Başbakan Yıldırım: "Gaza Gelmeyin"
Başbakan Binali Yıldırım, Kuzey Irak'taki referandumla ilgili IKYB yöneticilerine seslenerek, "Gaza gelmeyin arkanıza geçenler, sırt sıvazlayan işler tersine gittiğinde sizi ulu orta bırakılar.
Başbakan Binali Yıldırım, Kuzey Irak'taki referandumla ilgili IKYB yöneticilerine seslenerek, "Gaza gelmeyin arkanıza geçenler, sırt sıvazlayan işler tersine gittiğinde sizi ulu orta bırakılar. Bu topraklarda birlikte kaderimiz ortak. Geçmişimiz ortak. Geleceğimiz ortak" dedi. Çorum'da kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Başbakan Binali Yıldırım'ın gündeminde Kuzey Irak'taki referandum vardı. Referandumun Türkiye için gayrimeşru ve yok hükmünde olduğunu dile getiren Başbakan Yıldırım, "Irak'ta ve Suriye'de zaten sorunlardan, krizlerden yorgun düştü. Bütün bu sorunlar ortadayken bir referandum ayrılma sevdasına kapılmak orada yaşayan milyonlarca insana gelecek vaat etmez. Onlara huzur barış getirmez. Oradaki sorunların üzerine yeni sorunlar getirir. Onun için bir takım sorumsuz yöneticilerin ihtirasları uğruna bir bölgenin geleceğinin kararılmasına biz karşıyız. Bir Kürtlere karşı değiliz. Biz asırlardan beri kardeşiz. Burada işi saptırmanın anlamı yok. Bugüne kadar zulümden her türlü baskıya karşı orada biz vardık. Türkiye Cumhuriyeti vardı. 40 yıldır terörle mücadele eden biziz. Çok büyük bedeller ödedik. Bundan sonra bedel ödemek istemiyoruz. Türkiye'nin bunca yaptıklarını hiçe sayacaksınız, bir maceraya gireceksiniz. Kusura bakmayın Türkiye buna boyun eğmez" dedi.
"Çorum'dan kardeşliğin merkezinden şunu ifade ediyorum, herkesin bilmesini istiyorum" diyen Başbakan Yıldırım, "Biz gerek Irak'ta, gerek Suriye'de hudutlarımızın güneyinde yapay devletler oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. Bu Türkiye'nin milli güvenlik meselesi. Orada yaşayan kardeşlerimizin hukuku, Türkiye'de yaşayan vatandaşlarımızın hukuku gibi bugüne kadar Irak'ın her sıkıntında yanında olduk. İni niyetimiz görünmezlikten geliyor. Bu yöndeki uyarılarımız dikkate alınmıyor. İstikrar ve huzur istemeyenler yıllardır devam eden sıkıntıları daha da ağırlaştırmak isteyenler var. Gaza gelmeyin arkanıza geçenler, sırt sıvazlayan işler tersine gittiğinde sizi ulu orta bırakılar. Bu topraklarda birlikte kaderimiz ortak. Geçmişimiz ortak. Coğrafya kaderdir. Kaderinizi değiştiremezsiniz.. Orada yaşayan Türkmenler, Asuriler, Ezidiler yıllardır çektikleri çileye yeni çileler eklenmesin. Bizim dostça uyarımız bundandır. Ama bu uyarılar yankı bulmuyorsa tabi ki bu gelişmelerden ülkemizin olumsuz etkilenmemesi içinde her türlü tedbiri almak bizim hakkımızdır. Milletimizin geleceğini düşünmek zorundayız. Bu söylenenleri herkes can kulağıyla dinlemeli. Hal ve hareketini belirlemelidir. Türkiye'ye yanlış yapanların mutlaka bedelini ödeyeceklerini akıllarından çıkarmasın" ifadelerini kullandı.
Zor bir coğrafyada olduğumuzu anlatan Yıldırım, "Etrafımızda adeta ateş çemberi var. Irak'ta istikrarsızlık, Suriye'de savaş var. Bunların sebebi oradaki masumlar değil. Oralarda hesabı olan, oralarla hiçbir ortak bağı olmayan insanlar. O bölgede yaşayan Müslüman diyebileceğimiz bir takım insanlarda bunların oyunlarına alet oluyor. Bunu da görüyoruz. Ancak Türkiye bir yandan bekası için terörle mücadelesini yaparken bir yandan da tahribatların yarasını da sarıyor.
Mültecilerin yaşamlarını sürdürmesi için her zaman dost elini uzatan ülke Türkiye'dir. Tüm zorluklara rağmen ülkemiz her alanda hedeflerine ve yoğun özverili gayretli ve milletin verdiği destekle bütün zorlukların üzerinden geliyoruz" diye konuştu.
Bu ülkenin hepimizin olduğunu vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Bizler aynı inancın, milletin mensuplarıyız. Türkiye'yi ayrıştırmaya, bölüştürmeye çalışanlar, mezhep kavgası çıkarmaya çalışanlar biz bin yıldır kardeşiz. Biz biriz, beraberiz. Bugünlere sevinçte de tasada da bir olarak geldik. Farklılıklar değil ortak noktalara yoğunlaşacak geleceğimizi inşa ederiz. Aynı medeniyet ve kültürün çocuklarıyız. Aynı havayı soluyor, aynı suyu içiyoruz. Bir olan köklerimizi daha da güçlendirmeye devam edeceğiz. Ecdadımız bize güzel miras bıraktı. Dünyanın ilk yazılı barış anlaşması bu topraklarda. Bu anlaşmayı yapan iki medeniyet vardı. Bugün dünyanın emperyal güçleri kendi raconlarını kesiyor. Bizim yapmamız gereken mirasımıza, sahip çıkmak. Türkiye'ye vatanımıza gözümüz gibi bakacağız. Ötekileştirmekten değil, bir olmaktan bütün olmaktan yanayız. Bundan başka yolumuz yok. Geçmişten gelen sıkıntılarımız olabilir. Geçmişte yaşanan acıları beraber yaşadık. Dersler çıkarmalıyız sıkıntılarımızı dayanışma sevgi saygıyla aşacağız. Bizim samimiyetle, güvenle aşamayacağımız hiçbir sorun yok" şeklinde açıklamalarda bulundu.
(İsmail Kabakdere - Muhammed Muttalip Yalçın/İHA)