CHP Grup Başkanvekili Gök Açıklaması

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, İç Güvenlik Paketi'nin bir bölümünün komisyona geri çekilmesine ilişkin, "İktidar ilk 67 maddede arzuladığı ve diğer maddelerle kamufle ettiği arzusunu bir şekilde gerçekleştirdiği olanağını gördüğü anda tasarıyı geri çekerek, siyaseten dolandırıcılık yapmıştır" dedi.

Gök, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında konuşmasına sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutlayarak başladı.

İç Güvenlik Paketi'nin 68-130'uncu maddelerini içeren bölümünün komisyona çekilmesine değinen Gök, Genel Kurul'da kabul edilen diğer maddelerin iktidarın amaçladığı antidemokratik düzenlemelere hizmet ettiğini söyledi. Vatandaşın beklediği kolaylaştırıcı maddelerin ise komisyona geri çekilen bölümlerde olduğunu ifade eden Gök, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İktidar ilk 67 maddede arzuladığı ve diğer maddelerle kamufle ettiği arzusunu bir şekilde gerçekleştirdiği olanağını gördüğü anda tasarıyı geri çekerek, siyaseten dolandırıcılık yapmıştır. İktidarın kendi aklınca yaptığı bu siyasi dolandırıcılıkla paketin geri kalan maddelerinin içişleri komisyonuna geri çekilmesiyle yürürlük maddeleri daha sonra getirilmek suretiyle kabul edilen maddelerin kanunlaşması amaçlanmaktadır. Biz muhalefet partileri olarak bu konu gündeme geldiğinde söz alarak tasarının tamamının komisyona geri çekilmesini ifade ettik. Çünkü AKP sözcüleri kamuoyuna siyasi dolandırıcılığın dışında ayrıca yalan beyanlarda da bulunmuşlardır."

"AKP muhalefetin engellemesi karşısında teslim olmuştur"

AK Parti'nin muhalefetin ve kamuoyunun bütün haklı eleştirilerine rağmen polis devleti olma ve Türkiye'yi demokrasiden uzaklaştırma kararlığında olduğunun görüldüğünü ileri süren Gök, iktidarı aklıselim davranarak süreci daha sağlıklı sürdürmeye davet etti.

Gök, "Arkadan dolanarak bir yasayı geçirme çabası içinde olacaklarını zannediyorlarsa yanılıyorlar. AKP muhalefetin engellemesi karşısında teslim olmuştur. 132 maddenin tamamının geçirilemeyeceğini görmüştür. Şimdi bu yenilgiyi nasıl bertaraf edeceklerini düşünüyorlar. Kendilerini uyarıyoruz; komisyona geri çekilmeyi bir fırsat olarak değerlendirmeliler ve muhalefetin söylemlerini, eleştirilerini dikkate alarak yasanın tümü üzerinde farklı değerlendirmelerde bulunmalılar" diye konuştu.

"Hakan Fidan artık kemik bir AKP'lidir"

MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın milletvekili adaylığından çekildikten sonra istifa ettiği görevine yeniden atanmasına değinen Gök, "Bu kadar da olmaz ki" denilen bir durum yaşandığını söyledi.

Fidan'ın MİT'ten istifa ettikten sonra AK Parti'ye üye olmasının bile sakıncalı olduğunu savunan Gök, "Hakan Fidan AKP'nin üyesi olmuştur. temayül yoklamasına girmiş, diğer adaylarla yarışmıştır. Artık kemik bir AKP'lidir" ifadelerini kullandı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun istifasının ardından Fidan'a yönelik, "Cesurdur, attığı adımdan geri dönmez" ve benzeri ifadeler kullandığını aktaran Gök, şunları kaydetti:

"Böylesine siyasallaşan bir ortamda Hakan Fidan MİT Müsteşarlığı görevini sürdüremez. Hakan Fidan bir muhaberat devletinin müdürüdür. Hakan Fidan siyasallaşan bu yapısıyla artık siyasetin hedefindedir. Attığı her adımın arkasında siyasal bir gerekçe aranacak ve mutlaka ve mutlaka tartışılacaktır. Tartışılan Hakan Fidan'ın şahsında MİT olacaktır. Devletin en önemli istihbarat kurumu artık son derece şaibeli, sakıncalı bir hale gelmiştir. Fidan'ın geri dönüşü, devlet geleneklerine, teamüllere, siyasi ahlaka ve kişisel ahlaka aykırıdır."

MİT Kanunu gereği müsteşar atamasının Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) görüşülmesi gerektiğine dikkati çeken Gök, "Bu konu MGK'da görüşülmüş müdür? MGK'nın diğer üyeleri bu konuda ne söylemişlerdir. Diğer üyelerin görüşleri alınmadıysa bir şey söylemeleri gerekmez mi? Kendileri orada figüran mıdırlar?" diye sordu.

Genelkurmay Başkanlığı'nın Uludere olayında "vur" emrinin verilmesine yol açan süreçteki istihbarat bilgisinin MİT'ten verildiğine ilişkin açıklaması olduğunu, eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in de "Uludere MİT kaynaklıdır, üst düzey bir MİT görevlisinin detayları vermesi üzerine bu operasyon yapılmıştır" dediğini ileri süren Gök, şöyle devam etti:

"Acaba İdris Naim Şahin, 34 kişinin öldürülmesi hadisesinde 'istihbaratı Hakan Fidan mı verdi?' demek istemiştir. Hakan Fidan'ın Uludere olayının olduğu gün MGK toplantısında olduğunu sizlerin bilgisine sunuyorum. Hakan Fidan bu iddialar karşısında çıkıp demeli ki, 'İdris Naim Şahin'in kastettiği üst düzey MİT Görevlisi ben değilim'. Kimdir bu üst düzey MİT görevlisi? Hakan Fidan bu konuda bir açıklama yapmadığı takdirde, İdris Naim Şahin'in açıklamasındaki kişi kendisidir. Hakan Fidan'ın korunma gerekçelerinin altında Uludere'nin yarattığı büyük tahribat ve travmanın ciddi etkisi bulunmaktadır."