AB Güvenlik ve Göç Toplantısı

VİYANA (AA) – Avusturya İçişleri Bakanı Herbert Kickl, AB dış sınırlarının tam anlamıyla güvenliğinin sağlanmadığını ve bu nedenle sınır kontrollerinin sürmesi gerektiğini savundu.

Avusturya'nın Avrupa Birliği (AB) Konseyi Dönem Başkanlığı kapsamında düzenlenen AB Güvenlik ve Göç Toplantısı'nın ilk gününün ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Kickl, toplantının ilk kısmında Batı Balkan ülkeleri ve AB arasında güvenlik ve göç konuları alanında iş birliğinin görüşüldüğünü anlattı.

Kickl, Avusturya'nın dönem başkanlığı süresince öncelikleri arasında Batı Balkan ülkelerinin AB'ye yakınlaştırılması olduğunu kaydederek, özellikle bu bölgede AB standartlarının hayata geçirilmesi ve AB perspektifinin sağlanmasının önemine dikkati çekti.

Bazı AB üyesi ülkelerin 2005'de Almanya'nın Prüm kasabasında imzaladığı ve güvenlik alanında sınır ötesi bilgi paylaşımını kolaylaştıran "Prümer Anlaşması'na" değinen Kickl, Avusturya'nın Arnavutluk, Sırbistan, Makedonya, Karadağ, Moldavya ve birlik üyesi Bulgaristan, Romanya ve Macaristan ile Prümer anlaşmasının kapsamını genişlettiğini söyledi.

Kickl, söz konusu anlaşma çerçevesinde uluslararası terör ve organize suçlarla mücadelede DNA, parmak izi gibi önemli bilgilerin ülkeler arasında paylaşılacağı bilgisini verdi.

AB Göç, İçişleri ve Vatandaşlık Komiseri Dimitris Avramopulos'un, Schengen bölgesinde sınır kontrollerinin en hızlı şekilde kaldırılması yönündeki açıklamalarına da değinen Kickl, Komisyonla her konunda hemfikir olmadığını ifade ederek, "AB dış sınırlarının güvenliğinin kağıt üzerinde değil gerçek anlamda sağlandıktan sonra sınır kontrollerinin kaldırılması konuşulabilir, ancak henüz o aşamaya gelinmediği düşüncesindeyim." diye konuştu.

Arnavutluk İçişleri Bakanı Fatmir Xhafaj da Avusturya ve Balkan ülkeleri arasında imzalanan anlaşmanın ülkeler arasındaki iş birliğini güçlendireceğini söyledi.

Xhafaj, Arnavutluk'un terörle mücadele başta olmak üzere birçok alanda iş birliği yapmaya hazır olduğunu, özellikle AB üyesi ülkelerin Balkan ülkelerini daha aktif bir şekilde desteklemesi gerektiğini belirterek yalnız tavsiye ve açıklamalar değil, aynı zamanda altyapı ve teknik alanlarda somut yardımların yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.