Adana'daki Cinayet İddiasına İlişkin Dava

Adana'da kendilerini arazi satışından 900 bin lira dolandırdığını iddia ettikleri kişinin babasını kaçırarak öldürdükleri öne sürülen 1'i firari 9 sanığın yargılandığı davada 7 kişi "yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından 1 yıl 8 aydan 12 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırıldı, tüm sanıkların cinayetten beraatına karar verildi.

Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki karar duruşmasına tutuksuz yargılanan sanıklardan Ahmet Altun, Hasan Arık ve Burak Korkmaz ile avukatları katıldı.

Sanıklar savunmalarında suçlamaları kabul etmedi.

Mahkeme heyeti, kaçırıldıktan sonra öldürüldüğü iddia edilen Kemal Ülgen'in Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulundan alınan rapora göre ölüm nedeninin belirlenememesi nedeniyle tüm sanıkların cinayetten beraatine karar verdi.

Ülgen'e karşı "yağma ve hürriyetinden yoksun kılma" suçunu işledikleri öne sürülen sanıklar Yusuf Altun, Yakup Altun, Rıdvan Duman ve Mehmet Öztep'e 12 yıl 6'şar ay, Burak Korkmaz'a 3 yıl 4 ay, Necmettin Oğuz'a 2 yıl ve Hasan Arık'a 1 yıl 8 ay hapis cezası verildi.

Sanık Ahmet Altun ceza almadı, firari sanığın dosyası ise ayrıldı.

İddiaya göre, Kemal Ülgen'in oğlu 100'üncü Yıl Mahallesi'nde olduğunu söyledikleri ama gerçekte bulunmayan arsayı Yakup Altun (28) ile babası Ahmet Altun'a (56) 900 bin lira karşılığında satmıştı. Dolandırıldıklarını anlayan baba ile oğlu Adana Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştu. Yakup Altun daha sonra Ülgen ve ailesinin Bursa'da olduklarını öğrenerek arkadaşlarıyla bu kente gitmişti. 18 Eylül 2015'te kaçırılan baba Kemal Ülgen (68), 3 gün sonra Adana'da bir sokakta ağır yaralı halde bulunmuş, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmişti. Olayla ilgili 9 kişi hakkında dava açılmıştı.

Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulundan alınan raporda Kemal Ülgen'in ölümünün kafasına sert ve künt bir cisimle vurulması olabileceği gibi kendiliğinden kontrolsüz bir şekilde düşme veya düşürülme sonucu bulunduğu zemine çarpması sonucu da oluşabileceği, bunlar arasında tıbben ayrım yapılamadığı ve olayın adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olacağı belirtilmişti.