İkinci Arama Sona Erdi
Başlatılan Soruşturma Kapsamında, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'ndaki İkinci Arama Sona Erdi.
Haziran ayında CMK 125’te yapılan “gece yarısı değişikliği”, askeri birliklerin ardından kozmik odaların kapısını da savcı ve polislere açtı. Ancak, ÖKK’nin mühürlenen “kozmik oda”larında cumartesi gecesi arama yapmaya başlayan polis ve savcılar, devlet sırrı niteliği taşıyan belgelerin kopyalanmasında yasa engeline takıldılar. Asker, tek tek incelenen dokümanların kopyalanmasına “yasa gereği” izin vermedi. Arama dün gece 00.50’de tamamlandı.
ANKARA Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda cuma akşamı saat 19.30’da başlayan aramaların sabah kesintiye uğramasının ardından cumartesi akşamı yeniden başlaması TSK’nın çok gizli bilgilerinin bulunduğu tesiste
yürütülen faaliyeti daha da gizemli hale getirdi. Arama, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 125. maddesi uyarınca yapıldı. Maddede geçen haziran ayı sonunda bir “gece yarısı” yapılan değişiklikle Anayasa’ya karşı işlenen suçlar yönünden askeri yargının soruşturma yetkisi kaldırılmış, yetki sivil savcılara verilmişti. Seferberlik Bölge Başkanlığı’nın tümbilgisayar ve dokümanları işte bu 125.madde kapsamında “devlet sırrı” ayrımı gözetilmeksizin incelemeye
alındı. Bu kapsamda sürdürülen tahkikatla ilgili unsurlar ayıklanarak tutanağa geçirildi, “devlet sırrı” niteliği taşıyan dokümanların kopyalanmasına ise “yasa gereğince” izin verilmedi. Bu nedenle hâkim ve savcıların çalışmaları uzadı.
Savcılar bilgileri kopyalayıp ofislerine dönmek yerine dosyaları kozmik odalarda incelemek zorunda kaldılar. Savcıların cumartesi gecesi saat 21.30’da başlayan çalışmaları sürerken, dün sabah saat 10.00 sıralarında ÖKK binasına özel yetkili savcılardan sorumlu Ankara Cumhuriyet Başsavcı
Vekili Hamza Keleş de geldi. Keleş iki saat kaldığı binada çalışmaların bir kısmına nezaret etti ve saat 12.00’de binadan ayrıldı. ÖKK binasında inceleme
sürerken, arama kararını talep eden Savcı Mustafa Bilgili de zaman zaman makam aracıyla gelerek araştırmalara katıldı.
GENELKURMAY MÜDAHALE ETMEDİ
Arama faaliyetine Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, askeri savcılık ve birlik komutanlarının eşlik ettiği belirtildi. ÖKK’nin bağlı olduğu
Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Aslan Güner’in ya da askeri yargıya mensup olmayan herhangi bir TSK yetkilisinin aramayı gerçekleştiren hâkim ve savcılarla hiçbir temasının olmadığı vurgulandı.
Çok gizli bilgiler var
BAŞLICA görevi, Türkiye’nin işgaline yönelik olarak seferberlik ilan edilmesi
durumunda yapılacakları önceden planlayıp, seferberlik koşullarına hazırlanmak olan Seferberlik Bölge Başkanlığı’nın cuma akşamından itibaren mercek altına alınan “çok gizli” gizlilik dereceli dokümanları arasında, komşu ülkelerin Türkiye’yi hedef alan planlarına yönelik istihbarat bilgileri, terör örgütlerinin faaliyetlerine ilişkin raporlar, TSK’nın istihbarata karşı koyma faaliyetleri ile ilgili belgeler, seferberlik koşulları örgütlenme planları ile gayri nizami harp koşullarına yönelik eğitim planları yer alıyor.
YETKİ AŞIMI YAPILDI:
Asker kökenli avukat Vedat Gülşen, Karargâhtaki aramayla ilgili olarak, mahkemenin tahkikat dışı belgeleri de inceleyerek yetki aşımı yaptığını öne
sürdü. Gülşen, “Bu belgeler sızarsa düşmanın eline geçebilir” dedi.
ÜST DÜZEY KOMUTANLAR GİREBİLİYOR:
Uzmanlar, Kozmik planları ve arama sırasında dikkat edilmesi gerekenleri şöyle aktardı: Kozmik plan ikiye ayrılır. Birincisi devlet sırlarının bulundukları tarihten ileri tarihleri kapsayan planlamaları, ikincisi ise geçmişte eylemlerinin kapsamı içerisinde yapılmış olan tatbiki planları kapsar. Kozmik planların saklandığı alana girme yetkisi Genelkurmay Başkanı ve onun emrindeki
birkaç daire başkanı ile kuvvet komutanlarına aittir.
BİLGİ SIZDIRILIRSA TAHKİKAT AÇILIR:
Mahkemenin, elde edeceği bilgilerin, kendi tahkikatın içeriğiyle sınırlı olması gerekir. Ancak mahkemenin burada diğer belgeleri de kopyalamak istediği iddia ediliyor. Bu Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye atmaktır. Çünkü düşman kolları, bu bilgilerin dışarı sızması halinde bu bilgilerin karşılığı olan tüm tedbir ve eylemleri alabilir. Bir yeri basıyorsunuz, oradaki bütün bilgi sahibi olanları gözaltına alıyorsunuz, orada bulunan her şeye el koyuyorsunuz. Bu devletin
geleneğinde yoktur. Bu yetki aşımı olur. Yarın belgelerin bu sebeple dışarı sızdığı ispat edilirse, o hâkim ve savcılar hakkında tahkikat açılır.
Hâkim Türkiye’yi dinletmişti
SEFERBERLİK Bölge Başkanlığı’nda arama yapan hâkim ve dört savcı, Ergenekon iddianamesinde “bağlantı” şüphesinin dile getirildiği çok sayıdaki soruşturmaya da baktı. Hâkim Kadir Kayan: Karargâhtaki arama iznini veren Hâkim Kayan, eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek’in talebi üzerine 25 Nisan 2007’de tüm Türkiye hakkında dinleme ve izleme kararı veren isimdi. Savcı Şemsettin Özcan: Ankara Adliyesi özel yetkili Cumhuriyet Savcısı. Ergenekon davasının temelini oluşturan Danıştay saldırısı soruşturmasını yaptı. Ergenekon sanıklarından Muzaffer Tekin’in ifadesini ilk alan savcıydı. Savcı Mustafa Bilgili: Ergenekon soruşturmasında geçen Vatansever Kuvvetler Güçbirliği üyesi 7 kişi hakkında TSK’nın ihtiyaçlarına yönelik 10 ihaleye fesat karıştırmak suçlamasıyla iddianame hazırladı. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’ün eşi Ferda Paksüt’ün Ergenekon soruşturması kapsamında talimatla ifadesini aldı. Savcı Cemil Tuğtekin: Savcı Tuğtekin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi
üzerine Ergenekon soruşturması kapsamında Danıştay davasında müebbete çarptırılan Osman Yıldırım’ın ifadesini aldı. Yıldırım’ın ifadesi Danıştay saldırısı ile Ergenekon davasının birleştirilmesindeki en önemli delil oldu.
Savcı Hakan Yüksel: Adalet Bakanlığı müfettişi Hakan Yüksel, temmuzdaki yaz
kararnamesi ile Ankara Adliyesi’nde özel yetkili savcı olarak görevlendirildi.