Emine Bulut'u öldüren eski eşi, hakim karşısında
Kırıkkale'de, eski eşi Emine Bulut'u (38) 10 yaşındaki kızının gözü önünde bıçaklayarak öldüren Fedai Varan'ın (43) tutuklu yargılanmasına başlandı. Kadın dernekleri temsilcileri, duruşma öncesi adliye önünde açıklama yaptı.
Geçen 18 Ağustos'ta kent merkezinde lokantada meydana gelen olayda Emine Bulut, Makine ve Kimya Endüstrisi'nde güvenlik görevlisi olan 6 yıl önce boşandığı Fedai Varan tarafından, kızı F.B.V.'nin gözü önünde bıçaklandı. Ağır yaralanan Emine Bulut, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirirken, yaralı halde kafeden çıkarılırken 'ölmek istemiyorum' diye feryat ederken çekilen ve sosyal medyada paylaşılan videosu, infiale yol açtı. Olayın ardından kaçan Fedai Varan, polis tarafından yakalanıp, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
KADINLAR, ADLİYE ÖNÜNDE TOPLANDI
Fedai Varan'ın, 'canavarca hisle tasarlayarak adam öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle tutuklu yargılanmasına başlandı. Kırıkkale 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma öncesinde, kadın meclisleri, kadın cinayetlerini platformu ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri adliye önünde bir araya geldi. 'Ölmek istemiyorum' yazılı pankart açan kadınlar, çeşitli sloganlarla kadın cinayetlerine tepki gösterdi.
'EMİNE BULUT İÇİN ADALET İSTİYORUZ'
Kadın Cinayetleri Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, kadınların öldürülmeye devam edildiğini söyleyerek, "10 yıldır 'kadın cinayetlerini durduracağız' diyoruz. Sokak sokak anlatıyoruz. Sesimizin ulaşmadığı yer kalmadı. Fakat neden hala kadınlar öldürülmeye devam ediyor? Kadın cinayetlerini durdurmak mümkün. Emine Bulut kardeşimiz son nefesinde 'ölmek istemiyorum' dedi. Türkiye'de ki bütün kadınlar her an ölüm tehdidiyle yaşıyorlar. Bir insan, en temel hak olan yaşama hakkından mahrum edilerek erkekler tarafından öldürülüyor. Kendi kararlarını vermek istedikleri için öldürülüyorlar. Kadınlar mutlu değilse mutlu olmak istiyor. Şiddet görüyorsa şiddetten uzak bir hayat inşa etmek istiyor. Kendi kararını veren kadınların yanındayız. Biz kadınlar yaşamak istiyoruz, artık ölmek istemiyoruz. Bugün Emine Bulut ve bütün kadınlar için adalet istiyoruz. Katiller sırf kravat taktıkları için indirim alamasın, toprağın altında olan kadınlarla ilgili ileri geri konuşup, indirim almaya çalışmasınlar, haksız tahrik indirimi, pişmanlık indirimi almasınlar diye buradayız" dedi.
CEREN DAMAR'IN BABASINDAN DESTEK
Ankara'da Çankaya Üniversitesi'nde sınavda kopya çekerken yakaladığı öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından öldürülen araştırma görevlisi Ceren Damar'ın babası Mustafa Damar da kadınlara destek verdi. Kızının fotoğrafını taşıyan Mustafa Damar, "Kızım Ceren Damar'ın aklını, ilkelerini, mücadele ruhunu temsil etmek için buradayım. Burada bir kadın bir insan bir Emine Bulut öldürüldü. Milletin gözü önünde, çocuğunun yanı başında öldürüldü. Acı olan şu ki öldürülen Emine Bulut ancak katledilen toplum, katledilen insanlık" dedi.
Açıklamaların ardından kalabalık, duruşmayı takip etmek için içeriye girdi. Emine Bulut'u öldüren sanık Fedai Varan, tutuklu bulunduğu cezaevinden duruşma salonuna getirildi. Cinayete tanık olan küçük kız F.B.V. ise duruşmaya katılmadı. Duruşmayı takip etmek için gelen çok sayıda kişi, salonda yer kalmayınca dışarıda kaldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------
-Adliyeden görüntü
-Mustafa Damar'ın açıklaması
-Kadınların açıklaması
-Slogan atılması
-Detay
Haber-Kamera: Nursima ÖZONUR-Muhammet BAYRAM-Hasan AKYILDIZ/KIRIKKALE, -
====================
Torna ustası milli güreşçi altın madalya hedefliyor
Zonguldak'ın Alaplı ilçesinde torna ustası Barış Aslancan (40), 13 Ekim'de Gürcistan'da düzenlenecek Veteranlar Dünya Güreş Şampiyonası'na atölyesindeki 100 ile 150 kiloluk demir parçalarla hazırlandı. 130 kiloda yarışacak olan Aslancan, ilk kez milli formayla minder güreşinde ülkesini temsil edeceğini belirterek, altın madalya hedeflediğini söyledi.
