Madenci Yakınlarının Feryadı CHP Grubunu Ağlattı - Son Dakika
Politika

Madenci Yakınlarının Feryadı CHP Grubunu Ağlattı

Parti grubunda konuşan Kılıçdaroğlu, Ermenek'teki faciada göçük altında kalan madenci yakınlarının serzenişlerini izletti. Bu esnada partililerin ağladığı gözlendi.

04.11.2014 14:03  Güncelleme: 18:24
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Muharrem ayının önemine değinerek konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu grup toplantısında gündemi değerlendirdi.

Ermenek'te yaşanan faciayla ilgili hükümeti eleştiren CHP Lideri, parti grubunda madenci yakınlarının serzenişlerini izletti. Bu esnada salonda yer alan partililerin gözyaşlarına hakim olamadıkları görüldü.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları;

"Ne zaman ki sosyal demokrat bir Başbakan iktidar olmuştur. Sosyal devlet o zaman daha güçlü olmuştur. İşsizlik yolsuzluk üretim bunların çaresi sosyal devlettir. Sosyal devlet nedir? Anayasa Mahkemesi kararına göre: Sosyal devlet ferdin huzur ve refahını gerçekleştiren yapıdır.

"SOSYAL DEVLETİ YENİDEN KURACAĞIZ"

Sosyal devlet denen bir kavram var. Sosyal devlet devletin insanileştirilmesidir aslında. Sosyal devlet, devletin vatandaşı dinlemesidir. Sosyal devlet, deyince aklımıza rahmetli Bülent Ecevit geliyor. Sosyal devlet anayasının değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddelerinden biridir. Bu maddenin gereği yerine getirilmek zorundadır. Sosyal devleti ayağa kaldırmak bizim görevimizdir.

"KOLUMUZU KANADIMIZI KIRIYOR"

Mevcut hükümet, 12 yıldır iktidarda. İşsizliği, uyuşturucuyu, adaletsizliği, haksızlığı önlediler mi? Peki kim bunu yapacak? Şimdiye ve tarihimize de bakın, rahmetli Bülent Ecevit'e bakın. Sosyal devletten yana politikalar benimsedik. Sosyal devleti yeniden inşa edeceğiz. İşsizliği, yoksulluğu bu ülkenin kaderi olmaktan çıkaracağız. Herkese iş. Bütün işsizlere söylüyorum, iş mi istiyorsun, yerin ve adresin belli. Geleceksin CHP'ye oy vereceksin. Eğer parti olarak sana iş bulamazsak sen hesabını benden soracaksın. Türkiye'nin daha güçlü olması lazım, işsizlik bizim gücümüzü, kolumuzu, kanadımızı kırıyor. Sözüm söz, işsizliği tarihe gömeceğiz. İşsizlik varsa dert vardır, kadına şiddet de vardır. Her türlü haksızlık işsizlikten kaynaklanıyor.

Toplumu ayrıştırıp toplumu bölüyorlar. Tüm Türkiye'ye sesleniyorum, etnik kimliğin ne olursa olsun benim görevim sana iş bulmak, senin evinde aş olmalı aş.

"ONLARIN ÇOCUKLARI ÇALIŞMIYOR, YATAK ODALARINA KASA KOYUYORLAR"

Kimin çocuğu işsiz? Senin çocuğun işsiz. Onların çocuğu işsiz değil. Çalışmıyorlar... Onların çocukları yatak odalarına kasa koyuyorlar, dolar koyuyorlar, milyarlar koyuyorlar. Onların çocuklarının gemileri var, paraları var, vakıfları var, rüşvet merkezleri var. Senin çocuğunun nesi var? Unutma senin çocuğunun CHP'si var.

"YANDAŞIN DEĞİL VATANDAŞIN HİZMETİNDEYİZ"

Senin çocuklarının yatak odalarında boy boy kasalar yok. Senin çocuklarının yandaşları yok. Biz CHP olarak yandaşa değil, vatandaşa hizmet edeceğiz. Bizim temel hedefimiz bu.

İş bulanlar da taşeronlarda köle olarak çalışıyor. Sendikasız, güvencesiz. İş güvenliği yok. Alın terini sömüren devlet sosyal devlet olabilir mi? Adalet ve Kalkınma'nın adı var kendisi yok. Niye Amerika'da olmuyor da, Almanya'da olmuyor da, İngiltere'de olmuyor da bizde oluyor.

