Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygulamalara Tepkiler - Antalya/karabük/

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Antalya, Karabük ve Bartın'daki protesto gösterileri-Araç konvoyunun korna çalarak protesto etmesi-Yürüyüş yapan vatandaşlar-Tekbir getirilmesi, dua okunması-Basın açıklamaları Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki uygulamalara tepkiler- Antalya'da, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Müslümanlara yönelik uygulamalar araç konvoyuyla protesto edildi Antalya'da bir grup, Çin'in, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Müslümanlara yönelik uygulamaları, araç konvoyuyla korna çalarak protesto etti.Kendilerini "Honda Antalya" olarak adlandıran grup, Kızılarık Mahalesi'nde toplandı. Türk ve Uygur Özerk Bölgesi bayraklarının asılı bulunduğu araçlar, korna çalarak Yüzüncü Yıl Bulvarı ve Konyaaltı Caddesi'nde kent turu attı. Protesto, Falez Park önünde sona erdi. Grup adına konuşan Mehmet Ali Tüfekçi, gazetecilere yaptığı açıklamada, saldırılara tepki göstermek için bir araya geldiklerini söyledi.Bir otomobil grubu olarak tepkilerini konvoyla ortaya koyduklarını kaydeden Tüfekçi, "Türkmenler'e yapılan zulüm için keşke konvoy yapmaktan başka bir şey elimizden gelebilse. Çin şunu unutmasın ki yıllar önce Çin Seddini Türkler'e karşı yaptı ve biz hala orada yaşayan yoldaşlarımızla kardeşiz. Elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız" diye konuştu.Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki uygulamalara tepkiler- Zonguldak ve Karabük'te Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki saldırılar protesto edildiKARABÜK Zonguldak ve Karabük'te bir grup, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki uygulamaları protesto etti.Karabük'te Zulme Karşı Sessiz Kalma Platformu öncülüğünde Yenişehir Atatürk Anıtı önünde toplanan grup, kent meydanına kadar yürüdü. Grup adına konuşan platform üyesi Tuncay Atay, Uygur Türklerine karşı sürdürülen sistematik katliam ve asimilasyon politikalarının, bugün de şiddetle devam ettiğini söyledi.Çin'de 1949'daki devrim sonucu şiddet politikasının bölgede giderek arttığını öne süren Atay, şunları kaydetti: "Dinleri, dilleri ve kimlikleri ortadan kaldırılmaya çalışılan bu halkın ülkesinin adı Çince'de 'işgal edilmiş topraklar' anlamına gelen 'Sincan' diye anılmaktadır. Bütün dünya bu bölgeyi bu isimle bilmektedir. Doğu Türkistan'da işgalci devlet olan Çin, bölgenin nüfus yapısını değiştirmeye çalışmaktadır. Çin devletinin ve Çin halkının bölgede büyük bir baskısı vardır. Camiler açık gözükse de gençlerin, memurların ve öğretmenlerin camiye gitmeleri yasaktır. Çin'deki olaylara dünyanın sessiz kalması utanç vericidir. Dünyanın neresinde olursa olsun inancından, dilinden, kültüründen, düşüncesinden ve kavminden dolayı insanları asimilasyon ve katliama tabi tutanların karşısında olacağız."- BartınTürkiye Kamu-Sen Bartın İl Temsilciliği üyelerinden oluşan grup, Hükümet Caddesi Arap Camii önünde Çin yönetimi aleyhine slogan atarak, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Müslümanlara uygulanan baskıları protesto etti.İl Temsilcisi Sezai Hangişi, yaptığı basın açıklamasında, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde bir millet kan ağlarken, bütün dünyanın bu zulmü seyrettiğini, milletin büyük çoğunluğunun da yaşanan insanlık dramından haberi olmadığını söyledi."Mesele Müslüman olmaksa Uygur Türkleri de Müslüman'dır. Mesele insan olmaksa Türkler de insandır" diyen Hangişi, şöyle devam etti: "150 yıldır Batı'da Türkistan'ın çığlığı duyulmadı. Nedense işine gelen her olayda ayağa kalkan Batı, konu Müslüman ve Türk olunca kör, sağır, dilsiz oluveriyor. Bugün Türkistan kan ağlıyor, katil Çin'in namahrem eli ezanların sesini kesiyor. Binlerce yıllık kadim Türk yurdunda, en temel insani değer olan inanca saygı ayaklar altına alınıyor. Soydaşlarımızın ibadet etmeleri engelleniyor. Doğu Türkistan'da çocukların boynu bükük, minareler ezansız, camiler cemaatsiz kalmış durumda"Grup, konuşmaların ardından dağıldı.