Davutoğlu: "Türkiye ile Halep Arasındaki Sivil Yerleşim Merkezlerine Dönük İnsafsız Hava...

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türkiye ile Halep arasındaki sivil yerleşim kamplarına dönük olarak yürütülen insafsızca bir hava bombardımanı var. Rus savaş uçakları, karadan da birçok milisler, Hizbullah, İran milisleri, Rus askeri unsurları Halep'e dönük bütün savaş hukukunu da yok sayan bir uygulamada bulunuyorlar" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, temaslarda bulunmak üzere geldiği Lahey'de Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Açıklamalarına teşekkür ederek başlayan Davutoğlu, Hollanda'nın aynı zamanda AB Dönem Başkanı olduğunu kaydederek, " Davos'ta bir araya geldiğimizde Türkiye ve Hollanda arasında hükümetler arası bir sürecin başlatılması kararını almıştık. Ben de ziyaret sonrasında en geç Ekim ayında Başbakanı Türkiye'de ağırlayıp Türkiye ile Hollanda arasındaki hükümetler arasındaki ilk toplantıya eş başkanlığı yapmaktan gurur duyacağım" dedi.

Türkiye ve Hollanda arasındaki ilişkilerin 404 yıl önce kurulan diplomatik ilişkilere karar gittiğini ifade eden Davutoğlu, Hollanda ve Türkiye'nin siyasal ve ekonomik ilişkilerin mükemmel bir şekilde seyrettiğini ifade etti. Başbakan Davutoğlu görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra Türkiye'nin AB üyelik sürecinin, mülteci konusunun ele alındığını kaydederek, Ankara'da Almanya Başbakanı Merkel'le ve Hollanda'da Rutte ile gerçekleştirdiği görüşemeden ortak perspektifin barındırıldığını kaydetti. Davutroğlu, "Kendisinin de ifade ettiği gibi Suriye konusu son 4 yıldır bir Ortadoğu meselesi olarak görüldü ve Suriyeli mülteciler de sadece Türkiye'nin yüklenmesi gereken sorumluluk alanı olarak algılandı. Bu konu dünyada ve Avrupa'da hak ettiği yeri almamıştı. Ancak geçen yazdan itibaren çok ciddi farkındalık oluşturdu. Mülteciler konusunu herhangi bir ülkenin tek başına ya da komşu ülkelerin birlikte taşıyacakları bir konuda değil, insanlığın bir meselesi olduğunu ve mültecilere karşı daha fazla sorumluluk taşıdığını fark ettikçe iş birliği alanlarımız genişledi. Bugün karşı karşıya kaldığımız tablo insani sorumluluk alanıdır ve uluslararası hukukun gerektirdiği bütün araçlar kullanılarak her ülke Suriye'den barbarca yapılan saldırılardan, Suriye rejimin varil bombalarından, DAEŞ terör saldırılarından ve son olarak da Rusya'nın bütün uluslararası hukuku çiğneyen barbarca saldırılarından kaçan insanların sığındığı ülke Türkiye. Bu insanlar evlerini, yurtlarını ve barklarını sade ve sadece ailelerinin hayatlarını kurtarmak için kaçıyorlar. Dolayısıyla bu insani trajediye karşı hepimizin birlikte davranma sorumluluğumuz var. Bu bağlamda ele aldığımız eylem plan çerçevesinde atılacak adımları gözden geçirdik ve 29 Kasım'da mutabık kaldığımız eylem planını da hayata geçirmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum" dedi.

"SURİYE KRİZİNE ÇÖZÜM BULUNMASI KONUSUNDA ÇABA GÖSTERECEĞİZ"

Davutoğlu, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Pazartesi günü mutabık kalınan 10 maddelik eylem planına verdiği destekten dolayı Hollanda Rutte'ye teşekkür ederek, "Bu çerçevede Türkiye ve Almanya hem BM'de hem NATO'da Rusya'nın 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararını yok sayan uygulamaları karşısında ortak girişimde bulunuyorlar. Bizle birlikte Savunma Bakanlarımızı da, NATO'da toplantı halindeler şu anda, onları da aradık. Türkiye, Hollanda, Almanya birlikte hem BM'de hem NATO'da bu konuda gündeme getirilmesi konusunda çaba sarf edecekler" ifadelerini kullandı.

Başbakan Davutoğlu, gelen mültecilerin Türkiye'de en iyi imkanlara sahip olması Hollanda'nın AB'nin dönem Başkanı olarak yürüttüğü çalışmalara da teşekkür ederek, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:

"Bu mültecilerin akınının durması önem taşıyor. Öncelikle yeni mülteci akınlarını durdurmak lazım. Son 1 haftadır Halep'e dönük olarak, tamamıyla sivil yerleşim merkezlerine dönük olarak, Türkiye ile Halep arasındaki sivil yerleşim kamplarına dönük olarak yürütülen insafsızca bir hava bombardımanı var. Rus savaş uçakları, karadan da birçok milisler, Hizbullah, İran milisleri, Rus askeri unsurları Halep'e dönük bütün savaş hukukunu da yok sayan bir uygulamada bulunuyorlar. Bu Cenevre'de yapılan konferansın da, toplantının temel hedeflerine aykırı. Dolayısıyla buradan kaçan, Türkiye ile Halep arasındaki koridorun kapanmasının dolayısıyla sınırlarımıza gelen Suriyeli kardeşlerimizle ilgili olarak Rutte ile görüşmelerimizi yaptık. Suriyeli vatandaşlarının Suriye sınırı içinde mümkün olan şartlarda ağırlanabilmesi, Türkiye'ye gelenlerin de Türkiye'de bir külfet paylaşımı konularında da ele alınması konularında mutabık kaldık. Gerek Suriyeli mültecilerin bu insani meselelerini istismar ederek, onların yollarda, hayatlarını denizlerde kaybetmesine yol açan insan kaçakçılığına karşı Frontex ve NATO ile birlikte çaba göstereceğiz. Gerek Suriye krizine çözüm bulunması konusunda çaba göstereceğiz. Gerekse Suriyeli mültecilerin Türkiye'de ve Avrupa'da en iyi şartlarda hayatlarını idame ettirebilmeleri için ortak yapacağımız projeleri, ortak kuracağımız çalışmaları da bundan sonra kapsamlı bir şekilde ele almaya devam edeceğiz."

Davutoğlu, Hollanda Başbakanı Mark Rutte'yi Mayıs ayında Türkiye'de gerçekleştirilecek İnsani Zirve'ye davet ettiğini sözlerine ekledi. - LAHEY