Türkiye'de Suriyeliler hastanede sıra beklemeden tıbbı hizmet alabiliyor!

Son Güncelleme:

İNGEV TAM-İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ işbirliğinde gerçekleştirilen İnsani Gelişme Monitörü Araştırması, ülkemizdeki Suriyelilere sağlanan insanî yardımlar konusunda toplum olarak birçok yanlış bilgiye sahip olduğumuzu ortaya koydu.

Üstelik pek çok konuda Suriyeli bir tanıdığı olanlar ve olmayanlar arasında anlamlı bir fark görünmüyor. Suriyeli tanıdığı olanların nispeten daha doğru bildiği konular ise gündelik yaşam ile ilgili olanlar.

Resmi kaynaklardan yapılan açıklamalara göre ülkemizde 3,5 milyonun üzerinde geçici koruma altındaki Suriyeli bulunuyor. Araştırma sonuçları her on kişiden üçünün herhangi bir sebeple Suriyeli bir tanıdığı olduğunu gösteriyor. Ancak özellikle belli şehirlerde bu kadar iç içe yaşamamıza rağmen toplum olarak Suriyelilere sağlanan insanî yardımlarla ilgili doğru bildiğimizi sandığımız pek çok konu hakkında yanılıyoruz. Araştırma, sağlık ve fatura ödemesi gibi doğrudan günlük yaşamla ilgili konuların doğru bilinme oranlarının daha yüksek olduğunu ortaya koyarken maaş, vergi, eğitim ve vatandaşlık gibi özel konularda toplumun daha büyük bir çoğunluğunun yanılgı içinde olduğunu gösteriyor.

Araştırmanın bir diğer verisi de ev sahibi topluluk ve geçici koruma altındaki Suriyeliler arasındaki toplumsal uyum ile ilgili. Toplumun yüzde 51'i en önemli toplumsal gerginliğin Türk-Suriyeli gerginliği olduğunu düşünüyor. Yine ebeveynlerin yüzde 48'i çocuklarının mülteci çocukları ile arkadaş olmasını istemiyor. Toplumun hissettiği bu gerginliğin arka planında Suriyelilere sağlanan insanî yardımlar ile ilgili toplumda yaygın olan birçok doğru bilinen yanlışın olduğu anlaşılıyor.

Toplumun yüzde 50'si Suriyelilerin hastanede sıra beklemeden tıbbı hizmet alabildiğini düşünüyor. Bu oran Suriyeli bir tanıdığı olanlarda yüzde 37'ye gerilerken tanıdığı olmayanlar arasında yüzde 54'e çıkıyor. Doğrusu ise, Suriyelilere ya da yabancı uyruklu hastalara bakanlıkça tanımlanmış herhangi bir önceliğin olmadığı.

Suriyelilerin su, elektrik ve doğal gaz faturası ödemediği ise çok tartışmalı bir diğer yanılgı. Toplumun yüzde 43'ü Suriyelilerin fatura ödemediğini düşünüyor. Bu oran Suriyeli bir tanıdığı olanlar arasında yüzde 27'ye gerilerken, tanıdığı olmayanlar arasında yüzde 49'a çıkıyor. Oysa Suriyelilere tanınmış böyle bir ayrıcalık bulunmuyor.

Toplumdaki en yanlış algının Suriyelilerin devletten maaş almasıyla ilgili olduğu görülüyor. Toplumun yüzde 74'ü Suriyelilerin devletten maaş aldığını düşünüyor. Oysa bu yardım Kızılay ve kamu bankaları eliyle ancak AB'nin Sosyal Uyum Yardım'ı fonuyla sağlanmakta. Diğer yandan bu yardımdan sadece kayıtlı olan ve ilgili koşulları sağlayan Suriyeliler faydalanabiliyor. Toplumun yüzde 61'i ise Suriyeli esnafların vergi ödemediğini düşünüyor. Doğrusu ise ülkemizde uyruğundan bağımsız olarak faaliyet gösteren her yasal ticari işletmenin Türkiye'deki ticaret ya da esnaf odasına kayıtlı olmak zorunda olduğu.

Toplumun yüzde 60'ı hem Suriyelilerin sınavsız olarak istedikleri üniversiteye gidebildiğini hem de devletin üniversiteye giden her Suriyeliye burs verdiğini düşünüyor. Oysa devlet üniversitesinde okumak isteyen yabancı öğrenciler ancak "Yabancı Öğrenci Sınavı"na girerek aldığı puana göre seçim yapabiliyor; özel üniversiteler ise yabancı öğrenciler için kendi sınavlarını uyguluyor. Devletin yabancı öğrencilere burs verdiği bilgisi doğru olsa da bu burstan faydalanabilmek için belirlenen başarı kriterlerine uymak ve belli bir yaş aralığında olmak gerekiyor.

Toplumun önemli bir kısmının doğru bildiğini sandığı ama yanlış bildiği konulardan bir diğeri de Suriyelilerin Türk vatandaşı olmaları ile ilgili. Yüzde 58'imiz Suriyelilerin Türkiye'de 5 yıl kaldıktan sonra Türk vatandaşı olduğunu düşünüyoruz. Yabancı uyruklu bir kişinin Türk vatandaşı olabilmek için yerine getirmesi gereken koşullar Türk Vatandaşlık Kanunu'nda belirtilmekte. Ülkemizde 5 yıl boyunca kalan Suriyeliler bu süre sonunda koşulsuz olarak Türk vatandaşı olma hakkı kazanmıyor. Ancak tüm yabancılara olduğu gibi İçişleri Bakanlığı tarafından Suriyelilere de İstisnai Vatandaşlık kapsamında Türk Vatandaşlığı verilmekte. İstisnai vatandaşlık Türkiye'ye sanayi tesisleri getiren veya bilimsel, teknolojik, ekonomik, sosyal, sportif, kültürel, sanatsal alanlarda olağanüstü hizmeti geçen ya da geçeceği düşünülen ve ilgili bakanlıklarca haklarında gerekçeli teklifte bulunulan yabancılara verilmekte.

Toplumdaki gerginlik hissinin artmasında ve Suriyeliler ile ilgili yanlış bilinen konuların bu kadar yaygınlaşmasında özellikle sosyal medyada çıkan gerçeklik payı olmayan haberlerin etkili olduğunu biliyoruz. Bu gibi haberlerin özellikle toplumsal barış üzerindeki olumsuz etkilerini bertaraf etmek üzere pek çok resmî kurum bu tür yanlış bilgi yayılımı ile mücadelesini sürdürüyor. Suriyeliler ile ilgili devlet politikaları ve Suriyelilere sağlanan insani yardımlar ile ilgili iletişim perspektifinde şeffaflığın daha da artması ve yayılması ve barış dilinin yaygınlaşması ev sahibi topluluk ve geçici koruma altında olan Suriyeliler arasındaki gerginliğin azaltılması ve ayrımcılıktan uzaklaşmak için önemli olmayı sürdürecektir.

Kaynak: Bültenler