"Kadına Karşı Şiddete Son" Panelinde, Kadınların Alabilecekleri Önlemler Anlatıldı
Kartal belediyesi'in kadına yönelik şiddet olaylarına karşı uluslararası mücadele ve dayanışma kapsamında düzenlediği " Kadına Karşı Şiddete Son" başlıklı panelde, kadınlara, olası şiddet vakaları karşısında ne gibi önlemler alabilecekleri ve hangi kurumlara başvurmaları gerektiği anlatıldı.
Kartal belediyesi'in kadına yönelik şiddet olaylarına karşı uluslararası mücadele ve dayanışma kapsamında düzenlediği " Kadına Karşı Şiddete Son" başlıklı panelde, kadınlara, olası şiddet vakaları karşısında ne gibi önlemler alabilecekleri ve hangi kurumlara başvurmaları gerektiği anlatıldı.
Yakacık Yaşam Kalitesini Yükseltme Merkezi'ndeki panele İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Aydeniz Alisbah Tuskan, Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av. Hale Akgün ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Emekli Uzmanı Tülin Tanrıkut konuşmacı olarak katıldı.
Panele katılan Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz, " Şunu öğrendim ki kadına şiddet konusunda kanunlar, yerel yönetimlere hiç sorumluluk yüklememiş. Sadece nüfusu belli oranlarda olan belediyelere Kadın Sığınma Evi açma yetkisi veriliyor, onun dışında bir şey yok. Eğer sosyal demokratsak, kıblemiz insansa, kadın ve erkek eşitse, kadınlar ayakta olmalı, dik olmalı. Çünkü büyük Atatürk, 'Eğer bir toplumda kadınlar yeteri kadar kültüre sahip değilse onun yetiştirdiği çocuk da yeteri kadar kültüre sahip olmayacak ve o ülke kalkınamayacak' diyor. Kadınlar, hem ekonomik olarak hem de okur yazarlık açısından çok daha iyi bir noktada olmalı" dedi.
Altınok, "İngiliz lordunun dediği gibi, her ülkeye yüzyılda bir dahi gelir. Bu yüzyılın dahisi de Mustafa Kemal Atatürk'tür. İşte o dahinin getirdiği Cumhuriyet sayesinde kadınlarımız üniversitelerde rektör oldu, Belediye Başkanı oldu, bu ülkeye Başbakan oldu." dedi.
"DUR" DİYECEK KİŞİLER BİZLERİZ
Panelde konuşan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği emekli uzmanı Tülin Tanrıkut ise, Birleşmiş Milletler genel kurulunda 1992 yılında kadınlara yönelik her türlü şiddetin önlenmesine dair bir bildirge hazırlandığını hatırlatarak, "Bu bildirgede ilk defa şiddetin fiziksel, ekonomik, psikolojik ve cinsel boyutlarının olduğu da kabul edildi. Kadına yönelik şiddet, son yılların en büyük sosyal sorunu. Hemen hemen her gün gazete sayfalarında ve televizyon kanallarında, eşi tarafından yaralanmış, öldürülmüş kadın haberleri izliyoruz. İşin tuhaf yanı, bunları izlediğimiz zaman 'Olamaz yapamazlar' diyoruz fakat bunları izleye izleye de adeta kanıksadık. Artık buna dur dememiz lazım. Dur diyecek kişiler bizleriz" dedi.
Aydeniz Alisbah Tuskan da, " Şiddet konusunda erkek farkındalığı da çok önemli. Kadınlar hangi tür şiddete uğruyorlar? Şiddete uğradıkları zaman nerelere müracaat etmeleri gerekiyor? Bunların bilinmesi çok önemli. Bizi diğer Müslüman ülkelerden ayıran en önemli özellik Medeni Kanundur. Medeni Kanunla kazandığımız hakları kaybetmek istemiyoruz. " diye konuştu.
ŞİDDETE UĞRAYAN KADIN NEREYE BAŞVURMALI?
Şiddet olayının ardından başvurulacak adli makamlar hakkında katılımcıları bilgilendiren Aydeniz Alisbağ Tuskan, "155 Polis ve 156 Jandarma'ya başvurabilirsiniz. Kaymakamlıklara başvurabilirsiniz. Muhtarlara, Cumhuriyet Savcılıklarına, Adliyelerde Aile Mahkemeleri hakimlerine başvurabilirsiniz. Bunun yanında bizim Adli Yardım Bürolarımız var. Ayrıca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezleri var, oralara başvurabilirsiniz" diye konuştu.
Kadın Hakları Merkezi Başkanı Hale Akgün de panelde yaptığı konuşmada kadına şiddetin tanımına dikkat çekti. Akgün, " Şiddetten korunmaya dair bir kanunumuz var. Bizler şu yanılgıya düşmeyelim, öncelikli olarak uygulanacak bir kanun bu. Onun dışında 2005 yılında revize edilen kanun ve bir sürü hükümler var. Ceza Kanununa göre başvuru yapılabiliyor, yargılama devam ediyor ve sizler bu kanuna göre 1 saat içinde, 1 gün içinde korumanızı sağlayabiliyorsunuz" dedi. - İstanbul