Demokratikleşme Paketi

Eğitim sendikaları, demokratikleşme paketinde andımızın kaldırılması, özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim verilebilmesi ile kılık kıyafet düzenlemesiyle ilgili eğitimi ilgilendiren konuları değerlendirdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuyla paylaşılan demokratikleşme paketinde eğitime ilişkin de düzenlemeler yer alıyor.

-"Kamuda başörtüsü yasağının kalkması olumlu"

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, demokratikleşme paketi ile olumlu ve önemli kararların alındığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Paketin içeriğinde yer alan kamuda başörtüsü yasağının kısmen kaldırılması, andımızın kaldırılması, dini vecibelerin yerine getirilmesinin engellenmesinin ceza kapsamına alınması, nefret suçunun cezasının artırılması, kişisel verilerin korunmasına yasal düzenleme getirilmesi, özel okullarda farklı dil ve lehçelerin önünün açılması, toplantı, gösteri ve yürüyüşlerde temel hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı kimi düzenlemelerin kaldırılacak olması, yardım toplama konusunda kısıtlamaların kaldırılması gibi alanlarda yasal ve idari düzenleme yapılacak olması temel insan hak ve hürriyetleri, özellikle de ifade, eğitim öğretim ve örgütlenme hürriyeti noktasında son derece olumlu ve önemlidir."

Ancak bazı beklentilerinin karşılanmadığını belirten Özer, "Erkek kamu çalışanları yönünden kamu hizmetinin sunumunda kişinin kendisinin belirleyeceği kılık-kıyafeti seçme özgürlüğünü sağlayacak bir düzenleme öngörülmemesi bir eksikliktir" dedi.

Kadın kamu çalışanları için getirilmesi düşünülen bu düzenlemeden emniyet, TSK mensupları ve hakim-savcıların istisna tutulmasının mantığını ve gerekçesini anlamakta zorlandıklarını belirten Özer, Milli Eğitim Temel Kanunu'nda yer alan karma eğitim esasının kaldırılmasına yönelik bir düzenleme olmamasının da eğitimin demokratikleştirilmesi noktasındaki beklentiyi boşa çıkardığı değerlendirmesinde bulundu.

-"Andımız kaldırılamaz"

Konuya ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan, Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, andımızın ilkokullarda kaldırılmasına ilişkin, bazı kesimlerin "Ne mutlu Türküm" sözünden rahatsız olduğunu ve bunun kabul edilemeyeceğini söyledi.

Koncuk, andımızın kaldırılması kararını önümüzdeki günlerde protesto edeceklerini de bildirdi.

Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitim yapılabilmesine ilişkin ise Koncuk, Anayasa'da eğitim dilinin Türkçe olduğuna ilişkin bir madde bulunduğunu, Türkçe dışında eğitim yapılamayacağının açık olduğunu kaydetti.

Koncuk, "Anayasa'nın bu maddesi değiştirilmeden herhangi bir dil veya lehçede özel okul açılmasının önünün açılması Anayasa'ya aykırıdır. Bu, anadilde eğitim serbestiyetinin ayak sesleridir. Bu kabul edilirse, yavaş yavaş anadilde eğitim gelir. Bu adım milletin birlik ve beraberliğini bozacaktır" dedi.

Kamu kurumlarında kılık kıyafet düzenlemesine ilişkin kararın, bu paketin içerisinde yer almaması gerektiği düşüncesini paylaşan Koncuk, "Başörtüsü serbestliğinin paket içerisine girmesi, esasan diğer kirli maddelerin üzerini örtmeye yönelik stratejik bir tavırdır" değerlendirmesinde bulundu.

Koncuk, buna rağmen başörtüsü konusunun zulüm olmaktan çıkarılmasını desteklediklerini, yönetmelikle de bu değişikliğin yapılabileceğini kaydetti.

-"Yerel diller yok sayılmamalı"

Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir ise andımızın okullarda kaldırılmasını eleştirdi. Pek çok ülkede okullarda bu tür andların okunduğunu ileri süren Demir, çocukara ulusal değerlerin aktarılması bakımından bunun önemli olduğunu ifade etti.

Anayasa'da eğitim öğretimin Türkçe yapılmasına ilişkin açık bir hükmün bulunduğunu belirten Demir, bunun yanında yerel dillerin de yok sayılmaması gerektiğini kaydetti.

Demir, yerel dillere okul dışı düzenlenecek etkinliklerle, açılacak kurslarla katkı sunulabileceğini öne sürerek, yapılacak düzenlemenin sıkıntı yaratacağını, anayasa aykırı olacağını söyledi.

-"Parası olan kendi kültürünü devam ettirecek"

Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, andımızın kaldırılmasıyla ilgili kararı olumlu bulduklarını, ancak bunun yeterli olmadığını, ders müfredatındaki, okulların fiziki yapılarındaki ırkçı söylemin de kaldırılması gerektiğini öne sürdü.

Kılık kıyafet düzenlemesine ilişkin ise Yıldız, kamusal alanda dinsel sembollerin bulunmasını doğru bulmadıklarını ileri sürerek, bunun kamu hizmeti almada engeller oluşturabileceğini savundu.

Kamu hizmetini alan ve veren kişiler arasındaki ilişkiyi etkileyebileceği değerlendirmesini yapan Yıldız, anadilde eğitim talebinin ise anlaşılamadığını öne sürdü. Yıldız, yapılacak düzenlemenin ancak parası olanlara kültürünü devam ettirebilme imkanı tanıyacağını söyledi.

-"Çift dilde eğitimi savunuyoruz"

DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, sendika olarak andımızın kaldırılması değil, geliştirilmesi ve değiştirilmesi talebinde bulunduklarını anımsattı.

Andımızın pedagojik açıdan geliştirilmesi gerektiğini savunan Avcı, andımızın içeriğinin pedagojik açıdan handikaplar içerdiğini ileri sürdü.

Çift dilde eğitimi savunduklarını söyleyen Avcı, bunun demokratik eğitim sistemi için gerekli olduğunu ileri sürdü. Türkçe'nin tüm derslerde zorunlu dil olması gerektiğini belirten Avcı, ancak vatandaşların hangi yerel dilde eğitim almak istiyorsa bunun da önünün açılması gerektiğini söyledi.

Okullarda serbest kılık kıyafet uygulamasını desteklerini de ifade eden Avcı, öğretmenlerin de ne giyeceğine kendisinin karar vermesi gerektiğini, bunun da demokratik eğitim sisteminin kaçınılmaz bir unsuru olduğunu kaydetti. - Ankara