Üçüzler, 3'te 3 Yaptı
Sezen, Sezin ve Ezgi Ersoy, 122 yıllık Atatürk Anadolu Lisesi'nin ilk üçüz öğrencileri oldu Nesrin COŞKUN/İZMİR, (DHA) İZMİR'de, birbirlerinin hem en iyi destekçisi hem de rakibi olan 14 yaşındaki üçüz kızkardeşler Sezen, Sezin ve Ezgi Ersoy, Seviye Belirleme Sınavı'nda (SBS) büyük başarı gösterdi.
Sezen, Sezin ve Ezgi Ersoy, 122 yıllık Atatürk Anadolu Lisesi'nin ilk üçüz öğrencileri oldu
Nesrin COŞKUN/İZMİR, (DHA)
İZMİR'de, birbirlerinin hem en iyi destekçisi hem de rakibi olan 14 yaşındaki üçüz kızkardeşler Sezen, Sezin ve Ezgi Ersoy, Seviye Belirleme Sınavı'nda (SBS) büyük başarı gösterdi. Üçüzler, ortak tercihleri olan Anadolu Lisesi statüsündeki tarihi Atatürk Lisesi'ni kazanırken, ilk kez ayrı sınıflarda okuma kararı aldı. "Artık üçüzler olarak çağrılmak değil, birey olmak istiyoruz. Yine birbirimizin rakibi olup zirveye oynayacağız" diyen üçüzler, 122 yaşındaki okulun da ilk üçüz öğrencileri oldu.
Ziraat Mühendisi anne Funda Ersoy ile Ziraat Mühendisi Alp Ersoy'un üçüz kızları olan Sezen, Sezin ve Ezgi bu yıl Öğretmenler ve Şeker Mevhibe İlköğretim Okulu'ndan mezun oldu. 8'inci sınıflar SBS'de 100 sorudan bir yanlış yapıp bir boş bırakan Sezen 493, 2 yanlış yapan Sezin 489, biri ingilizceden üç yanlışı bulunan Ezgi 486 puan aldı. Sezen ilköğretim okulunu 2, Sezin 4, Ezgi 6'ncılıkla bitirdi.
Tüm girdikleri sınavlarda birkaç puan farklarla birbirlerini izleyen üçüzler, fen lisesi-anadolu lisesi ikileminde tercihlerini anadolu lisesinden yana kullandı. Babaları Alp Ersoy'un da mezun olduğu okul olan Atatürk Lisesi'ni tercih listesinin başına yazan üçüzler, hedeflerine ulaştı. Bazı özel fen liselerinin burs tekliflerine karşın Atatürk Lisesi'ni tercih edip kayıtlarını yaptıran üçüzler, okul birinciliği için birbirlerini rakip ilan etti. Üç kız kardeş fen ve matematik alanında eğitim görmek istediklerini söyledi.
Tiyatroya, şiir ve edebiyata da meraklı olduklarını, eğitim sisteminin kendilerine tanıdığı sürelerde kültür sanat etkinliklerine katıldıklarını belirten üçüzler, henüz meslek olarak kesin kararları olmadığını, hukuk fakültesinin de alternatifleri olabileceğini kaydetti. Doğdukları günden bu yana aynı havayı teneffüs edip, aynı odayı paylaşan, aynı sıralarda oturan ve herkesin 'üçüzler'i olan Sezen, Sezin ve Ezgi duygularını şöyle dile getirdiler:
"Artık liseli olduk, büyüdük. Bundan sonra üçüzler olmak istemiyoruz. İlköğretimde okurken birimiz derse kalksak, diğerimiz parmak kaldırsak hemen arkadaşlarımızdan itiraz gelir, 'Öğretmenim üçüzler derse kalktı ya' derlerdi. Öğrencilere fotokopi dağıtıldığında bize üç kişi olmamıza karşın bir tane verilir, 'siz üçüzsünüz' derlerdi. Artık ayrı sınıflarda okumak istiyoruz. Üçüz değil, ayrı bireyler olacağız. Birlikte ders çalışırız, yardım ederiz ama birbirimizin de en yakın rakibiyiz. Aramızda her zaman tatlı bir rekabet oldu, burada da sürecek. Üçümüz de birbirimizi geçmek için çalışıyoruz. Eğer tek çocuk olsaydık bu başarıyı elde edemezdik, üçüz olduğumuz için birbirimizi geçmek isterken bu başarılara ulaştık. Bundan sonra hedeflerimizde okul birinciliği, derece yapmak var. 122 yıllık, babamızın mezun olduğu okulda okumak büyük onur. Üstelik okulumuzun tarihindeki ilk üçüz öğrencileri olmanın da keyfini yaşıyoruz."
Ersoy çifti, üçüzlerinin birbirlerine fizik olarak benzemedikleri gibi birbirinden farklı karakterlerde olduklarını söyledi. Baba Ersoy, "Üçüz kızlarımız 15 Eylül 1996'da dünyaya geldi. O yıl araştırmıştım, Türkiye'de 300 üçüz, 5 dördüz, 1 beşiz vardı. O şanslı ailelerden biri bizdik. Üçüz büyütmek hiç kolay olmadı, ama kızlarımız bize hep mutluluk yaşattılar, onlarla gurur duyuyoruz" diye konuştu.