Almanya'da Genel Seçimlerin Ardından

Alman Bertelsmann Vakfı tarafından yapılan araştırma, genel seçimlerden sonra oluşan Federal Meclis'te (Bundestag) ülkede yaşayan halkın yarısının temsil edilmediğini ortaya koydu.

Araştırmada, seçme hakkı olanların yüzde 55,8'inin Bundestag'da temsil edildiği belirtilirken, toplam seçmen sayısına 18 yaşından büyük olan ve sandık başına gitme hakkı bulunmayan yabancıların dahil edilmesi durumunda ise yeni seçilen meclisin halkın sadece yüzde 50,2'sini temsil ettiği kaydedildi.

Temsil sorununun, seçimlere katılma oranı, meclise girmek için gerekli olan yüzde 5'lik seçim barajı ve seçimlere katılma hakkı bulunmayan yabancıların sayısından kaynaklandığı ifade edilen araştırmada, aynı sorunun doğrudan seçilen milletvekillerinin aldığı oy oranlarında da görüldüğü belirtildi.

Araştırmada, partilerin yüzde 5'lik seçim barajına takıldığı gerekçesiyle genel seçimlerde verilen oyların yüzde 15,7'sinin mecliste yer almadığına işaret edildi.

Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Jörg Draeger de Almanya'da sürekli bir şekilde sandık başına gitmeyen bir grubun oluşmasının kabul edilmemesi gerektiğini, bu katılım eksikliğinin demokrasiye zarar verdiğini belirtti.

Bu konuda sadece halk oylamalarında değil, parlamento seçimlerinde toplumun geniş kesimlerinin katılımının sağlanmasına ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Draeger, buna partilerin ve parlamentonun katkı sağlaması gerektiğini kaydetti.

Öte yandan Allensbach şirketinin Bertelsmann Vakfı için yaptığı ankette, halkın yaklaşık 3'te birinin düşük katılımlı seçim sonuçlarını demokratik olmadığı yönünde değerlendirdiği, seçimlere katılma hakkı olanların sadece 57, 3'ünün kurulacak hükümetinin meşruiyetini seçim oranına bağlamadığı belirtildi.

Sandık başına gitme oranının yükseltilmesi için halkın yüzde 79'u seçimlere gitme zorunluluğun getirilmesine karşı çıkarken, halkın yüzde 46,7'si ise partilerin seçime katılım oranının artırılmasından sorumlu olduğunu savunduğu kaydedildi.

Almanya'da 22 Eylül 2013 tarihinde yapılan seçimlere katılım oranı yüzde 71,5 olarak gerçekleşti.

Bu oranın 2009 yılındaki yüzde 70,8'den sonra Almanya tarihinde en düşük oran olduğuna işaret edildi. - Berlin