28 Şubat'ın 19. Yıl Dönümü

Önder İmam Hatipliler Derneği Muğla Temsilcisi Sefa Kara, 28 Şubat'la ilgili olarak, "Literatüre post modern darbe olarak giren bu süreç sadece askerler tarafından değil sözde sivil toplum örgütleri, üniversiteler, medya ve sermaye grupları tarafından sınır tanımaz bir baskı ve zorbalık uygulamasına dönüşmüştür" dedi.Kara, Muğla Uluslararası Gençlik Merkezi önünde yaptığı açıklamada, 28 Şubat sürecinin mümkün olmayan maddi ve manevi hasarlar oluşturduğunu söyledi. İrtica tehlikesi adı altında başlatılan ve dindar kesimi hedef alan baskı ve zulümlerin akıl almaz algı oyunları ile desteklenerek ülkenin en önemli sorunu haline dönüştürüldüğünü belirten Kara, "28 Şubat 1997 Milli Güvenlik Kurulu kararları sonrası ordunun baş tehdit irtica değerlendirmesi ve Müslüman kesimi eğitimden medyaya, sermaye gruplarından dernek ve vakıflarına kadar 'iç tehdit' olarak tanımlaması ile tüm özgürlük alanlarına, değer yargılarına topyekun savaş ilan ettiği zorbalıklarla dolu utanç tarihidir" diye konuştu.Kara, 28 Şubat sürecini unutmayacaklarını ifade ederek şunları kaydetti: "28 Şubat darbesinin mimarları yargı karşısındadır. O dönemde militarizmi her şekilde destekleyen ve meşruyet zemini oluşturan ulusal ve uluslararası aktörler yargı sürecine dahil olmamıştır. Buna rağmen,milli irademize ve değer yargılarımıza yönelik kitlesel zorbalık günlerini ve zorbaları toplum olarak unutmayacağız. Tarihin hiçbir döneminde zulüm payidar olmamıştır ve bundan sonra da olmayacaktır."28 Şubat darbesinin en büyük mağdurlarının, eğitim hakkı ellerinden alınan imam hatip ve üniversite öğrencileri olduğunu vurgulayan Kara, "İmam hatip okullarında eğitim gören 13-14 yaşındaki çocuklar keskin nişancıların beklediği okul kapılarından geri çevrilmiştir.Eğitim hakları ellerinden alınan öğrencilerin yurt dışına çıkmaya başlamasıyla büyük bir beyin göçü başlamıştır" dedi.Kara, darbeyi gerçekleştirenlerin şimdi yargı karşısında olduğunu belirterek, "Literatüre post modern darbe olarak giren bu süreç sadece askerler tarafından değil sözde sivil toplum örgütleri, üniversiteler, medya ve sermaye grupları tarafından sınır tanımaz bir baskı ve zorbalık uygulamasına dönüşmüştür. O dönemde milli irademize ve değer yargılarımıza yönelik kitlesel zorbalık günlerini ve bunu yapanları, toplum olarak unutmayacağız" diye konuştu.