Doğu Ve Güneydoğu'daki 693 Sivil Toplum Örgütünden Ortak Açıklama

Doğu ve Güneydoğu'daki 693 sivil toplum örgütü Kürt sorununun çözümüne ilişkin önerilerini açıklarken bölücübaşı Abdullah Öcalan ile başlatılan diyalog ve müzakerenin devam edilmesini istedi. Açıklamada ana dilde eğitim önündeki engellenlerin kaldırılması, tutuklu politikacılara ana dilde savunma hakkı verilmesi ve seçim barajının kaldırılması çağrısı yapıldı.

Aralarında kapatılan DTP tarafından oluşturulan 'Demokratik Toplum Kongresi (DTK) üyelerinin de bulunduğu Doğu ve Güneydoğu'daki 21 ildeki 693 sivil toplum örgütü Kürt sorunuyla ilgili ortak açıklama yaptı. Diyarbakır Sümerpark Resepsiyon Salonu önünde yapılan açıklamayı Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı İdris Ekmen, Türk ve Kürt halklarının birlikte kurduğu Cumhuriyet'in 87 yıllık tarihi boyunca geliştirilen tekçi zihniyetin, inkar ve imha siyasetinin neden olduğu ve çok büyük acılara mal olan Kürt sorununun çözümü için önemli bir dönemeçten geçildiğini söyledi. Ekmen, "Artık silahların neden olduğu kan ve gözyaşı ikliminin yerini diyalog kanallarının açılmasıyla beraber hoşgörü, kardeşlik ve barış iklimi almalıdır" dedi.

Daha önce yaptıkları çağrılar üzerine terör örgütü PKK'nın ilan ettiği eylemsizlik süresini son olarak önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimlere kadar uzattığını belirten Ekmen şöyle konuştu: "PKK'nın eylemsizlik kararını uzattığını açıklaması iyimser atmosfer oluşturmuş, demokratik çözüme dair umutları artırmıştır. Acıların sona ermesinin, çatışmaların durmasının, kalıcı barışın sağlanmasının tek taraflı eylemsizlik kararı ile mümkün olmadığı herkes tarafından bilinen bir gerçeklik olduğunu bildirdi. Bu süreçte operasyon ve tutuklamaların devam etmesi, sınır ötesi operasyonlar için tezkerenin uzatılması, hükümet yetkililerinin tasfiye amaçlı Irak, İran, Suriye, ABD ve AB ülkeleri arasında mekik dokuması, geleceğe dair toplumsal kaygıları artırmaktadır.

Başta hükümet olmak üzere devlet erkini elinde bulunduran güçlerin demokratik yöntemler yerine askeri seçeneklerde ısrar etmesi barışçıl çözüm yönündeki umutlara gölge düşürmektedir. Türkiye'de devlet erkini elinde tutanlar ve AKP hükümeti şu gerçekliği artık görmelidir ki, inkar, imha ve tasfiye politikaları bu ülkeyi çözüme değil, tehlikeli ve karanlık bir sürece götürmektedir. Bu ülkenin böylesi bir süreci ne kaldıracak gücü ne de tahammülü kalmıştır."

İdris Ekmen, toplumda yükselen demokratik istek ve beklentilerin yaşam bulması, barış ikliminin oluşması için önerilerinin dikkate alınacağını umduğunu söyledi. Ekmen, isteklerini şöyle açıkladı:Güven verici ortamın yaratılabilmesi için ana dil kullanımı önündeki engeller kaldırılmalı.Tutuklu Kürt siyasetçiler için ana dilde savunma hakkı tanınmalı ve bunlar derhal serbest bırakılmalıdır.

Askeri ve siyasi operasyonlar durmalı. Terörle Mücadele Kanunu kaldırılmalı, Türk Ceza Kanunu'nun evrensel hukuka aykırılık taşıyan ve adaletsizliğe sebebiyet veren hükümleri ile mevzuattaki benzer anti-demokratik kanunlar haklar ve özgürlükler temelinde değiştirilmelidir.

Kürt sorununun çözümünde katkısı yadsınamaz bir gerçeklik olan PKK lideri Abdullah Öcalan ile başlatılan diyalog süreci devam etmeli, bir bütün olarak sürece katılımı için gerekli koşullar oluşturulmalıdır.

Halkın gerçek anlamda iradesinin Meclis'e yansıması için, koltuk kaygısı taşımadan, önümüzdeki seçime yetişecek şekilde seçim barajı kaldırılmalıdır. Gerçekleri açığa çıkarmak, geçmişle yüzleşmek ve aydınlık bir gelecek için 'Hakikatleri araştırma komisyonu' zaman geçirilmeden kurulmalıdır. 12 Eylül ürünü olan anayasa yerine demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi ve çoğulcu bir anayasa için çalışmalara hemen başlanmalıdır.

Ekmen, PKK'nın ilan ettiği eylemsizlik kararını Türkiye'nin içine düştüğü çözümsüzlük çıkmazından kurtulması için tarihi önemde bir adım olarak değerlendirdiklerini bunun uzatılmasının bütün kesimler ve güçler tarafından doğru okunması ve karşılanması gerektiğine inandıklarını söyledi. Ekmen, basın açıklamasından sonra önümüzdeki günlerde yeniden bir araya gelip konuşacaklarını ve gerek görülmesi halinde Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile görüşmek için randevu talebinde de bulunacaklarını ekledi.