Polenler, Astım Ataklarını Tetikliyor

Son Güncelleme:

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gamze Uçar, rüzgarla uçuşan polenlerin alerjiye bağlı problemlerin gün yüzüne çıkmasına neden olduğunu ancak aralarında çok yakın bir ilişki bulunan alerjinin, astımla birleşmesi durumunda ise tablonun çok daha endişe verici boyutlara ulaşabildiğini belirtti.

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gamze Uçar, rüzgarla uçuşan polenlerin alerjiye bağlı problemlerin gün yüzüne çıkmasına neden olduğunu ancak aralarında çok yakın bir ilişki bulunan alerjinin, astımla birleşmesi durumunda ise tablonun çok daha endişe verici boyutlara ulaşabildiğini belirtti. Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Uçar, astım ataklarının çoğu zaman alerjiler tarafından tetiklenebildiğine işaret ederek, "Her ne kadar tüm alerjiler astıma yol açmasa da alerjik etkenlere maruziyetten kaçınarak astım riskini azaltmak mümkün olabiliyor" dedi.


Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gamze Uçar, genetik ya da çevresel faktörler gibi birçok etkene bağlı olarak ortaya çıkan alerjilerin görülme sıklığının günden güne arttığını ifade ederek, "Gerek çocukluk, gerekse yetişkinlik dönemindeki binlerce kişi bağışıklık sisteminin polen, küf ya da toz gibi alerjenlere verdikleri tepki sonucu alerjik reaksiyon yaşayabiliyor. Sorun tek başına bile hayatı zorlaştırıyorken beraberinde astım gibi farklı hastalıklarla birlikte yaşanması tablonun ciddileşmesine neden olabiliyor. Astım ve alerji arasında son derece yakın bir ilişki bulunuyor. Zira hava yollarının iltihaplanmasına neden olan alerjiler, astım ataklarını tetikleyebiliyor" diye konuştu.


Dr. Gamze Uçar, çocuklarda riskin yetişkinlere göre daha fazla olduğunu söyleyerek, "Yetişkinlerde görülen astımın kökeni yüzde 50 oranında alerjiye bağlıyken, bu oran çocuklarda yüzde 80'e kadar çıkabiliyor" diyor. Bununla birlikte, burun mukozasının inflamasyonu ile oluşan ve özellikle bahar aylarında artış gösteren alerji krinit hastalarının yüzde 40'ında da astım gelişiyor. Dolayısıyla özellikle sonbahar döneminde allerjenlerden uzak kalınması çok büyük önem taşıyor. Bronşlarda yangı ile seyreden kronik inflamatuvar bir hastalık, olarak ifade edilen astımın kesin nedeni bilinmiyor. Bununla birlikte, Türkiye'de yetişkin nüfusun yüzde 5-7'si, çocukların da yüzde 13-15'inyaşamlarını astımla sürdürmek zorunda kalıyor. Semptomlara neden olan etkenler de kişiden kişiye değişkenlik gösterebiliyor. Ancak hava yolları bir astım tetikleyiciyle temasa girdiğinde daralmalar yaşanıyor. Buna bağlı olarak da, astım atağı yaşayan kişilerde kuru öksürük, nefes darlığı, hırıltılı ve hışıltılı solunum ile göğüste baskı hissi gibi şikayetler gözleniyor. Hastalık, özellikle sabaha karşı ortaya çıkan ataklarla kendini gösteriyor ve bazen ilaçla bazen de doğal seyrinde düzelebiliyor" dedi.


ALLERJENLER ATAĞA NEDEN OLUYOR


Uçar, astımın ortaya çıkmasında genetik ve çevresel etkenlerin rol oynadığını bu nedenle atakların önüne geçebilmek için de kişinin astım tetikleyicilerini çok iyi tanımasının önem taşıdığını kaydederek, şunları söyledi:


"Çevresel faktörlerden en önemlileri ise allerjenler. Ayrıca hava kirliliği, sigara, mesleki faktörler, çeşitli enfeksiyonlar, bazı gıdalar ve ilaçlar da hastalığa ve ataklara neden olan risk faktörleri arasında sayılıyor. Yıl boyu ortaya çıkan ev tozu akarları, kedi ve köpek tüyleri, küf ve hamamböceği alerjisinden kaynaklanan faktörlerin yanı sıra, mevsimsel olarak polenler de rinit ile astıma yol açabiliyor. Mevsimsel allerjiler genellikle bahar aylarında ortaya çıkıyor. Ancak Türkiye gibi Akdeniz ikliminde yer alan sıcak ülkelerde, polen mevsimi uzun sürdüğü için allerji süresi 8-9 ay devam edebiliyor. Çocukluk çağında geçirilen akciğer enfeksiyonları da astım riskini artırıyor."


KİLO VERİN, SİGARADAN UZAK DURUN


Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uçar, yapılan çalışmaların obezitenin astıma yol açan etkenlerden biri olduğunu gösterdiğini belirterek, "Obezite hastalarında astım riski 2-3 kat arttığı için, kişinin kilo vermesini sağlamak önem taşıyor. Astımın en önemli nedenlerinden biri de sigara. Bebeklik çağında, anne sütü ile beslenen kişilerde astım riski daha düşük oluyor. Ancak hamilelik döneminde sigara içen kadınların bebeklerinde, ilk bir yıl içinde hışırtılı solunumla devam eden hastalık riski dört kat daha fazla görülüyor. Sigara astım gelişme riskini yükselttiği gibi, tedaviye direnci artırarak atak sayısının sıklığına da neden olabiliyor. Bu nedenle astımlı hastaların kesinlikle sigara içmemesi, içilen ortamlarda bulunmaması gerekiyor. Bununla birlikte, çocuklarda anne sütüyle beslenme de, alerji ve astım gelişme riskini düşüyor" ifadelerini kullandı.


(İHA)

Kaynak: İHA