İlçede metal döküm atölyesi bulunan Barış Aslancan, 17 yıl önce bir arkadaşının tavsiyesi üzerine yağlı güreşlere başladı. Barış Aslancan, Türkiye'nin birçok noktasında yağlı güreş müsabakalarında ter döktü ve çok sayıda derece elde etti. Bu yıl minder serbest güreş kategorisine geçen Aslancan, 13 Ekim'de Gürcistan'da yapılacak olan Veteranlar Dünya Güreş Şampiyonası'nda 130 kilo serbest kategoride Türkiye'yi temsil etmeye hazırlanıyor. İş yoğunluğu nedeniyle antrenman yapma fırsatı olmayan Barış Aslancan, atölyedeki 100- 150 kilo arasında değişen demir parçaları taşıyarak turnuvaya hazırlandı.
En büyük hayalinin Türkiye'ye altın madalya getirmek olduğunu ifade eden Barış Aslancan, şöyle konuştu:
"2002 yılında başladım güreşe. O yıldan beri yağlı güreş ile Türkiye'nin birçok yerinde güreş yaptık. Şimdi veteranlar kategorisinde 130 kiloda serbest kategoride milli olarak mücadele edeceğim. İş yerinde malzemelerimiz ağır. Onları kaldırıp indirerek çalışıyorum daha çok. Günümüz daha çok iş yerinde geçiyor. En hafifi 100 kilo. 150 kiloya kadar çıkıyor. 17 yıldır güreşiyorum. Heyecanlıyım. Milli takım adına mücadele etmek kolay değil. İnşallah bayrağımızı orada dalgalandıracağız."
Görüntü Dökümü
------------
-Barış Aslancan'ın atölyede çalışması
-Barış Aslancan ile röp.
Boyut: (394 mb)
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Cem SÜRMENELİ/ZONGULDAK,
======================
'Ruhsatı olmayan pitbull beslemesin'
ANKARA Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nden Doç. Dr. Oytun Okan Şenel, yasaklı ırklar listesinde bulunan pitbull cinsi köpeklerin 'silah' sınıfına alınmasına yönelik öneriyi doğru bulmadığını belirterek, bir suç oluşuyorsa cezanın öncelikle hayvanlara değil, insanlara verilmesi gerektiğini kaydetti. Doç. Dr. Şenel, "Beslemek isteyenler için kriterlerimizi getirelim. Kısırlaştırma zorunluluğu olsun, ruhsatlandırma zorunluluğu olsun" dedi.
TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu'na, pitbull cinsi köpeklere 'silah' benzetmesi yapılarak ruhsatlandırılmaya tabi tutulması önerisi getirildi. Taslak raporunu hazırlayan komisyondaki milletvekilleri, köpeklerin aslında saldırgan olmadığına ancak yetiştirilme tarzından kaynaklı saldırgan tavır sergilediklerine dikkati çekti.
TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu'nda yer alan Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nden Doç. Dr. Oytun Okan Şenel, pitbull cinsi köpekler başta olmak üzere yasaklı listesinde yer alan 'japanese tosa', 'dogo argentino' ve 'fila brasileiro' cinsi köpeklerin kamusal alanlara girişinin sınırlandırılmasını, tasmasız ve maskesiz gezdirilmemesi gerektiğini söyledi.
2004 YILINDAN BERİ YASAKLI
Doç. Dr. Oytun Okan Şenel, pitbulların 2004 yılında çıkarılan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'yla, birkaç köpek ırkının yasaklı ırk grubuna girdiğini kaydetti. Pitbulların cana yakın hayvanlar olduğunu kaydeden Doç. Dr. Şenel, "Bu hayvanların kas ve çene yapıları çok güçlü olduğu için bu güçten kaynaklı olarak tehlike arz edecekleri düşüncesiyle ve böyle bir kısıtlama getirildi. 2004 yılında bu yana bu hayvanların bakılması, beslenmesi ve yetiştirilmesi yasak. Ancak realite böyle değil. Bir denetim mercii olmadığı için bu hayvanlar kaçak yetiştiriliyor, dövüştürülüyor, agresif yetiştirildikleri için de bunlar tehlike arz ediyor" dedi.
