Devletin Tüm Mekanizmalarını Ele Geçirmeye Çalıştılar"

GÜLCAN KAPLAN - İzmir'deki "askeri casusluk" davasının bir numaralı sanığı iş adamı Bilgin Özkaynak'ın avukatı Muzaffer Sevgi Sakarya, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) sadece davadaki sanıkları değil, devletin tüm mekanizmalarını ele geçirmeye çalıştığını belirterek, "Müvekkillerimiz mağdur edildi ama gerçeklerin ortaya çıkmasına devletimiz adına sevindik. Bu dosyadan yola çıkarak söylediğimiz Paralel Yapı da ortaya çıktı" dedi.

Sakarya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yargılamanın başladığı ilk günden bu yana dosyanın tamamıyla komplo olduğunu, bunun er ya da geç ortaya çıkacağını savunduklarını söyledi.

Bu ifadelerinin tutanaklara geçtiğine dikkati çeken Sakarya, buna rağmen özel yetkili 12. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin bu gerçeklere gözünü ve kulağını kapattığını anlattı.

Davanın hukuk tarihine geçeceğini savunan Sakarya, "Eski mahkeme heyetine 'Bizler burada onurumuzla duruyoruz. Er ya da geç bunun komplo dosyası ve bu insanların suçsuz olduğu ortaya çıktığında ve ileride bu tutanaklar okunduğunda kaç yaşında olursak olalım, bizler yine onurumuzla duracağız ama bu tutuklamalara karar verenler, iddianameyi hazırlayanlar, arama kararlarını verenler, özel yetkili mahkeme üyeleri olarak insanların yüzüne nasıl bakabileceksiniz? Siz utanacaksınız, yargılanacaksınız' dedik" ifadelerini kullandı.

Sakarya, 3 yıl süren yargılama sonunda gelinen aşamada duruşmanın ilk günü söyledikleri, savundukları her şeyin gerçek olduğunun görüldüğünü vurguladı.

- "Soruşturmayı yapanlar, yargılayanlar tamamen taraflıydı"

İddianame ve mahkeme süreci başladığında dosyanın komployla hazırlandığını anlamanın zor olmadığına işaret eden Sakarya, arama kararı verenler, kararı uygulayan emniyet mensupları, tutuklama kararı verenler ve özel yetkili mahkeme heyetinin taraflı şekilde görülmesi gerekenleri görmediğini, gözlerinin kör olduğunu söyledi.

Sakarya, "3 yıl boyunca hep aynı şeyleri söyledik ama susturulmaya çalışıldık. Müvekkillerimiz mağdur edildi ama gerçeklerin ortaya çıkmasına devletimiz adına sevindik. Bu dosyadan yola çıkarak söylediğimiz Paralel Yapı da ortaya çıktı" diye konuştu.

- "Kurumlara güven kalmamıştı"

Dosyanın, özel yetkili mahkemeden 5. Ağır Ceza Mahkemesine verilmesinin kırılma notası olduğunu aktaran Sakarya, "İsabetli bir kararla heyet değişti ve adalete inancımız yeniden yerine geldi. Başından beri 'DNA ve parmak izi testi yapılsın, bağımsız bilirkişi heyetiyle dijital veriler incelensin' dedik. Özellikle 'Üniversiteler tarafından incelensin' dedik çünkü öyle bir duruma gelmiştik ki TÜBİTAK gibi kurumlara güvenimiz kalmamıştı fakat bu taleplerimizin hiçbiri kabul edilmedi. Ne zaman ki heyet değişti ve bu taleplerimiz kabul edildi, böylece hem kumpas hem de müvekkillerimizin suçsuz olduğu ortaya çıktı" değerlendirmesinde bulundu.

- Savcının sanıkların beraati yönündeki mütalaası

Sevgi Sakarya, pazartesi görülen duruşmada savcının kanıt bulunmadığı, dijital verilerin delil niteliği taşımadığı gerekçeleriyle beraat istediğini anımsattı.

Sakarya, şunları söyledi:

"Önemli olan adaletin sağlanmasıdır. Sadece beraat kararı almak istemiyor, müvekkillerimiz vicdanlarda da tamamen suçsuz olduklarının ortaya çıkmasını istiyor çünkü zaten suçsuzlar. Bunun için de sanığın suçu işlemediğinin sabit olması gerekçesiyle beraatlerini istiyoruz. Aslında sanıklar da kamuoyu da buna aç."

Dijital materyalleri hazırlayanlar ve yerleştirenlerin yargı önünde hesap vereceğini ifade eden Sakarya, "Suçun işlenmediğini mahkeme heyeti de savcı da biliyor, bunun devamını getirmek gereklidir" dedi.

- "Devletin tüm mekanizmalarını ele geçirmeye çalıştılar"

Sevgi Sakarya, FETÖ/PDY terör örgütünün devletin tüm mekanizmalarını tasfiye etmeye çalıştığını dile getirdi.

Sakarya, sözlerini şöyle tamamladı:

"Öyle bir örgüt ki sadece bu davadaki sanıkları değil, devletin tüm mekanizmalarını ele geçirmeye çalışıyor. Adli mekanizma, emniyet, mekanizması, askeri mekanizma, hepsini ele geçirmeye çalışıyor. İyi yerlerde olan insanları tasfiye etmeye, kendi adamlarını koymaya çalışıyor. Devleti içten sahiplenip kendi tarafına çekmeye çalışıyor fakat ilerleyen aşamalarda bu amaç devlet tarafından görüldü ve emniyet ve adli boyutta tasfiyelere başlandı.

Paralel Devlet Yapılanması'na yönelik operasyonlar ve soruşturmalar tamamlandığında ve dava açıldığında biz de katılmak istiyoruz. Zira bir hukuk mücadelesi haline geldi. Bizler işi belli bir noktaya kadar getirdik, bizim ifadelerimiz dikkate alındı ve soruşturmalar başlatıldıysa, hukukçular olarak bunun devamını getirmemiz gerekir. Ne kadar uzun sürerse sürsün, bu aşamanın içinde muhakkak yer alacağız."