İşsizlik ve Ekonomi 2014'te Halkın Gündeminden Düşmedi

Son Güncelleme:

Kadir Has Üniversitesi tarafından her yıl gerçekleştirilen, “Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması” 2014 yılı sonuçları Türkiye’deki değişen kamuoyu nabzını ortaya koymaya devam etti.


Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman, Kadir Has Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Zaim ve İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Banu Baybars Hawks düzenledikleri basın toplantısı ile üniversite tarafından her yıl gerçekleştirilen, “ Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması” sonuçlarını kamuoyuna açıkladı.


“Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması”, 4-14 Aralık 2014 tarihleri arasında Türkiye nüfusunun genel temsiliyetine sahip 26 kent merkezinde ikamet eden, 18 yaş ve üzeri 1.000 kişi ile yüz yüze olarak politika, ekonomik gelişmeler, Türkiye ve uluslararası gündem konularında soruları içeren anket ile gerçekleştirildi.


“HALKIN GÜNDEMİ İŞ VE AŞ”


Halkın gündeminin; medyanın, siyasilerin ve tartışma programlarına çıkan insanların gündemlerinden daha farklı olduğuna dikkat çeken Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, “Son 5 yılda yaptığımız anketlerde halkın yoğun bir şekilde işine, aşına ve hayatını sürdürmeye baktığını görüyoruz. Siyaset gündemini izleyen insanların sürekli takip ettiği şeyler, halkın gündeminde ikinci sıraya düşüyor. Halk için en önemli şey hayatını idame ettirmek, iş sahibi olmak ve evine ekmek götürmek. Ayrıca Türk halkının, Türkiye’de yaşamaktan memnun olduğunu, 2014’te bu memnuniyetin arttığını, ülkenin geleceğiyle ilgili olumlu düşündüğünü ve umutlu bir bakış açısına sahip olduğunu gördük. Siyasetle ilgili genelde Türk halkının tarafı belli ve kafası büyük oranda netleşmiş. Birtakım hükümet politikalarında destek de biraz azalma olduğu anlaşılıyor. Halk, sosyal konularda hangi noktada olduğunu iyi biliyor” diye konuştu.


“SİYASETİN ANA MECRASINI KÜRT SİYASETİ BELİRLEYECEK”


2014 yılında gerçekleşen 30 Mart Yerel Seçimleri’ni ve 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ni değerlendiren Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman, Türkiye’de siyasetin ana mecrasının Kürt siyaseti tarafından belirleneceğini söyledi. Prof. Dr. Kahraman, “2014 yılında gerçekleşen iki seçimin kazananın kim olduğu belli. Siyasette kaybedenin kim olduğunu söylemek biraz daha zordur. Çünkü hiç kimse kaybettiğini kabul etmez. Yerel yönetim seçimlerinde AK Parti yönetimi uzun süreli iktidarını pekiştirdi ve performansını arttırdı. Dolayısıyla objektif ve tartışmasız şekilde kazandı. Ama daha önemlisi Cumhurbaşkanlığı Seçimi idi. Orada kesin bir kaybeden var ve kazanan kim olduğu da gün gibi aşikâr. Recep Tayyip Erdoğan’ın aldığı oy miktarı, tahminlerin çok ötesinde oldu. Bir liderin, 21 buçuk milyon oy alması çok önemli bir göstergedir. Bu kadar büyük bir taban oluşturmak sosyolojik açıdan üzerinde durulması gereken bir husustur. Ayrıca kazananlar bahsinde HDP’den de söz etmek lazım. HDP, beklenenin çok ötesinde bir performans gösterdi. Bundan sonra Türkiye’de siyasetin ana mecrasını belirleyecek olan da Kürtler ve Kürt siyasetidir. 2015 seçimlerine giderken de böyle bir tablo önümüze çıkacak” ifadelerine yer verdi. 


İFADE VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GERİLEDİ


Türkiye’de düşünce özgürlüğü olduğunu düşünenlerin oranının yüzde 24’lere, basın özgürlüğü olduğuna inanların oranın ise yüzde 18’lere gerilediğine dikkat çeken Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Banu Baybars Hawks, “2014 yılında daha önceki yıllarda olduğu gibi halkımız en çok ekonomik problemleri konuştu ve Türkiye’nin en büyük sorununu işsizlik olarak gördü. 17 ve 25 Aralık operasyonlarının akabinde yolsuzluk halk için önemli bir sorun olarak görünürken bu yıl ilk 10 içerisinde yer bulamadı. Terörü sorun olarak görmek de bir yükseliş yaşandı ve terör, işsizliğin ardından ikinci sıraya yerleşti. Daha sonra ise ekonomik sıkıntılar ve hayat pahalılığı gibi sorunlar halkın gündeminde yer buldu. Halkımızın yüzde 25 kadarı çözüm sürecinin herhangi bir sonuca ulaşacağına inanmadığını söyledi. Yüzde 24’lük kadar bir oran ise daha çok gayret gösterilmesi gerektiğini düşündü. Türkiye’de düşünce özgürlüğü olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 35’lerden 24’lere, basın özgürlüğü olduğuna inanların oranı ise yüzde 18’lere geriledi” şeklinde konuştu.


BANU EZBER - HÜSEYİN ÇAKMAK


Kaynak: İHA