça göçmenlerin de tepkisi artacaktır. Fransa'da göçmenleri çok zor günlerin beklediğini, bu olayın pek çok şeyin bahanesi ve miladı olacağını düşünüyorum. Fransa'da camilere karşı saldırılar başlamış bulunuyor. Ancak Le Monde bundan ilk defa dün bahsetti. Halk elektro şok yaşıyor. Bütün bunların farklı sonuçlar doğuracağını görebiliyoruz" ifadelerini kullandı.

Charlie Hebdo'nun yarın çıkacak ve 3 milyon satılacağı söylenen sayısında yine Hazreti Muhammed'in karikatürize edildiğini aktaran Oruç, "Bu karikatür de ağlayan, özür dileyen ve 'Ben Charlie'yim' diyerek yine provoke eden bir baskı olarak karşımıza çıkıyor" dedi.

"Avrupa artık eski Avrupa değil"

Talip Küçükcan, 1997'de İngiltere'de hazırlanan İslamofobi raporuna bakıldığında sonuçların vahim bir yere doğru gittiğini ifade etti.

İngiltere'de 1990'larda aşırı sağcı partilerin toplumda marjinal olarak kaldığını ve meclise katılamadığına değinen Küçükcan, "Avrupa'nın kendi içinde ve dışında izlediği politikalara bakıldığında özeleştiriye girmediğini görüyoruz. Avrupa'nın yaklaşık 2050 yıllarında Müslümanlaşmasının öngörüldüğü iddialar çok uzun zamandan beri tartışılıyor. Mısır, Tunus, Irak, Türkiye gibi yerlerde yeni siyasal aktörlerin küresel sisteme meydan okuduklarını görüyoruz. Türkiye'nin radikal örgütlere destek verdiği argümanının temel amacı, Türkiye'nin siyasal aktörlüğüne meydan okumaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Küçükcan, Avrupa'da aşırı sağ ve Avrupa Birliği (AB) karşıtlarının yükselişte olduğuna işaret ederek, "Asıl korkulması gereken, bu coğrafyada stabiliteyi altüst eden politikalar ve bu politikaları hala koruyan güçlerdir. PEGİDA (Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Yurtsever Avrupalılar) eylemleri, İslamofobi ve yabancı düşmanlığı gündemde. 'Avrupa artık eski Avrupa değil' tespitinin doğru bir tespit olduğunu düşünüyorum" yorumunu yaptı.

"Avrupa içine kapanma tehlikesiyle karşı karşıya"

SETA Araştırmacısı Enes Bayraklı da Almanya'da aşırı sağ hareketlerin yükselişte olduğunu vurguladı. 11 Eylül saldırılarıyla birlikte Avrupa'da da İslamofobik problemlerin ortaya çıktığını belirten Bayraklı, şunları kaydetti:

"Alman toplumunun ciddi bir kesiminde İslam tehdit olarak algılanıyor. Aşırı sağcı partiler, ana akım partilerin söylemlerine etki ederek politikaları belirlemeye başladı. Avrupa'nın belirli bir kültürü olduğunu ve bunun dışında olan tüm kültürleri reddetmesi gerektiğini savunuyorlar. Almanya'daki PEGİDA hareketi tüm bu elementlerden güçlenerek ortaya çıkmış bir harekettir. Almanya'da paralel toplum iddiaları başlatılıyor. Türk ve diğer göçmenlerin Alman toplumuna entegre olamaması tartışıldı. İslamofobik sürecin son 10 yıldır devam ettiğini görüyoruz. Yaşanan gelişmeler Avrupa'nın kendi içine kapanma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor."

"Avrupa İnsan hakları sınavında başarısız oldu"

İstanbul Bilgi Üniversitesi Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü İdris Kardaş ise AB'nin Suriye'de yaşanan sürece duyarsız kaldığını ve insan hakları sınavında başarısız olduğunu ifade ederek, "AB, kendi değerleriyle çelişkiye düştü" dedi.

Kardaş, küreselleşmenin getirdiği kayıplar, 11 Eylül sonrası yaşananlar ve yaratılan durum sonucunda Almanya'da Dresden gibi Müslümanların binde dört oranında olduğu bir kentte Müslüman karşıtı PEGİDA gibi bir topluluğun doğduğunu anlattı.

Yaşanan olayları Fransa'nın 11 Eylül'ü olarak görmenin mümkün olduğunu dile getiren Kardaş, "Türkiye örneğini diğer Müslüman ülkelerde de görebilmek önemli. 'I'm Charlie but not PEGİDA' söyleminin Almanya'da ifade edilmesi 11 Eylül'ün tekrarına bir set çekebileceği düşünülebilir. Batı dünyasının kendi medeniyet tasavvuru açısından da AK Parti çok önemli bir deneyimdir. Charlie Hebdo meselesini Madımak'a bağlama konusu üzerinde çok kafa yormamak gerekir" ifadelerini kullandı. - İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Charlie Hebdo Saldırısı' Paneli - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement