Dışişleri Bakanlığı Açıklaması

Suriyeli sığınmacıların zorla geri gönderildiğine dair iddiaların gerçeği yansıtmadığı bildirildi.

Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, son günlerde bazı basın organlarında Suriyelilerin zorla geri gönderildiğine dair Uluslararası Af Örgütü tarafından yayımlanan iddialara yer verildiğinin görüldüğü, söz konusu kuruluş sözcüleri tarafından çeşitli televizyon kanallarında da dile getirilen iddiaların hiçbir surette gerçeği yansıtmadığı vurgulandı.

Türkiye'nin, ülkelerindeki savaş ortamından kaçan Suriyelilere beş yılı aşkın bir süredir "açık kapı politikası" uyguladığı, uluslararası yükümlülükleri çerçevesinde, sınırda "geri göndermeme" ilkesine titizlikle uyduğu belirtilen açıklamada, "Bu yaklaşımda herhangi bir değişiklik söz konusu değildir" denildi.

Bu politikanın bir sonucu olarak Türkiye'nin 2,7 milyondan fazla Suriyeliye ev sahipliği yaptığı,10 ildeki 26 geçici barınma merkezinde misafir edilen 270 bin Suriyeliye gıda, sağlık, eğitim hizmeti verdiği, psikolojik destek, mesleki eğitim ve sosyal faaliyet imkanları sunduğu kaydedildi. Barınma Merkezlerinin dışında yaşayan Suriyelilerin de geçici koruma statüsünde olup, ücretsiz sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlandığı aktarıldı.

Suriyelilerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi için gerekli tüm adımların atıldığı, bu çerçevede 15 Ocak itibarıyla Suriyelilere çalışma izni verildiği hatırlatılan açıklama şunlar kaydedildi:

"Türkiye, dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumundadır. Bu durum, ülkemizin geri göndermeme ilkesine titizlikle riayet ettiğinin açık bir göstergesidir. Suriyelilerin ülkelerine gönüllü geri dönüş için teşvik edilmeleri veya mecbur bırakılmaları söz konusu değildir.

Türkiye uluslararası hukuk çerçevesindeki yükümlülüklerine bağlı olup ülkelerindeki şiddet ve istikrarsızlıktan kaçan Suriyelilere koruma sağlamaya devam etme hususunda kararlıdır.

Ülkemiz, Suriyeliler için her türlü imkanı seferber etmişken, göçmen kabul etmemek amacıyla sınırlarını tel örgülerle kapatan bazı ülkelerin, bu tür haberleri yoğun bir şekilde kamuoylarına taşımaları da üzüntüyle karşılanmaktadır."