Başbakan Yardımcısı İşler: Krizin Nedeni Cumhurbaşkanılığı Seçimi

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, 17 Aralık operasyonunun zamanlamasına dikkat çekerken, "Önümüzde yerel seçimler var 30 Mart'ta, ardından da Ağustos ayında cumhurbaşkanlığı seçimleri olacak. Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçimleri hep öncesinde krizler olmuştur. Bu cumhurbaşkanlığı seçiminin bir de anlamı var, ilk defa halk doğrudan cumhurbaşkanı kendisi seçecek. Halktan yetki alan bir cumhurbaşkanı Çankaya Köşkü'nde oturacak. Bu seçimlerin bir de bu bakımdan ayrı bir anlamı olduğunu ben düşünüyorum" dedi.

Başbakan Yardımcısı İşler, Tvnet'te soruları cevaplandırdı. İşler, 17 Aralık operasyonuna ilişkin bir soru üzerine, zamanlamanın manidar olduğuna dikkat çekerek, "Evet, öncelikle zamanlama tabi manidar. Biliyorsunuz, önümüzde yerel seçimler var 30 Mart'ta, ardından da Ağustos ayında cumhurbaşkanlığı seçimleri olacak. Bildiğiniz gibi, Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçimleri hep öncesinde krizler olmuştur.

Bu cumhurbaşkanlığı seçiminin bir de anlamı var, ilk defa halk doğrudan cumhurbaşkanı kendisi seçecek. Eskiden Parlamentoda seçiliyordu, şimdi yapılan referandum ve anayasa değişikliği neticesinde halkımız doğrudan cumhurbaşkanını seçecek, dolayısıyla halktan yetki alan bir cumhurbaşkanı Çankaya Köşkü'nde oturacak. Normalde Parlamentonun seçmiş olduğu cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce bile büyük krizler Türkiye tarihine baktığımız zaman hep çıkmıştır. Şimdi bu seçimlerin bir de bu bakımdan ayrı bir anlamı olduğunu ben düşünüyorum" dedi.

-"AK PARTİYİ SANDIKTA YENEMEDİLER"-

AK Parti'nin sandıkta yenilmediğini belirten İşler, şöyle konuştu:

"Şimdi AK Parti 11'inci yılını tamamladı iktidarda, bugüne kadar baktığımız zaman AK Parti çeşitli badireleri atlattık, çeşitli sıkıntılardan geçtik, işte askeri vesayetler vardı, onlara son verdik, e-bildiriler yayınlandı, başka girişimler olundu, hepsinden AK Parti milletten aldığı destekle büyük bir başarıyla çıktı. Ama şimdi AK Parti'yi siyasi hareketlerle sandıkta yemeyenler veya siyasi hareketlerle saf dışı bırakamayanlar, bu sefer bu çıkarmak istedikleri krizle ekonomimizi sarsmak istediler, ekonomik kriz çıkarmak istiyorlar; böylece milletin bize olan teveccühünü, desteğini engelleme çabası içerisindeler.

Aslında biz AK Parti olarak geçmişte askeri vesayetle mücadele ettik ve askeri vesayete son verdik. Şimdi yargı vesayetini bize dayatanlar var, Türkiye'de yargı vesayetiyle hükümetleri alaşağı etmek isteyen birtakım odaklar var ve bunların dış bağlantıları var. Çok şükür, milletimiz bu 17 Aralık operasyonunun perde arkasını çok iyi gördü, gerçekleri gördü, onun için 17 Aralık operasyonundan sonra yapılan bütün kamuoyu yoklamalarında AK Parti'nin oyları artmakta, eksilmiyor, artmakta ve yerini koruyor."

-"SURİYE'DE İNSANLIK SINIFTA KALDI"-

Suriye gelişmeleri hakkında değerlendirmelerde bulunan Başbakan Yardımcısı, Suriye'de bir insanlık dramının yaşandığını söyledi. "Bütün insanlık bir sınav veriyor, bu sınavda maalesef insanlığımız yeniden sınıfta kaldı" diyen İşler, şunları kaydetti:

"Biz Türkiye olarak Suriye bugünlere gelmesin diye çok çaba sarf ettik, ama maalesef sözümüzü dinlemediler o zaman, bir iç savaşa adım adım sürüklendi ve neticede bu tür görüntüler maalesef şu an basına düşmeye başladı.

Bu görüntüler, aslında biz rejimin bu tür katliamlar yaptığını, soykırım yaptığını biliyorduk, ama bugüne kadar bunları söylesek de delillerini ortaya koyamıyorduk, şimdi kendi içerlerinden işte bir insanın insafa gelmesi ve o fotoğrafları çeken zaten kendisi bizzat Özgür Suriye Ordusundan birilerine vererek bu şekilde uluslararası basına bunlar aktarıldı ve o fotoğrafları gördünüz. Orada sistematik işkence yapıldığı, adeta soykırım yapıldığı, bugün resmi rakamlar Suriye'de 150 bin ölümden falan bahsediyor ama ben bunun birkaç kat daha fazla olduğunu düşünüyorum, Suriye'de kayıp olan, akıbeti belli olmayan, nerede olduğu bilinmeyen binlerce, on binlerce insan var ve rejim ele geçirdiği insanları işte bu şeklide maalesef öldürüyor. Bu yaptıkları zulümler Bosna'yı unutturdu, böyle giderse Hitler'in zulmünü de unutturacak.

Ama Türkiye olarak biz çok şükür bu zalim ve bu kan emici rejiminin yanında yer almadık, fakat muhalefetten yer alanlar oldu, Ana Muhalefet Partisi yer aldı; Ana Muhalefet Partisi de o görüntülere ortaktır, bunun da altını çizmekte fayda var. Çünkü onlar gidip Beşar Esad'la, Beşar Esad bu kanı dökerken, halkını öldürürken hiçbir şey olmuyormuş gibi gidip ona resmi ziyarette bulundular, onunla aynı karede fotoğraflar çektirdiler. Hatırlarsanız, Cumhuriyet Halk Partisi heyetini oraya götüren şahıs, o karelerde olan şahıs Reyhanlı olayının da bir numaralı faili çıktı.

Dolayısıyla, biz öncelikle Suriye'de doğru politikalar izlediğimizi düşünüyoruz, mazlum Suriye halkının yanında yer aldık, bundan sonra da yer almaya devam edeceğiz, onlara her türlü insani yardımda bulunacağız."