Çanakkale'de Emperyalizme 'Dur' Dedik"
Türkiye’nin tıpkı 100 yıl önce Çanakkale’de olduğu gibi bu gün de emperyalizme karşı İslam dünyasının koruyucu kalkanı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Fatih Andı, “Çanakkale’de Batı emperyalizmine ‘Dur’ dedik ve tarihin makus akışını tersine çevirdik” dedi.
Türkiye'nin tıpkı 100 yıl önce Çanakkale'de olduğu gibi bu gün de emperyalizme karşı İslam dünyasının koruyucu kalkanı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Fatih Andı, "Çanakkale'de Batı emperyalizmine 'Dur' dedik ve tarihin makus akışını tersine çevirdik" dedi.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen "100. Yılında Çanakkale Paneli" Atik Valide Kampüsü'nün ev sahipliğinde gerçekleşti. Prof. Dr. Abdülkadir Özcan'ın başkanlığındaki ilk oturumda Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Fahameddin Başar, Yrd. Doç. Dr. Mustafa Göleç ve Yrd. Doç. Dr. Metin Ünver yer aldı. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Andı'nın başkanlığındaki ikinci oturumda ise Prof. Dr. Hasan Akay, Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk ve Yrd. Doç. Dr. Mehmet Samsakçı konuşmalarını gerçekleştirdi. Panelin açılış konuşmasını yapan Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman ise "Türk kamuoyunun Çanakkale'yi benimseyişi ve idrak edişi, Çanakkale ile ilgili bilgilerden daha önemlidir. Çünkü Çanakkale, hem bizim hem de boğazı geçmek isteyenler için sıradan bir boğaz değil, ülkemiz ve ülkemize yönünü çevirmiş büyük bir İslam coğrafyasının ayakta kalıp kalmama mücadelesinin sembolik bir adı anlamındaydı. Bu nedenle bilgileri aşan bir noktaya ulaştı. Türkiye İslam alemi için o gün ne ifade ediyorsa, bugün de onu ifade ediyor" dedi.
"ÇANAKKALE'DE EMPERYALİZME 'DUR' DEDİK"
Çanakkale Savaşı'nın batı emperyalizmi karşısında gerileme sürecinde çok özel bir yeri olduğunu belirten Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Andı, "Milletlerin her birinin tarihinde savaşlar vardır. Bu savaşlardan bazıları kısa süre içinde unutulur. Bazı unutturulmamaya çalışılsa bile unutulur. Ama bazıları da Çanakkale Savaşı gibi üzerinden 500 sene bile geçse unutulmaz. Bunun sebebi savaşın etkisinin çağlar ötesine taşınabilmesidir. Çanakkale Savaşı'ndan bugünün toplum yapısına taşıyabileceğimiz çok değer var. Ayrıca Çanakkale Savaşı'nın batı emperyalizmi karşısında gerileme sürecimizde çok özel bir yeri vardır. Sürekli gerilerken ilk defa Çanakkale'de bu emperyalizme 'Dur' dedik ve tarihin makus akışını tersine çevirmeye başladık. Bu açıdan Çanakkale bugünün ulusuna her şeyden önce emperyalizme direniş bilinci aşılıyor ve inancın gücüyle, büyük teknolojik imkanlarla nasıl mücadele edileceği ispatlıyor" dedi.
Türkiye'nin bugün de tıpkı Çanakkale'deki gibi gizli ve aşikar emperyalizme karşı İslam dünyasının koruyucu kalkanı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Andı, "Türkiye'nin yeniden güçlenme politikası, 19. yüzyıldan itibaren Batı emperyalizminin saldırıları karşısında yenilme psikolojisine saplanmış ve geri adım atmak zorunda bırakılmış birtakım mazlum ve mağdur milletlere örnek teşkil etmektedir. Türkiye bugün de Çanakkale'deki gibi gizli ve aşikar emperyalizme karşı İslam dünyasının koruyucu kalkanı olma rolündedir. Çanakkale ruhu ve bilinci bizim için çok önemlidir. Kime, niçin karşı koyulduğunu öğrenirsek bugün de kime, niçin karşı koymamız gerektiğinin daha iyi farkında oluruz" diye konuştu.
Çanakkale Zaferi'nin dünya tarihinin gördüğü en büyük savaşlardan biri olduğunu belirten Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Fahameddin Başar, "Bugün Çanakkale Zaferi'nin 100. yıldönümü olması sebebiyle üniversite olarak bir panel düzenledik. 100 yıl önce Çanakkale'de deniz ve kara savaşlarıyla cereyan eden bu zaferin tarihi ve edebi yönlerini ele aldık. Bu zafer dünya tarihinin gördüğü en büyük savaşlardan biri. Ecdadımız yokluklar ve imkansızlıklar içerisinde Çanakkale Zaferi'ni inançla kazandı. Bu ruhla bize kalan yurdumuzu, inançla korumalıyız" dedi.
Çanakkale Savaşı'nın, Osmanlı Devleti'nin yaptığı en büyük savunma harbi olduğunu söyleyen Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülkadir Özcan ise "Osmanlılar, 14. Yüzyılda Avrupa'ya ayak bastıklarından itibaren Avrupalılar, Türkleri oradan atmak için çalıştılar. Yüzyıllarca bunun örneklerini verdiler. 1453'te İstanbul'un alınmasından sonra ise Batı daha da tedirgin oldu. Özellikle 16. yüzyıl sonlarından itibaren Osmanlı Devleti'nin askeri alanda zayıflaması sonucu büyük toprak kayıpları oldu ve yavaş yavaş Orta Avrupa'dan ve Balkanlar'dan çekilmeye başladı. 20. yüzyıl başlarında ise İtilaf Devletleri'nin silah teknolojisinde çok güçlü olduğu bir dönemde Osmanlı Devleti'ne hücum etmesiyle dünyanın dört bir cephesinde yapılan savaşlar, Osmanlı'nın sonunu getirdi. 18 Mart 1915'te Çanakkale'de yapılan savunma harbi Osmanlı'nın galibiyetiyle sonuçlandı. Bu o zamana kadar yapılan savunma harplerinin en büyüğü" dedi. - İSTANBUL