ERMENEK'TEN GÖRÜNTÜLER İZLETİLDİ

(Kılıçdaroğlu konuşmasının bu kısmında Ermenek'teki madende oğlu mahsur kalan annenin "Benim oğlum yüzme bilmiyor, şimdi ne yapacak?" dediği görüntüleri ve diğer madenci yakınlarının serzenişlerini izletti.)

"İçeriden sağ çıksalar ne yapacağız, 3 aydır bizi yediler bitirdiler. Maaşlarını düzgün vermediler. Evimizde yiyecek ekmek koymadılar. Şimdi de canlarını alıyorlar. Sağ çıksalar ne olacak, çıkmasalar ne olacak? Güneyyurt'u yediler bitirdiler" diyor.

"ARTIK ELİNİ VİCDANINA KOY"

Öyle bir tabloyu 21. yüzyıl Türkiye'si hak ediyor mu? Yerin altına inen sizin eşleriniz. Bütün Türkiye'nin kadınlarına sesleniyorum. Size akşam ekmek getirmek için oraya iniyorlar. Çocukları için iniyorlar. Ölüleri gelsin diye değil. Sevinçleri gelsin diye oraya iniyorlar. Böyle bir iktidarı ne kadar ayakta tutacaksınız artık siz. Bütün kadın kardeşlerime sesleniyorum, ister başın açık olsun ister örtülü, ne fark eder? Orada insanlar öldükten sonra ne farkeder? Evinde huzur mu istiyorsun? Yer altında çalışan insanlar için güvence mi istiyorsun? Artık adresini yerini belli et. Elini vicdanına koy artık Cumhuriyet Halk partisi de.

"SİZİN ACINIZI SÖMÜRMEK İSTİYORLAR"

Kaza olmuş, ordular halinde gidiyorlar. Binlerce güvenlik görevlisi. Millet bekliyor 'Cumhurbaşkanım ne olacak' diye, onların derdi başka. Sizin acınızı sömürmek istiyorlar, izin vermeyin. Bu kadının izin vermediği gibi izin vermeyin. Ölen sizin erkeğiniz onların değil. Onlar eşlerini saraylarda oturtuyorlar, senin ödediğin vergilerle.

"İŞÇİLER 124 KEZ YAZMIŞ"

Din iman edebiyatı yapıyorlar, onlara da inanmayın. Sizi kandırıyorlar. Diyor ki; yüksek tepelerde oturan birisi. 'Bize önceden haber verseydiniz tedbirleri alırdık.' diyor. Abisi söylüyor bunu. Alttaki de şunu söylüyor. O da diyor ki 'bakın Ulaştırma Bakanı sizin bakanınız keşke söyleseydiniz önlemi alırdık.' Bereket versin gazeteci arkadaşlarımız var. İşçiler 124 kez yazmışlar. Burada insan hakları ihlali var diye mektup yazmışlar. Duvara yazıyorlar. İnsanlar toprak altında kalıyorlar onlar ordular gibi geliyor. Sizin orada ne işiniz var? O ölenlerin kanları sizin yakanızdadır, bunu asla unutmayın.

"HALA UYANMAYACAK MISIN KARDEŞİM?"

Bakın yine yer altında çalışan maden işçilerinin eşlerine sesleniyorum. Değerli kardeşlerim, değerli bacılarım. Yaşam odası denen bir şey var. Yer altında madende yaşam odası diye bir şey olur. İşçiler orada uzun süre sağ kalabiliyor. Kanun geldi meclise. Dedik ki, 'madenlerde insanlar ölüyor, yaşam odaları yapalım.' Teklif verdik CHP olarak. AKP milletvekilleri tarafından bu reddedildi. Kalkmışlar kendilerine saray yapıyorlar. 1 katrilyon 370 trilyon lira ile. Eski parayla... Maliye bakanı açıkladı. Senin eşinin yaşam odası için 100 milyon lira. Bunu ayırmıyor, kendisine bey efendi 1000 odalı saray yapıyor. Hala uyanmayacak mısın değerli kardeşim. Hala uyanmayacak mısın?

Bir de yerin üstündekiler var. Isparta'dan haber geldi. Mevsimlik işçilik bir dramdır. Hiçbirinin sosyal güvencesi yok. Ailece zeytin, elma, fındık toplamaya giderler. Tek güvenceleri dayıbaşı. Onun iki dudağına bakarlar. Sosyal devlet nerede peki? Bu iktidar nerede? Bunlar neden bu insanların sorunlarıyla ilgilenmezler? İnsanı sevmiyor musun arkadaş? İnsanı ancak cebinde para olunca, sana rüşvet verince mi seversin sen arkadaş?

