Dünyanın İlk Eko-Etiketi "Blue Angel" Şimdi Türkiye'de

Son Güncelleme:

Blue Angel ilk defa Türkiye'de sürdürülebilir tüketim için güvenilir bir kaynak olarak kullanılıyor.

Siemens Kurum İletişimi bu yıldan itibaren Voice over IP (Internet üzerinden sesli İletişim) Telefonlar'ın iklim ve çevreye yararlarını dünyanın ilk eko-etiketi olan Blue Angel'la anlatacaklar. Siemens Kurum İletişimi, senelerdir Almanya'da Blue Angel'i bir sürdürülebilir pazarlama aracı olarak kullanıyor ve kullanma nedeninin bu eko-etiketin uluslararası pazarlardaki yüksek kalite algısı olduğunu belirtiyor.


Dünyanın ilk eko-etiketi olan ve 1978'de kurulan Blue Angel; değişik çevre dostu ürün ve servisler için yüksek standartları belirlemektedir. Blue Angel, uzmanların, en az 'Made in Germany' etiketi kadar kaliteli bulduğu bir eko-etikettir. Alman çevre kurumları tarafından güvenilirliği desteklenen Blue Angel, sürdürülebilir tüketimi teşvik etmektedir.


Alman Öko-Institut, Yeşil Çember ve Türkiye'nin yeşil ve sürdürülebilir yaşam portalı ve rehberi Yeşilist tarafından bu yıl 10 Eylül 2013'te İstanbul'da organize edilen çalıştayda Siemens Kurum İletişimi ülke müdürü Ahmet Gül "Çok boyutlu yaklaşımından dolayı, Blue Angel dikkat çekmektedir. Bu etiket sayesinde, gerek Almanya gerekse Türkiye'deki müşterilerimize, ürünlerimizin enerji verimli olmasının yanında tehlikeli maddeler içermediğini ve geri dönüşüme elverişli bir biçimde tasarlandığını anlatabiliyoruz. Bu sebeple Blue Angel'ı bir pazarlama aracı olarak kullanmayı tercih ediyoruz". Bu çalıştay aynı zamanda Federal Alman Çevre Bakanlığı'nca desteklenmektedir. Bu yaz itibariyle Siemens Kurum İletişimi Türkiye'de de ürünlerini tanıtmak için bu eko-etiketi kullanmaya başlayacaktır.


Yeşilist'ten Ergem Şenyuva Tohumcu Blue Angel çalıştayının Türk pazarına uygunluğu ve de yararı için şunları dile getirdi: "Blue Angel sürdürülebilir tüketim için önemli bir rehber. Almanya'da olduğu gibi, Türkiye'de de bu eko-etiket çevre dostu ürün geliştirme ve kamu ihaleleri için önemli bir itici güç olabilir".


Türk şirketleri Blue Angel kullanımından iki yönlü faydanalabilirler: Avrupa pazarlarına ürünlerini ihraç ederken, bu eko-etiket onların ürünlerinin çevre için üstünlüğünün arkasında durur. Bunun yanında, Türk pazarında, çevre dostu korumanın ve sürdürülebilir gelişmenin öncüleri olarak girişimlerini anlatabilirler.


Federal Alman Çevre Bakanlığı'ndan Dr. Ulf Jaeckel Alman çevre ve iklim politikasında bu eko-etiketin önemine dikkat çekti: "Almanya Hükümeti için, Blue Angel yeşil ekonomiye geçişte ve enerji verimli inovasyonlarda önemli bir oyuncudur. Bu sebeple, Türk meslektaşlarımızla Türk çevre politikasında eko-etiketin rolünü görüşmek isteriz".


Şirketlerin uluslararası pazarlarda Blue Angel kullanımını desteklemek amacıyla, Federal Alman Çevre Bakanlığı, National Climate İnitiative adı altında fonlanan bir araştırma projesi geliştirmektedir. Bu projede, dünya çapında tanınmış Öko-insititut ve iletişim ajansı lichtl Ethis&Brands, Türkiye ve Hindistan'da Siemens Kurum İletişimin, İngiltere'de Kyocera Document Solutions'ın Blue Angel etiketi kullanımına destek vermektedirler.


