Almanya'da Nsu Davası

Almanya'da 8'i Türk 10 kişiyi öldürmek, banka soymak ve bombalı saldırılarda bulunmakla suçlanan aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasında örgüte yardım ve yataklıktan yargılanan Ralf Wohlleben'in avukatı Nicole Schneiders, müvekkilinin suçsuz olduğunu iddia etti.

Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde devam eden davanın 425. duruşmasında Wohlleben'in avukatları savunmalarını yaptı.

Müvekkilinin yabancılardan nefret eden biri olmadığını ileri süren Schneiders, Wohlleben'in suçlu olduğuna inanmadığını ve 6,5 yıldan beri suçsuz yere cezaevinde bulunduğunu belirtti.

Davanın siyasi olduğunu, bu nedenle uzun sürdüğünü savunan Schneiders, mahkeme heyetini, gerçeklerle ilgilenmemek ve bir dizi kanıtın mahkemeye sunulmasına izin vermemekle suçladı.

Schneiders, Jena kentinde aşırı sağcı çevrenin içinde bulunan bir kişinin mahkemede dinlenmesi talebini yineleyerek, bu kişinin cinayetlerde kullanılan silaha benzer bir silaha sahip olduğunu ve bunu NSU üyesi Uwe Böhnhardt'a verdiğini söyleyeceğini kaydetti.

Wohlleben'in diğer avukatı Olaf Klemke de mahkeme heyetinin müvekkili hakkındaki kararı daha önce verdiğini savunarak, yargıçların burada cezanın ne kadar yüksek olacağını düşündüklerini ileri sürdü.

Müvekkilinin serbest bırakılmasını talep eden Klemke'nin, Wohlleben'in baş ağırısı nedeniyle konsantre olamadığını söylemesinin ardından duruşma yarına ertelendi.

Wohlleben, cinayetlerde kullanılan ceska tipi silahı NSU üyeleri için temin etmekle suçlanıyor.

NSU davası

Almanya'da 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldürmek, 2 bombalı saldırı ve 15 banka soygunu yapmakla suçlanan NSU terör örgütü üyelerinin varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011'de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı.

NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş ve intihar ettikleri öne sürülmüştü.

Mayıs 2013'ten bu yana Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinde görülen davada, NSU terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan Zschaepe, NSU üyelerinin son kullandıkları hücre evini ateşe verdikten birkaç gün sonra polise teslim olmuştu.

Davada, aralarında NSU terör örgütünün hayattaki tek üyesi Zschaepe ve aralarında Wohlleben'in de bulunduğu örgüte yardım ve yataklık yapmakla suçlanan 4 kişi yargılanıyor.