Bdp: 3 Eylül'de Bingöl'de Kadın Düşmanı Politikalara Dur Demeye Çağırıyoruz

BDP Kadın Meclisleri, 3 Eylül günü Bingöl'de başlayacak E BDP Kadın Meclisleri, 3 Eylül günü Bingöl'de başlayacak E.A. davasının, sömürgeci eril zihniyetin simgesi olduğunu belirterek, başta kadınlar olmak üzere, bütün kurum, kuruluş ve hak örgütlerini, çocuk ve kadın hakları savunucularını, siyasi partileri, hukukçuları, insan hakları örgütlerini ve tüm halkı davaya müdahil olmaya ve hesap sormaya çağırdı.

BDP Kadın Meclisleri'nden yapılan açıklamada, devletin tecavüzlerde "kendi rızasını, kadınların rızası" gibi göstererek tecavüzcüleri koruduğu vurgulanarak, "Sömürge ve soykırım politikasının kadın bedeni üzerindeki yansımalarından biri olan tecavüz, yıllarca halkımızı küçük düşürmek ve mücadelesini kırmak, özellikle de kadın özgürlük mücadelesini zayıflatmak için bir savaş silahı olarak kullanıldı. Çocuk istismarı, taciz ve tecavüz bu topraklarda, egemenler eliyle yapıldığı için hiçbir zaman bir suç olarak görülmedi ve cezalandırılmadı. Dünya hukuk tarihine kara bir leke olarak geçen N.Ç. davası bu örneklerden sadece biridir" denildi.

-"BU ZİHNİYETİ DEŞİFRE, MAHKUM VE YOK ETMEK MÜCADELE GEREKÇEMİZ"-

3 Eylül günü Bingöl'de başlayacak olan, E.A. davasının, sömürgeci eril zihniyetin simgesi olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şöyle denildi:

"N.Ç. davasının insanlığa sığmayan kararı hala hafızalarımızda tazeliğini korurken Bingöl'de 16 yaşındaki E.A. isimli çocuğa 8 uzman çavuşun yıllarca süren istismarı ve bu istismarın ortaya çıkarılmasına rağmen bu kişilerin tutuksuz yargılanması, devletin Kürt halkına ve özelde Kürt kadınına karşı tutumunu göstermiştir. Kadının iradesini kırmak için bedenine cinsel işkence uygulandığı ve yargı mekanizmasının bu işkenceyi onayladığı bir soykırım davasıdır. Bu davada yargılananlar sadece çocuk istismarcıları, tacizci ve tecavüzcüler değil, bu eril, soykırımcı ve kadın düşmanı zihniyetin figürleridir. Bu zihniyeti deşifre etmek, mahkum ve yok etmek Kürt kadın hareketi olarak mücadele gerekçemizdir ve bu mücadelemizden hiçbir zaman ödün vermedik. Fakat insanlık onurunu en ağır şekilde yaralayan ve sistematik bir biçimde kadınları katleden bu zihniyet, sadece kadınların değil bir bütün olarak insanlığın sorunudur ve bununla mücadele etmek bütün insanlığın görevidir. Tecavüz kültürünü mahküm etmek, kadınlara uygulanan cinsel ve fiziksel şiddetin cezalandırılması gereken bir suç olduğunu göstermek, hem tecavüzcülere hem de onları koruyan hukuk sistemine "Edi Bese!', "Artık Yeter!' demek için, bu zihniyete karşı olan herkesi, başta kadınlar olmak üzere, bütün kurum, kuruluş ve hak örgütlerini, çocuk ve kadın hakları savunucularını, siyasi partileri, hukukçuları, insan hakları örgütlerini ve tüm halkımızı 3 Eylül'de Bingöl'de başlayacak olan davaya müdahil olmaya ve hesap sormaya çağırıyoruz." - Ankara