'AYRI BİR RUHSATA TABİ OLSUN'
Komisyonda, bu hayvanların silah konumunda olduğu ve hiçbir şekilde bunlara bakılmasının mümkün olamayacağı görüşünün dile getirildiğini vurgulayan Şenel, şöyle dedi:
"Kamuoyunda 'tehlikeli ırk' olarak bilinen ırkların tanımlamasını yapalım, hangileri olduğu belirlensin ve bunun tehlikesini kamuoyuna anlatalım. Tehlikeleri aslında kötü huylu olmaları değil, sadece güçlü olmaları. Bu hayvanlarla ilgili önlemlerimizi geliştirelim. Ayrı bir ruhsata tabi olsun ve sahiplerini eğitimden geçirelim ve denetim altında tutalım. Bu köpeklere belli dönemlerde agresyon testleri uygulayarak gerçekten toplum içinde yaşayıp, yaşamayacaklarını da tespit edelim."
'BESLEMEK İSTEYENLER İÇİN KRİTERLER GETİRELİM'
Doç. Dr. Oytun Okan Şenel, eğer ortada bir suç oluşuyorsa cezanın öncelikle hayvanlara değil insanlara verilmesi gerektiğini ifade etti. Doç. Dr. Şenel, "Silahta da aynı şey vardır ve silah benzetmesi bundan kaynaklanmaktadır. Silah kendi kendine gidip ateş etmez. Silahı olmaması gereken bir hedefe nişan alıp, ateş ederseniz tehlikeyi o zaman yaratırsınız. 'Tehlikeli ırk' olarak tabir ettiğimiz hayvanlarda da aynı şey söz konusu. Bir insan onu kötü yetiştirip, yanlış amaçla kullanırsa o zaman silah haline gelir. Aynı silahta olduğu gibi öncelikle hayvanı değil ona bunu yapan insanı cezalandırmamız gerekiyor. Pitbull silah sayılmamalı ve ayrıştırılmamalıdır. Beslemek isteyenler için kriterlerimizi getirelim; kısırlaştırma zorunluluğu olsun, ruhsatlandırma zorunluluğu olsun ve mutlaka sıkı takip ve kontrolde olsun" diye konuştu.
UZMANLAR RUHSAT GÖRÜŞÜNÜ DESTEKLİYOR
Henüz taslak aşamada olan ruhsat teklifiyle ilgili görüş belirten uzmanlar ise bu fikre olumlu yaklaşıyor. Antalya Veteriner Hekimler Odası Başkanı Murat Karabayoğlu, pitbull cinsi yasaklı köpeklerin aslında kötü olmadığını ancak yetiştirilme tarzı nedeniyle saldırgan olduklarına dikkati çekti. Barınaklarda bu türden hayvanlara özel yer ayrılmasından toplatılmasına kadar çok sayıda sorunla mücadele edildiğini kaydeden Başkan Karabayoğlu, "Bir ırkı tamamen yasaklama yerine onlara bakabilecek yeterlilikteki insanların kontrolüne vermek, bu şekilde bir belgelendirme ile sadece onlar tarafından belli şartlarda beslenmesine imkan vermek daha olumlu. Bu köpekler daha bilinçli kişiler tarafından yetiştirilmeli" dedi. Karabayoğlu, köpeklerin silah sınıfına alınmasının doğru olmadığını da sözlerine ekledi.
RUHSATLANDIRILMALI
Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu Antalya Temsilcisi Şebnem Ebinç de pitbull ve diğer yasaklı ırk köpeklerin maddi amaç güdülerek bazı üretim noktalarında yetiştirildiğini söyledi. Ebinç, yetkililerin bu üretim noktalarını denetime alıp mevcut köpekleri de kısırlaştırmasının ve ruhsatla sahiplendirmesinin doğru olduğunu savundu.
TASMASIZ, MASKESİZ GEZDİRİLMEMELİ
Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne ait hayvan barınağında 13 yıldır veterinerlik yapan Andaç Özer Gülen ise herkesin tehlikeli olarak bildiği bu türden köpeklerin doğru eğitimle gayet uysal köpekler olabildiklerini söyledi. Dövüş için yetiştirildiğinde bu köpeklerin çok saldırgan olduğunu belirten Gülen, "Kas yapısı olarak güçlü hayvanlar. Çene kasları güçlüdür. Bu hayvanların ruhsatlandırılarak beslenmesi, ömürlerini barınaklarda geçirmelerinin önünü alır. Dışarıda tasma, ağızlık ve maske olmadan gezdirilmemeli. Diğer köpeklerle ve insanlarla karşılaştıklarında zarar vermemeleri için buna dikkat edilmeli" diye konuştu.
