Başbakan'ı Terleten Sorular

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolaysıyla Başbakanlık koltuğuna 9 yaşındaki Çankaya, Muazzez Karaçay İlköğretim Okulu öğrencisi Göker İnan oturdu. Genç Başbakan basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularına çekimser cevaplar verdi. Basın mensuplarının Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin bir soruya temsili Başbakan Göker İnan, "Bu soruyu ben kalkınca bunu gerçek Başbakan'a sorsanız daha iyi olur" cevabı verdi. Bu cevap Başbakan Erdoğan'ı da keyiflendirdi. Sağ el başparmağını yukarıya kaldıran Başbakan Erdoğan uzun süre gülümsedi.

Basın mensuplarının, "Başbakan olarak bu son fotoğrafınız olabilir mi?" yönündeki ki bir soruya da temsili Başbakan "olabilir" cevabını verdi.

Temsili Başbakana yöneltilen sorular arasında Twitter'a ilişkin bir soru da vardı. "Twitter kullanıyor musunuz?" sorusuna Küçük Başbakan İnan, "Biliyorum ama kullanmıyorum. Ailem de izin vermiyor zaten" cevabını verdi.

Bu cevap Başbakan Erdoğan'ı gülümsetti. Erdoğan cevap üzerine "Benden alkış istiyor musunuz?" diyerek basın mensuplarıyla birlikte Küçük Başbakanı alkışladı.

"Basın mensuplarının Başkanlık tartışmaları var. Siz ülkenin ilk Başkanı olmak ister misiniz sorusunu?" da İnan, "Olmak istemem, hayatımdan memnunum" cevabını verdi. Bu cevap üzerine Başbakan Erdoğan, basın mensuplarına "Az konuşanı da istemiyorsunuz çok konuşanı da" diyerek seslendi.

Başbakan Erdoğan, Başbakanlık Merkez Bina'daki programın sonunda çocuklarla tek tek sohbet etti ve onlara hediyeler dağıttı. Erdoğan çocuklara, "ailelerinize benden selam götürün" dedi.

Çocukların Başbakan Erdoğan ziyaretinde Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da bulundu. Ziyarette yaptığı konuşmada ise Başbakan Erdoğan, çocuklara tavsiyelerde bulundu. Erdoğan, "Gerektiğinde çamurun içinde, çimenin üzerinde yuvarlanın. Bilgisayarın önünde saatlerinizi harcamayın. Bende o günlerime dönmek istiyorum ama mümkün değil" dedi.

Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sizler bu güçlü milletin torunlarısınız. Lütfen bir birlerinize iyi muamele edin. Okullarınızda arkadaşlarınızla dayanışmanız örnek olmalı. Bir tavsiyemi vurgulamak istiyorum; sizler asla bilgisayarların, internetin esiri olmayın, onlar sizin esiriniz olsun. Onlar size hükmetmesin, sizler onlara hükmedin. Güneşten, parklardan, sokaklardan asla kopmayın. Bugünleri bir daha bulamazsınız. Gerektiğinde çamurun içinde, çimenin üzerinde yuvarlanın. Bilgisayarın önünde saatlerinizi harcamayın. Ben de o günlerime dönmek istiyorum ama mümkün değil. Ama torunlarımla çimenlerin üzerinde oynuyorum. Sizlerde bu günleri arayabilirsiniz o yüzden bunun hakkını verin. Şimdiden doya doya oynayın."