Bu konuyla iligili şirketlerin uygun ürünleri, her ülkede Blue Angel'i bir iletişim aracı olarak, bu eko-etiketi RAL gGmbH'la yapılan kontrata göre kullanabilirler. Blue Angel, hem Almanya'daki, hem de dış pazarlardaki şirketler tarafından kullanılabilir. Ayrıca Blue Angel logosu hem İngilizce hem Almanca olarak kullanılabilmektedir.


Konuşmacılar tarafından yapılan yorumlar:


Ahmet Gül, Siemens Kurum İletişimi:


"Blue Angel, çok boyutlu yaklaşımından dolayı dikkat çekmektedir. Bu etiket sayesinde, gerek Almanya gerekse Türkiye'deki müşterilerimize, ürünlerimizin enerji verimli olmasının yanında tehlikeli maddeler içermediğini ve geri dönüşüme elverişli bir biçimde tasarlandığını anlatabiliyoruz. Bu sebeple Blue Angel'ı bir pazarlama aracı olarak kullanmayı tercih ediyoruz".


Ediz Hun, Uzman biyolog, sinema sanatçısı, öğretim üyesi, politikacı:


"Çevre konusu çok çok önemli bir konu, çevre kavramı her geçen gün genişliyor. En çok değindiğim konular arasında kirlilik ve küresel iklim değişikliği geliyor. Türkiye'de her alanda kirlilik çok ciddi bir sorun; hava, su ve toprağı korumamız lazım, doğanın tahribine tüm gayretimizle mani olmalıyız. Doğayı sadece bilimsel yöntemlerle koruyamayız, bunlar yetmez. Doğayı korumak isteyen herkes gönlündeki sevgi pınarından doğaya bir pencere açmalıdır. Birey olarak yapabileceğimiz çok şey var, hepimizin üstüne büyük görevler düşüyor."


Dr. Ulf Jaeckel, Federal Alman Çevre Bakanlığı:


"Blue Angel deneyimi Almanya'da 35 senedir başarıyla sürdürülüyor. Şu anda Almanların %80'i bu eko-etiketi tanıyor ve Alman tüketicilerin %40'ı bu etiketi değerlendirerek satın alma kararı veriyor. Almanya Hükümeti için, Blue Angel yeşil ekonomiye geçişte ve enerji verimli inovasyonlarda önemli bir oyuncudur Bu sebeple, Türk meslektaşlarımızla Türk çevre politikasında eko-etiketin rolünü görüşmek istiyoruz".


Ergem Şenyuva Tohumcu, Yeşilist:


"Blue Angel sürdürülebilir tüketim için önemli bir rehber. Almanya'da olduğu gibi, Türkiye'de de bu eko-etiket çevre dostu ürün geliştirme ve kamu ihaleleri için önemli bir itici güç olabilir. Bu sebeple ürünlerin çevre korumadaki rolleri için doğru bir araçtır".


Gülcan Nitsch, Yeşil Çember:


Bugün, organik gıda alanında Türkiye'de oturmuş markalar bulmak mümkün, ancak diğer alanlar için aynısını söylemek zor. Bu açık, Blue Angel eko-etiketiyle kapanabilir. Blue Angel sayesinde tüketiciler alışveriş seçimlerine güvenilir bir kriter daha ekleyebilirler. Blue Angel etiketli ürünler satın alarak, tüketiciler çevre korumaya önemli ölçüde katkı sağlayabilirler. Ben Türkiye pazarında Blue Angel'ın önümüzdeki yıllarda yer alacağına inanıyorum.'