6 YILDIR BESLİYOR
6 yıldır pitbull cinsi 'Ice' ve 'Ayaz' adlı iki köpek besleyen Melis Şahin'in (33) köpekleriyle olan ilişkisi ise 'canavar' olarak adlandırılan pitbull ırkının aslında doğru yetiştirildiğinde ne kadar uysal olduğunu gözler önüne serdi. Köpeğiyle evinin yanındaki çocuk parkında her gün düzenli yürüyüş yaptığını belirten Şahin, Ayaz'ın en çok ağzından öpülmekten hoşlandığını söyledi. Tehlikeli olduğu belirtilen bir köpeğe ağzını öpebilecek kadar yaklaşabildiğini belirten Şahin, "Evimde yaşıyor. Çok evcil. Hiçbir şekilde saldırmaz. Tamamen yetiştirmeyle alakalı bir durum. Pitbull ve yasaklı diğer köpeklere ruhsat verilmesi teklifini ben de destekliyorum. Köpekler dışarıda her zaman tasma ve maskeyle gezdirilmeli" diye konuştu.
KULÜBELERİNİ ISIRARAK PARÇALIYORLAR
Tehlikeli köpek ırkları arasında bulunan pitbull besleyenlere 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda belirtilen 'tehlike arz eden hayvanları üretmek ve sahiplenmek' suçundan 7 bin 802 TL para cezası veriliyor. Ancak bu ceza da yasaklı ırklara ilgi duyan hayvanseverleri caydıramıyor. Ceza işleminin ardından el konulan köpekler ise hayvan barınaklarına teslim edilerek burada yıllarca bakılıyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi hayvan barınağında el konulan ya da sokaklardan toplanan 57 pitbull bulunuyor. Bunlar, diğer hayvanlara ve kendi ırkından olan köpeklere de zarar verdiği için ayrı bir alanda tutuluyor. Yapısı gereği uzun süre bağlı kalmaları halinde strese giren ve iyice saldırganlaşan bu köpekler, bağlı bulundukları kulübelerinin tahtalarını ısırıp kopararak zarar veriyor. Hayvan barınağındaki çok sayıda köpeğin ise kulübelerine bu şekilde zarar verdiği, kulübelerin tahtalarının testereyle kesilmiş gibi parçalandığı dikkati çekti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------
Barınakta bakılan pitbull köpeklerden görüntü
RÖP 1: Doç. Dr. Oytun Okan Şenel
DHA Muhabiri Alparslan ÇINAR'ın ANONSU
RÖP 2: Murat Karabayoğlu ( Antalya Veterinor Hekimler Oda Başkanı )
RÖP 3: Şebnem Ebinç ( Hayvan Hakları Antalya Temsilcisi )
RÖP 4: Andaç Özer Gülen ( Veteriner Hekim )
RÖP 5: Melis Şahin
Melis şahin kardeşleri ile birlikte pitbull cinsi köpekleri ile oynarken
Detaylar
1.41 GB -- 13.05/// HD
HABER: Alparslan ÇINAR-Kaan ULU-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA-ANKARA,
====================
Seyyarın izini sürdüler, bakteri yuvasını bastılar
İzmir'in Buca ilçesinde belediyenin zabıta ekipleri, okul önlerinde midye dolma satan seyyar satıcıların izini sürerek merdiven altı midyecilere suçüstü yaptı. Bir binanın çatı katında, sağlıksız koşullarda üretilen yaklaşık 100 kilo midyeye el konuldu.
