GSK'dan Aşı ve Tüketici Sağlığında Büyük Atılım

Dünyanın iki ilaç devi GlaxoSmithKline (GSK) ve Novartis, tüketici sağlığı, aşı ve kanser iş alanlarını içeren bir anlaşmaya imza attı. 2015 yılının ilk yarısında tamamlanacak anlaşma ile GSK'nın önleyici ve tedavi edici sağlık çözümleri portföyünün genişlemesi planlanıyor.

Dünyanın lider araştırmacı ilaç ve aşı firmalarından GSK, tüketici sağlığı ve aşı pazarındaki etkinliğini güçlendiriyor. Novartis ve GSK, tüketici sağlığı alanında yüzde 63,5 hissesi GSK'ya ait olacak ortak bir girişim ile bu alandaki deneyimlerini birleştirmeyi planlıyor. Anlaşmayla, grip aşısı dışındaki tüm Novartis aşılarını da portföyüne ekleyecek olan GSK, üretim ağını güçlendirerek toplam aşı kapasitesini artırmayı hedefliyor.

GSK bu anlaşmayla, pazarda yer alan onkoloji portföyü ve bu alandaki Ar-Ge yatırımlarını geri çekerek, AKT inhibitör üzerindeki haklarını Novartis'e devretmeyi planlıyor. 2015 yılının ilk yarısında tamamlanması beklenen anlaşma ile GSK önleyici ve tedavi edici sağlık çözümleri alanında daha geniş bir portföye sahip olacak. Anlaşmanın hayata geçmesi halinde, GSK'nın son dönem ürün gamında süregelen geliştirme çalışmaları, Novartis'ten eklenecek dört yeni aday aşı ile daha da güçlenecek. Klinik çalışmalarda ise GSK II. ve III. faz evrelerinde 45 yeni ürün adayı moleküle sahip olacak.

GSK CEO'su Sir Andrew Witty, anlaşmanın uzun dönemde GSK'nın stratejisi paralelinde satışların sürdürülebilir büyümesine katkıda bulunacağını belirterek, "Bu anlaşma GSK'nın, aşı ve tüketici sağlığı alanında çok geniş kitlelere yüksek kalitede hizmet sunmasına imkan verecek. Bu doğrultuda, GSK'nın temel iki faaliyet alanı olan aşı ve tüketici sağlığındaki pozisyonunu güçlendirecek bu anlaşmanın tüm paydaşlarımız için değer yaratacağına inanıyorum. Novartis'in aşı iş alanına yönelik satın alma planımız, aşı portföyümüzü genişletirken, üretim ağı ve arz maliyetlerimizin de düşmesine olanak sağlayacak" diye konuştu.

GSK Hakkında

Dünyanın önde gelen yenilikçi ilaç ve sağlık şirketlerinden biri olan GSK, insanların daha aktif olmalarını, kendilerini daha iyi hissetmelerini ve daha uzun yaşamalarını destekleyerek yaşam kalitesini yükseltmek için çalışmaktadır.

Türkiye'de GSK

GSK 50 yılı aşkın bir süredir faaliyette olduğu Türkiye ilaç sektörünün lider firmaları arasında yer almaktadır. GSK Türkiye, yaklaşık 950 çalışanla Türkiye'de sağlık çözümleri hizmeti sunmaktadır.
GSK bugün en önemli sağlık alanlarında yenilikçi, etkin ilaç ve tedaviler üretmektedir. Bu alanlar arasında astım, KOAH, enfeksiyon, grip, akıl sağlığı, hepatit, nadir hastalıklar, sinir sistemi hastalıkları ile kalp damar ve sindirim hastalıkları yer almaktadır. Şirket ayrıca, kansere karşı yeni tedaviler geliştirmeye özel bir önem vermekte olup aşı alanındaki yenilikçi çalışmalara da liderlik etmektedir. GSK, toplum sağlığını korumak ve geliştirmek açısından büyük öneme sahip olan aşılar konusunda da liderdir ve zengin bir portföye sahiptir.

Türkiye'nin ilaç ve aşı Ar-Ge'si ile üretimindeki büyük potansiyeline inanan GSK, ülkemizde yeni yatırımlara hazırlanmaktadır. GSK'nın aşı alanındaki Ar-Ge çalışmaları için öncelikli ülkeler arasında yer alan Türkiye, 2014 yılı itibariyle ilaç alanındaki Ar-Ge çalışmaları için de yatırım yapılacak öncelikli ülkeler listesine (GSK Clinical Country Footprint) girmiştir. Bu gelişme ile Türkiye, herhangi bir tedavi alanında planlanan klinik çalışmalar için GSK Global tarafından değerlendirilen ilk ülkeler arasında bulunarak, GSK bünyesinde klinik araştırmalar merkezi haline gelmiştir. İlaç endüstrisinde Türkiye'ye olan Ar-Ge yatırımlarının artmasına ve yeni istihdam olanaklarına öncülük eden GSK'nın hedefi, Ar-Ge'nin yanı sıra üretim yatırımı da yaparak ürün portföyünü jenerik ilaçlarla zenginleştirmek ve bu süreçte Türkiye'ye teknoloji transferi gerçekleştirmektir.

GSK, Türkiye'ye büyük önem vermekte, ülkemizin potansiyelinin hayata geçmesiyle doğacak sinerjinin firmanın çevre bölgelerdeki faaliyetlerine de güçlü bir destek sağlayacağına inanmaktadır. GSK bu doğrultuda Türkiye'yi bölgesel merkez yapmak yolunda önemli bir adım atmış ve 30 ülkeden oluşan GSK MEA (Ortadoğu ve Afrika) bölgesinin merkezini İstanbul'a taşımıştır. 2014 yılı itibariyle, Ortadoğu ve Bağımsız Devletler Topluluğu'ndaki operasyonlar yeniden düzenlenerek, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Ukrayna'dan oluşan MENA-CIS isimli yeni bir bölge oluşturulmuştur. Türkiye'nin ilaç sektöründe bölgesel bir merkez olması yönünde güçlü birer adım olan bu kararlar aynı zamanda, Türkiye'ye olan güvenin de bir göstergesi niteliğini taşıyor.