Kütahya'da 'Farkındalık Ayı' Etkinlikleri

Son Güncelleme:

Kütahya Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, ’Meme Kanseri Farkındalık Ayı’ dolaysıyla konferans gerçekleştirildi.

Kütahya Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, 'Meme Kanseri Farkındalık Ayı' dolaysıyla konferans gerçekleştirildi.


Konferansa Hastane Başhekimi Doç. Dr. Orhan Özatik, Başhekim Yardımcısı Uzman Dr. Cemile Uyar, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Sibel Demirel, Hemşire ve sağlık çalışanları katıldı. Konferansa katılanlara Meme Kanseri ayının sembolü olan pembe renkli kurdele dağıtıldı.


Konferansın açılışında konuşan Başhekim Doç. Dr. Orhan Özatik, "Bizler burada Meme Kanserinde farkındalık oluşturmak için erken tanısı ve erken tanındığı takdirde tedavideki başarı ve sağlıklı yaşam şansı yüksek kanser türü olarak farkındalığın artırılmasına yönelik toplanmış bulunmaktayız" dedi.


Özatik, "Erken teşhis ve tedaviler ile meme kanserinden ölümlerde son dönemde azalma görülmesi rağmen, maalesef hastalarımızı kaybetme nedenlerimiz arasındadır. Hastalık sonradan meydana geldiği gibi, genlerimizin mutasyonu da söz konusu olabiliyor. Bu mutasyon sonucunda da özellikle (BRCA 2) mutasyonuyla beraber doğuştan meme kanserine yatkınlıkta söz konusu olabilmektedir" diye konuştu.


"Meme Kanseri kadınlarda akciğer kanserinden sonra en sık görülen kanser"


Meme Kanserinin kadınlarda akciğer kanserinden sonra en sık görülen kanser olduğunu belirten Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Sezgin Zeren, hastaların korkmadan tarama ve tedavilerini yaptırmaları gerektiğini hatırlattı.


Zeren, "Günümüzde artık yeni çalışmalar ve tedaviler ile gerilemeye başlamasına rağmen toplumda sık görülüyor. Toplumda her 8 kadından biri meme kanseri oluyor. Erken teşhis edilen meme kanseri hastalarının çoğunda iyileşme görünmektedir. Hastanemizde de meme kanserine yönelik her türlü cerrahi ve onkolojik tedavileri yapılmaktadır" ifadelerine yer verdi.


"Türkiye'de kanser tanısı alan her 4 kadından biri meme kanseri"


Meme kanserinin memedeki süt kanalları, süt bezleri veya bağ dokusu hücrelerinin anormal, kontrolsüz ve sürekli bir şekilde çoğalmasıyla ortaya çıktığına vurgu yapan Op. Dr. Bercis İmge Uçar, "Melanom olmayan deri kanseri dışına kadınlarda en sık rastlanan kanser türüdür. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl 2,1 milyon kadın meme kanseri tanısı almakta ve bu olguların yüzde 15'i maalesef bu hastalık nedeni ile hayatını kaybetmektedir. Türkiye'de Sağlık Bakanlığı verilerine göre kanser tanısı alan her 4 kadından biri meme kanseri olup en sık 40-45 yaş arasında teşhis edilmektedir. Genetik yatkınlık (BRCA-1 ve BRCA-2 gen mutasyonu varlığı gibi), obezite, erken adet görme, geç menopoza girme, çocuk sahibi olmama veya ilk çocuğunu 30 yaşından sonra doğurma, menopoz sonrası hormon replasman tedavisi alma, obezite, yeterli ve düzenli fiziksel aktivite yapmama ve ailede meme kanseri öyküsü bulunması gibi pek çok risk faktörü meme kanseri görülme ihtimalini arttırmaktadır. Erken evrelerde teşhis edilen hastalığın tedavi şansı ve yaşam süresinin uzaması mümkün olmaktadır. Bu nedenle kadınların 20 yaşından itibaren her ay kendi kendini meme muayenesi ile değerlendirmesi, 40 yaşından itibaren düzenli olarak yıllık genel cerrahi uzmanına meme muayenesi için başvurması ve iki yılda bir mamografi ile taranması gerekmektedir. Kendi kendini meme muayenesi sırasında meme ve koltuk altında yeni fark edilen asimetri, şişlik, yara veya kitle varlığı, şekil-renk değişikliğinin olması; meme ucunun içe dönmesi, meme ucundan kanlı veya renksiz akıntı gelmesi ve meme derisinde portakal kabuğu görünümü olması durumunda hastaların mutlaka bir genel cerrahi uzmanına başvurmaları gerekmektedir; çünkü erken teşhis hayat kurtarır" şeklinde konuştu. (EFE) - KÜTAHYA

Kaynak: İHA