BLUE ANGEL


Şu anda 1.400'ün üzerinde şirket 120 değişik kategoride 12,000 Blue Angel ürününü kullanmaktadır. Sadece çevresel açıdan üstün olan ürün ve servislere Blue Angel eko-etiketi verilmektedir. Blue Angel'ın bağımsızlığı Federal Alman Çevre Bakanlığı, Federal Alman Çevre Ajansı, RAL gGmbH ve Çevre Etiketi Jürisi tarafından garantilenmiştir. Çevre Etiketi Jürisi üyeleri: Alman Çevre Kurumları Birliği (Friends of the Earth Germany) ve NABU, Tüketici Federasyonu, Alman Şehirler Birliği ve çeşitli medya, akademi ve federal hükümet temsilcilerinden oluşmaktadır.


SIEMENS ENTERPRISE COMMUNICATIONS


Siemens Enterprise Communications, tüm ölçeklerdeki şirket ve kurumlara uçtan uca kurumsal iletişim çözümleri ve iş uygulamaları sunan dünya çapında bir çözüm sağlayıcısıdır. 160 yıllık deneyime sahip genç bir şirket olarak, dünyanın en başarılı firmalarına, dünya çapındaki hizmet kalitesiyle yenilikçi servisler sağlıyoruz. Hizmet portföyümüzde uluslararası ölçekli servisler, sağlayıcı tarafından yönetilenservisler ve dış kaynak yeterlilikleri bulunmaktadır. Şirketin amacı, müşterilerimize hedefleri doğrultusunda en basit tümleşik iletişim yolunu sunarken; yenilikçi, yeni nesil yazılım platformumuz sayesinde onların yüksek deneyim beklentilerini karşılayabilmektir. Biz bu amacımızı, benzersiz bir deneyim sunan, etkin işbirliği içeren ve istikrarlı tümleşik iletişim servislerimizsayesinde gerçekleştireceğiz ve müşterilerimizin üretkenliklerini artırıp, işletme masraflarının azalmasını sağlayacağız. Siemens Enterprise Communications, Gores Group ve Siemens AG'nin ortak teşebbüsüdür. Bu ortak teşebbüs, aynı zamanda ağ altyapıları ve güvenlik sistemleri sunarak birleşik iletişim çözümlerinde mükemmel bir temel oluşturan Enterasys Networks firmasının da sahibidir. Siemens Enterprise Communications GmbH & Co. KG bir Siemens AG Lisanslı Markasıdır.


YEŞİL ÇEMBER


'Sürdürülebilir yaşam için kültürler arası çalışma' Almanya'da yaşayan Türkçe konuşan halkı, Alman çevre dostu sivil toplum kuruluşlarıya biraraya getiren Yeşil Çember'in mottosudur. Yeşil Çember, Alman kurumların Türk göçmenleri bir hedef kitle olarak belirleyip, onların kültürlerine uygun çevre eğitimi vermelerini destekler. 2006'da BUND Berlin (Friends of the Earth Germany) ile bir çalışma grubu olarak kurulan Yeşil Çember, 2012 yılından bu yana 7 ayrı bölgede 100 gönüllü ve 110 katılımcıyla çalışan, 4 meslektaş tarafından kurulmuş bir sivil kuruluşudur.


YEŞİLİST


2010 yılında kurulan Yeşilist Türkiye'nin ilk yeşil rehberi ve sürdürülebilir yaşam portalidir. Yeşilist sürdürülebilir ve yeşil işletmelerin bir arada listelendiği yeşil bir rehberdir. Çevre konusunda çalışan gerek KOBller, gerek sivil insiyatiflere destek vererek, çevre bilincinin yayılması ve bilhassa şehirde yaşayanların sürdürülebilir yaşam standartlarını yükseltmeyi hedeflemektedir. Her gün güncellenen içeriğiyle Yeşilist, okuyucularına çevreyle ilgili haberler ve yeşil yaşamla ilgili ipuçları da verir. Yesilist ayrıca sürdürülebilir ve yeşil konularda atölyeler düzenlemekte ve yeşil danışmanlık vermektedir.

Kaynak: Bültenler