Ditib'den Medya Kuruluşlarının Önünde Destek Eylemi

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Fransa'daki terör saldırılarına tepki olarak 16 Ocak Cuma günü Almanya genelinde medya kuruluşlarının önünde uyarı nöbeti tutarak destek eylemi düzenleyecek.

"Dinimize saygı ama basın özgürlüğüne de destek" konulu eyleme DİTİB'e bağlı din görevlileri ve vatandaşlar katılacak.

DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. Nevzat Yaşar Aşıkoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fransa'daki terör eyleminin kendilerini çok üzdüğünü belirterek "Buna tepkimizi ve bu olayı onaylamadığımızı belirtmek amacıyla söz konusu girişimi yapıyoruz. Güzel bir faaliyet olacak" dedi.

DİTİB Genel Sekreteri Dr. Bekir Alboğa da eylemle ilgili planlamanın devam ettiğini ve uyarı nöbeti tutulacak yerlerin hafta içinde netleşeceğini söyledi.

Alboğa, terörün her türlüsünü lanetlediklerini vurgulayarak herkesi 16 Ocak günü cuma namazından sonra DİTİB Eyalet Cemaat Birlikleri temsilcileri ve imamları ile Almanya çapında yayınevleri, redaksiyon binaları ve televizyon stüdyoları önlerinde uyarı nöbetine katılmaya davet ettiklerini belirtti.

DİTİB'in internet sitesinde yayımlanan açıklamada da " Paris'teki hain terör saldırısı bir defa daha vicdani körleşmeler sonucu insanlık ve adalet duygularını tamamen kaybetmiş insanların neler yapabileceğini gösterdi. Biz canilerin cinayetleri esnasında Allah'ın adını kullanmalarını mutlak şekilde reddediyoruz. Hiçbir Müslüman kendi suçunu haklı göstermek için Allah'ın adına sığınamaz" ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, "kendisini Müslüman kabul eden hiç kimsenin kendisini başka insanların yaşamı veya ölümü üzerine hakim ilan edemeyeceği" vurgulanarak şunlar kaydedildi:

"Biz medya uzmanlarının hayatına yönelik bu terör saldırısının sadece Fransız toplumunun değil, bizim toplum düzenimizin de temel direklerine yapılmış bir saldırı olduğu inancındayız. Biz bu saldırıyı pasif bir şekilde karşılamayı kabul etmiyoruz. Biz daima fikir ve basın özgürlüğüne kefil olacağız. Biz daima herkesin fikrini söyleme ve yayınlama özgürlüğüne sahip olması ve bunu kullanırken hayatı için endişe etmesinin gerekmemesi için çaba göstereceğiz. Farklı düşüncelerimiz olabilir. Tartışabiliriz, hatta münakaşa edebiliriz.

Almanya'daki İslam üzerine yapılan yayınları eleştirebilir, hatta aşağılayıcı olarak kınayabiliriz ve gerekirse mahkeme önünde mücadele edebiliriz. Fikir özgürlüğünü aşan ve suç teşkil eden durumlarda ancak hukuk çerçevesinde uygun yöntemlerle karşılık verilebilir. Hiçbir zaman bir insanın fiziksel dokunulmazlığı veya hayatına kast edilemez!

Almanya'daki bütün Müslümanların, dini temsilcilerin, siyasilerin, gazetecilerin ve vatandaşların medya kuruluşlarının önünde basın ve fikir özgürlüğü için siper olmaya davet edildiği açıklamada, "Biz Müslümanlar olarak her insanın özgürlüğü ve dokunulmazlığından sorumluyuz - farklı fikirlere sahip olsak dahi. Fikir zenginliği ve düşüncesini alenen ifade edebilme özgürlüğü toplumumuzun vazgeçilemez sütunlarıdır. Hayatın korunması İslam hukukunun tartışılmaz bir temel esasıdır. Biz bu çeşitliliğin ve her bir ferdin özgürlüğünün ve hayatının dokunulmazlığı için tüm inancımızla mücadele ediyoruz" ifadesi kullanıldı. - Berlin