Milas - Kömür Havzasında Tarih Talanı İddiası

Son Güncelleme:

Muğla'nın Milas İlçesi Ören Beldesi'ndeki Türkiye Kömür İşletmeleri (tki) Yeniköy Linyit İşletmeleri (yeli) Kömür Havzasında, Tarihi Eser Çıktığı Gerekçesiyle Sit Alanı İlan Edilip, Kurtarma Çalışması Başlatılan Bölgenin Usulsüz Olarak İşmakineleri ile Talan Edildiği İddiasıyla Suç Duyurusunda Bulunuldu. Milas Müze Müdürü Erol Özen İse İddiaların Gerçeği Yansıtmadığını Savundu.

MUĞLA'nın Milas İlçesi Ören Beldesi'ndeki Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Yeniköy Linyit İşletmeleri (YELİ) kömür havzasında, tarihi eser çıktığı gerekçesiyle SİT alanı ilan edilip, kurtarma çalışması başlatılan bölgenin usulsüz olarak işmakineleri ile talan edildiği iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu. Milas Müze Müdürü Erol Özen ise iddiaların gerçeği yansıtmadığını savundu.


Ören Beldesi kömür havzasındaki Pınar Köyü'nün Mengefe ile Çakıralan Köyü'nün Belentepe mevkileri ve Hüsamlar Köyü, yeraltında tarihi eserler olabileceği gerekçesiyle, bir süre önce SİT alanı ilan edildi. Bu alanlardaki M.Ö. 3 bin yılına ait Geometrik Dönem eserlerinin kurtarılması için 1 Eylül 2009 tarihinde, serbest mimar, restoratör ve arkeologlardan oluşan toplam 45 kişilik ekip ve 50 işçiyle kazı çalışması başlatıldı. Kazılar, 17 Mayıs 2010 tarihe kadar devam etti. 8,5 ay süren kazılarda görev alan serbest arkeolog Ersan Yavuz, çalışmalar sırasında, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu'nun 48. maddesinde zorunlu olmasına rağmen Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Milas Müze Müdürlüğü'nden hiçbir yetkili ve temsilcinin bulunmadığını ileri sürerek şoke eden açıklamalar yaptı. Yavuz, iddialarıyla ilgili Milas Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.


''ARKEOLOJİK ALAN PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR'


Bölgede tarih talanı yaşandığını iddia eden Yavuz, bölgede 2 yıl öncesine kadar Konya Selçuk Üniversitesi tarafından kurtarma kazıları yapıldığını ve bu süreçte kazılara bakanlık temsilcilerinin de katılarak eser çıkan bölgelerin TKİ'ye taviz verilmeden SİT alanı ilan edildiğini hatırlatarak, ''Bu süreçte TKİ'ye ait işmakineleri araziye sokulmuyordu. Bu nedenle bölgede kömür çıkartılamıyordu. TKİ'ye bir nevi ambargo konduğu için bu kazılar daha sonra Selçuk Üniversitesi'nden alınıp, Milas Müze Müdürlüğü'ne verildi. Diğer 45 arkadaşım gibi ben de çalışmalarda geçici statüde serbest arkeolog olarak görev aldım. İlk başlarda bir sorun yoktu. Ancak, zaman geçtikçe arkeolojinin hiçe sayan, gelişi güzel çalışma yapılmaya başlandı. TKİ'nin kömür çıkartma çalışmalarının önünün açılması için alan peşkeş çekiliyor. Kurtarma kazısının alan sorumlusu serbest arkeolog H.E. (Halil Eskici) TKİ'nin istekleri doğrultusunda kazı yapılması gereken bölgeler görmezden geldi. Özellikle Hüsamlar'da 'yüzey taraması yapıyoruz' denilerek, bizlere çalı çırpı toplatılıp, formaliteden 30'ar santimlik sondajlar yaptırıldı. Bunun sonucunda da TKİ'ye kömür çıkartılması için alan açıldı' dedi.


İkizköy Karacaağaç Mevkisi'nde, hafriyat çalışması yapan bir firmanın antik mezarın bulunduğu alanı (netropol) talan ettiklerini de belirten Yavuz, ''Durumu alan sorumlusu H.E.'ye bildirdik. Ancak, ilgilenmedi. Bir yıl sonra bir çoban antik mezarın kamyonla taşındığı ihbarında bulundu. Bunun üzerine H.E., bölgeye gidip, duruma el koymak zorunda kaldı' iddiasında bulundu.


TALANA KÖYLÜLERDE TEPKİLİ


Hüsamlar Köyü'ndeki evi TKİ tarafından istimlak edilen 67 yaşındaki Halil İbrahim Gökçe de SİT alanı olmasına rağmen TKİ'nin işmakinelerinin köyün her tarafından çalıştığını öne sürerek, ''Ancak, bu çalışmaları takip eden hiçbir arkeolog yok. Köyün altı tarihi eser dolu ancak sahip çıkan olmuyor. Tarihi eser çıktığında, köylüler gidip haber veriyor ancak o zaman gelip ilgilenen oluyor' diyerek, tepkisini dile getirdi.


Kömür havzasındaki TKİ'nin taşeronu bir firmada üç ay kamyon şoförü olarak çalışan Alaaddin Çetin ise, bir antik mezarın hafriyat alanına atıldığına tanık olduğunu söyledi.


''KAZI TABELASININ YERİ DEĞİŞTİRİLMİŞ'


Milas Müze Müdürü Erol Özen ise iddiaların gerçeği yansıtmadığını öne sürdü. Söz konusu bölgenin çok büyük bir alan olduğunu, bu nedenle denetiminin kolay olmadığına dikkati çeken Özen, ''Bölgede 24 saat görev yapan bekçilerimiz var. Arkeolog arkadaşlarımız işlerinin başında. Ancak işmakinalarının çalıştığı iddia edilen alanda yaptırdığımız incelemede daha önce diktiğimiz kazı alanı tabelalarının yeri değiştirilmiş olduğunu ortaya çıktı. Birinci derece ve koruma altındaki alanlarda böyle şeylerin olması zaten söz konusu olamaz' dedi.

Kaynak: DHA