"KAPALI MEKANLARDA RÜŞVET ALIYORLAR"

Sigara içen gençlere kızıyorsun. Eyvallah kızın. Ceza yazmışsınız yazın. Kapalı yerde sigara içilmez. Ama ben şunu sormak istiyorum. Peki o bakanların çocukları kapalı mekanlarda rüşvet alırken neden itiraz etmiyorsun sen?

Bana diyorlar ki bunları anlatmayın. Niye anlatmayacağım? 76 milyon yurttaşın son ferdi uyanana kadar bunları anlatmaya devam edeceğim. Sosyal devlet her kuruşun hesabını millete veren devlettir.

"PADİŞAH BOZUNTUSU"

Dedim ki o saraya gitmeyin giderseniz kirlenirsiniz. Hukuk devletinde kaçak saray olmaz. 21. yüzyıl Türkiye'sinde 3 milyon işsiz varken, padişah bozuntusu birisi kendine saray yapamaz.

"KAÇAKSARAY'DA YAPILAN YOLSUZLUKLAR"

TOKİ'nin aylık çıkan bir dergisi var. Bu yüksek rakımlı tepede oturan orada bir yazı yazmış. Bir cümlesi şöyle: "Sonuna kadar son nefesimize kadar sorumluluk bilinciyle çalıyoruz". Baktılar bu ibare var, apar topar bu dergiyi toplattılar. Atatürk orman çiftliği arazisi. Ankara'nın göbeği yeşil bir alan. insanlar orada piknik yapıyor. Yüzlerce ağacı katlederek kendine saray yaptı. İlk yaptıkları iş kamu ihale yasasında bir değişiklik. Usuluüne uydurmaya çalışıyorlar. Özel güvenlik tedbirleri alınması gereken yapı işleri kamu ihale yasasının dışında kalır. Bunu da özel güvenlik işlerinden biri olarak yaptılar. İkinci iş olarak TOKİ'ye verdiler bunu. Üçüncü aşamada ise TOKİ aldı ben bu inşaat işini ikiye ayırıyorum dedi. Bir kaba, bir ince inşaat işi. Dördüncü aşamada ise firmayı buldular. REC inşaat sanayi şirketine bu işi verdiler. Beşinci olarak kaba inşaatı verdiler, 68 milyon 490 bin liraya yaptırdılar. Aradan bir süre geçti, 2013'ün mart ayında ince işleri de o firmaya verdiler. O da 351 trilyon lira... Şimdi değerli arkadaşlar. Bununla kalsa diyeceğiz neyse. Bu kaçak saraydaki yolsuzluk rakamlarını söyleyim size. Bu rakamlar TBMM adına kamu hesaplarını denetleyen Sayıştay denetçilerinin raporlarındaki rakamlar. Makine ile her derinlikte toprak kazınması. Çevre bakanlığının metre kare fiyatı 310. Müteahhite yüzde 1120 fazlasıyla veriyorlar. Afyonluları da kutluyorum hafta sonu "aman dikkatli olun hırsızlar bölgeye geldi" diye uyarı yapmışlar. Makinede her derinlikte kazı yapılması işi birim fiyattan yüzde 980 fazla... El ile kum ve çakıl serilmesi işi. Yüzde 1915 fiyat farkı. Kazılara aralıklı ahşap yapılması, yüzde 906 fiyat farkı...

"MÜSLÜMANLIKTA ÖYLE BİR KURAL YOK"

Neden diyoruz gitmeyin kirlenmeyin diye, bunun için diyoruz. Madem ki kul hakkı yemek en büyük günahtır. En büyük günahı işleyene neden oy veriyorsun? Çalıyor ama iş yapıyor diyorlar. Müslümanlıkta öyle bir kural yok. Çalmayacaksın adam gibi iş yapacaksın.

Milletin vergileriyle 1000 odalı kaçak saray yapıyorsun. O sarayı CHP iktidarında Ortadoğu Teknik Üniversitesi'ne tahsis edeceğiz. Bu iktidar bitmiştir. Bu iktidarın Türkiye'ye acı ve gözyaşından başka vereceği bir şey yoktur.

Gırtlaklarına kadar dolarlara boğulmuş durumdalar. Benim derdim bu ülkedeki işsiz insan. Her evde tencere kaynayacak derdimiz o . Her evde huzur olacak. Eğer biz bunu yapabilirsek o güzel Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz."

Madenci Yakınlarının Feryadı CHP Grubunu Ağlattı
Kaynak: Haberler.Com

Son Dakika Politika Madenci Yakınlarının Feryadı CHP Grubunu Ağlattı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement