Dilek Doğan'ın Ölümüne İlişkin Dava

Sarıyer'de terör örgütü DHKP/C'ye yönelik operasyon sırasında yaralanan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Dilek Doğan'ın ölümüne ilişkin bir polis memurunun yargılandığı davada, katılan avukatların davanın tarafsızlığına yönelik beyanlarını "reddi hakim" olarak değerlendiren mahkeme heyeti, dava dosyasını bir üst mahkeme olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verdi.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki güvenlik gerekçesiyle kapalı yapılmasına karar verilen duruşmaya, sanık polis memuru Y.M. katılmadı.

Dilek Doğan'ın annesi, babası ve akrabaları ile tarafların avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada, Doğan'ı 27 avukat temsil etti. Doğan'ın yakınları ve arkadaşları ise duruşmanın kapalı yapılması dolayısıyla salona alınmadı.

Müşteki avukatlarından Cemal Yücel, geçen celse çıkan olaylar nedeniyle duruşmada gösterilen bazı görüntülerin izlenilmediğini belirterek, söz konusu görüntülerin tekrar izlenilmesini talep etti. Diğer müşteki ve katılan avukatları ise duruşmanın kapalı yapılması kararının kaldırılmasını istedi.

Talebi ara kararında değerlendiren mahkeme heyeti, kamu güvenliğinin ihlali ile ilgili sorunların devam ettiğini gerekçe göstererek duruşmadaki kapalılık kararının devamına hükmetti.

Mahkeme heyeti, katılan avukatlarının mahkeme heyetinin taraflı davrandığı, sanık Y.M'ye güvence verildiği ve adil bir kararın bu mahkemeden çıkmayacağı beyanlarının "reddi hakim" niteliğinde olduğunu belirterek, bu yöndeki talebi değerlendirmesi için dava dosyasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

19 kişi gözaltına alındı

Bu arada, duruşma öncesinde, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan bir grup ile duruşmanın görüldüğü adliye içindeki koridorda bazı kişiler pankart açarak slogan atmaya başladı.

Adliye çevresinde ve içerisinde yoğun güvenlik önlemi aldığı gözlenen emniyet görevlilerince pankart açılmasına izin verilmedi. Slogan atmaya devam eden ve polise direnen 19 kişi gözaltına aldı.

Süreç

Dilek Doğan, terör örgütü DHKP/C'nin 10 Ağustos'ta ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğuna yönelik saldırısının firari şüphelisi H.R.K'nin yakalanabilmesi ve muhtemel başka bir silahlı eyleminin önlenebilmesi amacıyla 18 Ekim'de Sarıyer'de düzenlenen operasyon sırasında yaralanmıştı. Polis kurşunuyla yaralandığı belirtilen ve hastanede tedavi altına alınan Doğan, 7 gün sonra hayatını kaybetmişti.

Doğan'ın ölümüne ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında, operasyona katılan polis memuru Y.M'nin ifadesi alınmış ve şüpheli, tutuklanması istemiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilmişti. Hakimlik, polis memurunun adli kontrolle serbest bırakılmasına karar vermişti.

İddianameden

Soruşturma sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Dilek Doğan'ın ölümüne neden olduğu öne sürülen polis memuru Y.M hakkında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" ile "kamu görevlisine ait araç ve gereçleri suçta kullanmak" suçlarından 20 yıldan 26,5 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.