Buca Belediyesi, Zabıta Müdürlüğü ekipleriyle sağlıksız ortamda üretim yapan midyecilere baskın gerçekleştirdi. Özellikle son dönemde okul önlerinde artan seyyar satışlar üzerine midyecilerin izini süren zabıta ekipleri, Buca Gediz bölgesinde bir binanın çatı katında gerçekleştirilen üretim yerini bastı. Ekipler midyelerin yerde, hiçbir hijyen önlemi alınmadan, kirli kaplar içindeki kirli sularda hazırlandığını tespit etti. Uzun süre bekleyen ve defalarca kullanılarak mikrop üreten kaplarda hazırlanan yaklaşık 100 kilo midye ve hazırlanmış midye dolmaya anında el konuldu. İzmir İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün verdiği gıda belgesi ve belediyeden alınan işletme ruhsatı olmadan sağlıksız koşullarda üretim yapan işletme hakkında yasal işlem başlatıldı. Toplanan midyelerin İzmir genelindeki okul önleri başta olmak üzere çok sayıda park, kafe, alkollü içki mekanı önünde satıldığı tespit edildi. Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç'ın talimatıyla okulların açılmasından itibaren çocuk sağlığını tehlikeye atabilecek her türlü unsura müdahale eden Zabıta Müdürlüğü, seyyar satıcıları yakalayıp geçici çözüm üretmek yerine işin kaynağına yönelmeyi sürdürecek. Kılıç, "Çocuklarımız ve gençlerimiz bizim her şeyimiz. Piyasada ucuz ve yaygın bir şekilde hazırlanan midye, sağlıksız koşullarda üretildiğinde hızla bakteri üreterek bağışıklık sistemini olumsuz etkilerken, kirli sulardan toplanan midyeler ise Hepatit A hastalığına yol açabiliyor. Aldığınız gıda ürünleri başta olmak üzere tüm ürünlerin kalite, kontrol, izin gibi belgelerini görüp öyle alışveriş yapın" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
------------
Kova içinde midyelerden görüntü
Baskından görüntü
Yasal işlem uygulanırken görüntü
Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç'ın açıklamaları
HABER: İZMİR -
===================================
Meyve sebze komisyoncularından 'YEP'e destek
Antalya Yaş Meyve ve Sebze Komisyoncuları Derneği Başkanı Nevzat Akcan, 'Yeni Ekonomi Programı: YEP' kapsamında ucuz gıda tüketimi için yapılacak çalışmaları desteklediklerini belirterek, "Fiyat artışı hava şartlarından dolayı mevsimsel. Bu durumun giderilmesi lazım. Biz doğaya yenik düşüyoruz. Bakanlık üreticiye imkan sağlamalı" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın açıkladığı YEP'e Antalya Yaş Meyve ve Sebze Komisyoncuları Derneği Başkanı Nevzat Akcan'dan destek geldi. YEP'de enflasyon hedeflerinin, 2019 için yüzde 12, 2020 için yüzde 8,5, 2021 için yüzde 6, 2022 için yüzde 4,9 olarak açıklandığını hatırlatan Akcan, ucuz gıda tüketimi için yapılacak çalışmaları desteklediklerini vurguladı. Hal komisyonculuğunun yanı sıra üreticilik de yapan Akcan, tarımda maliyetin düşürülmesi gerektiğini savundu. Akcan, sebzedeki fiyat artışının da mevsimsel dalgalanma şeklinde meydana geldiğine değindi.
ÜRÜN AZLIĞINDAN FİYAT ARTIYOR
Haziran ayından itibaren üreticilerin birçok ürünü zararına sattığını anlatan Nevzat Akcan, "Domates, biber, patlıcan yaz aylarında zararına satıldı. Yaz döneminde ihracat olmadığı için sebze fiyatları ucuzdu. Fiyat artışları hava şartlarından dolayı mevsimsel yaşanıyor. Bu durumun giderilmesi lazım. Biz burada doğaya yenik düşüyoruz. Bakanlık üreticiye imkan sağlamalı. Seralar için ucuz doğalgaz olabilir. ya da başka imkanlar olabilir. 11'inci aydaki hasat ile 1'inci aydaki dönüm bazında kilo olarak hasat miktarı aynı değil. 11'inci ayda patlıcan serasında dönümde 500-600 kilo toplarsın. Birinci ayda 50 kiloya kadar düşüyor. Ürün azlığından dolayı fiyat artıyor" diye konuştu.
BAKANLIKLAR ORTAK ÇALIŞSIN
Akcan, Tarım ve Orman Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı'nın enflasyonla mücadele kapsamında gıdadaki fiyat artışının engellenmesine yönelik ortak çalışma yapmasını talep etti. Tarım sektöründe fiyat artışının önüne geçebilmek için 12 ay boyunca aynı miktarda ürün hasadı yapılması gerektiğini vurgulayan Akcan, "12 ay aynı ürünü aynı miktarda üretmeliyiz. Hava şartlarından mevsimsel fiyat dalgalanması oluyor. Üretimde hava şartları, yağmur, don gibi etkenleri aşmalıyız" dedi.
Görüntü Dökümü
------------
-Halden genel görüntü
-Karpuz ve kavun görüntüsü
-Soğan çuvallarından görüntü
-Toplanmış ürünlerden görüntü
-RÖP: Nevzat Akcan ( Yaş meyve ve sebze komisyoncuları derneği başkanı )
HABER: Tolga YILDIIM-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,
=======================================
Son Dakika › Güncel › Dha yurt bülteni - 6 - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?