Baba Nemutlu: Buradaki Sanıklar Bizim Durumuzda Olabilirdi
Erzurum'un Konaklı Kayak Merkezi'nde 2.5 yıl önce antrenman yaparken geçirdiği kazada yaşamını yitiren milli kayakçı 17 yaşındaki Aslı Nemutlu'yla ilgili görülen davada baba Ahmet Metin Nemutlu, yargılama sürecinin hızlandırılmasını isteyerek, "Atlama kuleleri pisti çökmeden önce çocuklar antenman yapıyormuş. O çocuklar buradakilerin yeğenleri, çocukları olabilirdi.
Erzurum'un Konaklı Kayak Merkezi'nde 2.5 yıl önce antrenman yaparken geçirdiği kazada yaşamını yitiren milli kayakçı 17 yaşındaki Aslı Nemutlu'yla ilgili görülen davada baba Ahmet Metin Nemutlu, yargılama sürecinin hızlandırılmasını isteyerek, "Atlama kuleleri pisti çökmeden önce çocuklar antenman yapıyormuş. O çocuklar buradakilerin yeğenleri, çocukları olabilirdi. O sırada pist çökünce 8-10 çocuk ölebilirdi Allah korusun. Buradaki sanıklar şu anda bizim durumumuzda olabilirlerdi" dedi.
Konaklı Kayak Merkezi'ndeki Alp Disiplini yarışmasına katılmak için Erzurum'a gelen Milli kayakçı Aslı Nemutlu, 12 Ocak 2012 günü antrenman yaparken pist kenarındaki tahta kar perdelerine çarparak hayatını kaybetti. Nemutlu'nun ölümü üzerine Asliye Ceza Mahkemesi'nde aralarında Türkiye Kayak Federasyonu eski Başkanı Özer Ayık'ın da bulunduğu 7 kişiye 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 3- 6 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde 7 kişi hakkında dava devam ederken, Erzurum Valiliği'nin 12 Aralık 2011'de yayınladığı 'Kayak merkezlerinde alınacak önlemler' konulu talimatnameyi uygulamadıkları gerekçesiyle İl Sağlık Müdürü Serhat Vançelik'in de aralarında olduğu 9 kişiye de 2'nci Sulh Ceza Mahkemesinde 'görevi kötüye kullanmak' suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle ikinci bir dava açıldı. 2'nci Sulh Ceza Mahkemesi'nde 27 Aralık 2013 günü yapılan duruşmada görevsizlik kararı verilerek dosya Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde dosyaların birleştirilmesi üzerine sanık sayısı 7'den 16'ya yükseldi.
Dosyaların birleştirilmesinin ardından bugün 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen 11'inci celsede anne Ayşe Elerman Nemutlu ile baba Ahmet Metin Nemutlu, sanıklardan bir kısmı ve avukatlar hazır bulundu. Yargılama sürecinin hızlanmasını ve keşifte teknik bilirkişi olması gerektiğini belirten baba Ahmet Metin Nemutlu, "Sürecin hızlandırılması ve doğru karara bağlanmasını istiyoruz. Anne ve baba olarak bu süreç bizi olumsuz etkiliyor. Bir an önce sonuçlandırılsın. Keşifte teknik bilirkişi olması gerekir. Basından izlediğim kadarıyla pist çökmeden önce antrenman yapmış çocuklar. O çocuklar buradakilerin yeğenleri, çocukları olabilirdi. O sırada pist çökünce 8-10 çocuk ölebilirdi Allah korusun. Buradaki sanıklar şu anda bizim durumumuzda olabilirlerdi" diye konuştu.
Kızının ihmaller sonucu öldüğüne işaret eden anne Ayşe Elerman Nemutlu ise tarafsız bilirkişi bulunamamasından yakındı. Kızını kaybedeli neredeyse 3 yıl olacağını anımsatan anne Nemutlu, "Taraflı olsa ne olacak? ya karşı tarafı ya da Aslı'yı haklı çıkaracak. Sürekli itiraz nereye kadar sürecek bu" dedi.
Mahkeme, daha önce iki kez keşif yapılmasına karar verilmesine karşın anlaşmazlık nedeniyle yapılamayınca, bugünkü duruşmada 6 Aralık günü Aslı'nın hayatını kaybettiği pistte keşif yapılması kararlaştırdı. Mahkeme sonrası adliye önünde açıklama yapan baba Ahmet Metin Nemutlu, "Başladığımız yere döndük. 2 dava birleşince bilirkişi seçme aşaması bugün tamamlandı. Hakim 3 görevliyi belirledi. İnşallah 2.5 ay sonra keşif olacak. Önem arzetti bu keşifler. Çünkü Erzurum'da bir süre önce kayakla atlama kuleleri pisti çöktü. Olaylara artık daha hassas yaklaşmak ve buna bağlı olarak keşfin daha derin yapılması gerekiyor. Hakim Bey'i biraz daha kararlı gördüm. Sanki yıl sonunda artık kararı verecekmiş gibi bir izlenim oluştu bende. İnşallah Aslı'nın vefatının 3'üncü yılına girerken bu davayı da sonuçlandırırız" diye konuştu.
Kızı Aslı'yı anımsatan kar tanesi şeklindeki kolye taktığı dikkati çeken anne Ayşe Elarman Nemutlu ise şunları söyledi:
"Aslında bu mahkemede önemli olan bilirkişi kadrosuna teknik üniversiteden inşaat mühendisleri ve mimarın alınmasıydı. Bu da bizim bağımsız olarak yaptırdığımız İTÜ raporunun ne kadar yerinde olduğunun göstergesi. Çünkü zamanında karşı taraf buna itiraz etti. Bilindiği gibi birkaç ay önce çöken atlama kulesiyle teknik açıdan incelemenin ne kadar doğru olduğunu ispat etmiş olduk. Her ne kadar Kayak Fedarasyonu eski başkanı buna itiraz etse de kayak pistinin teknik açıdan incelenmesi doğru bir karar. Eğer üniversiteye dosya verilirse üniversite belki kendi yerinde bilirkişi ve olay incelemesi yapabilir. Bu da ikisini kapsadığı için süreç hızlanabilir diye itaraza 'yeter artık' dedik. Herşeye, bilirkişiye, üniversiteyi itiraz hakikaten Türkiye Cumhuriyeti'ne itiraz o zaman. Neden tarafsızlık? O zaman hiç kimse tarafsız değil endişesini getiriyor. Biz de öyle duyuyoruz sonuçta. En sonunda hakim bey bilirkişi incelemesi olmazsa bu dosyayı üniversiteye göndereceğini belirtti. En ideali üniversitelerin bilirkişilerinden oluşan bir konsorsiyum." - Erzurum