Hükümet Kurma Süreci

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "9 Temmuz'dan bu yana olabilecek bütün yolları denediğime inanıyorum. Üretilebilecek bütün formülleri muhataplarımla paylaştığıma inanıyorum. Bugün dört formül üzerine konuştuk. Ama zemin yoksa, karşı muhatabım olan genel başkanların kendi karar süreçlerine saygım sonsuz. Bu anlamda bir yeni adım atmayı gerektirecek bir tablo yok" dedi.

Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmesinin ardından partisinin genel merkezindeki basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Bir gazetecinin hükümet kurma görevini ne zaman devredeceğine yönelik sorusu üzerine Davutoğlu, sarf ettikleri yoğun çabanın ilk günden itibaren bütün kamuoyu tarafından takip edildiğini belirtti.

Geçen haftaki açıklamasında, "Zihnimde 9 opsiyon var" dediğini hatırlatan Başbakan Davutoğlu, "Maalesef bugün Sayın Bahçeli ile kalan 4 opsiyon da, saygı duyduğumu ifade ederek söylüyorum, Sayın Bahçeli daha konuşmasının başında bunların olamayacağını söylemesiyle mümkün olmadı" diye konuştu.

Davutoğlu, siyaseti "çözüm bulma, sorunlar yumağından netice üretme sanatı" olarak nitelendirerek, şunları söyledi:

"Bu anlamda hiçbir kapıyı kapatmış değiliz. Tekrar konuları ele alabiliriz ancak şu anki tablo itibarıyla koalisyon ihtimalini gerçekleştirebilecek bir yol gözükmüyor. Bana da hükümet kurma görevi, ülkeyi hükümetsiz bırakmamak çerçevesinde tevdi edilmiş olduğu için bununla ilgili elimden geleni yapmış olduğum konusunda tamamıyla manen mutmainim. Elimden gelen bütün çabayı gösterdim. Buna Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli de kamuoyumuz da şahittir. Yapılabilecek herhangi bir başka yol olmuş olsaydı onu da denemekten imtina etmezdim."

"Olabilecek bütün yolları denediğime inanıyorum"

Siyasetin belli kurallar ve ilkelerle yürüdüğü zaman saygınlığını koruyabileceğini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Anayasamızın 116. maddesi bu tür durumlarda nasıl bir yol takınılacağı hususunda bir süreç öngörüyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın takdir etmesi durumunda 23 Ağustos'tan sonra ülkenin erken seçime gitmesi çerçevesinde, buna gidecek süreç içinde daha neler yaşanır tabii bunu benim takdir etmem mümkün değil. Ancak şunu ifade edeyim, 9 Temmuz'dan bu yana olabilecek bütün yolları denediğime inanıyorum, üretilebilecek bütün formülleri muhataplarımla paylaştığıma inanıyorum. Bugün 4 formül üzerine konuştuk. Ama zemin yoksa, karşı muhatabım olan genel başkanların kendi karar süreçlerine de saygım sonsuz. Bu anlamda bir yeni adım atmayı gerektirecek bir tablo yok. Dolayısıyla MKYK yetkilendirmiş olduğu için MKYK ile paylaşır paylaşmaz Sayın Cumhurbaşkanımızla istişare edeceğim ve o istişare neticesinde gerekmesi halinde tabii ki görevi iade edeceğim."

"Başta pozisyon zaten netleşmişti"

Başka bir gazetecinin, "MHP'den bir öneri geldi mi size? Kulislere yansıyan bazı bilgiler var. MHP'nin Nisan ayındaki bir seçimin olabileceği ve bunun karşılığında da altı bakanlık önerdiğine dair" demesi üzerine Davutoğlu, "Hayır. Böyle bir öneri MHP tarafından getirilmedi" yanıtını verdi.

"Güvenlik ve terörle mücadele bağlamında yaptığım bilgilendirmenin hemen sonrasında Sayın Bahçeli zaten almış oldukları kararı ifade ettiler" diyen Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Kendi istişareleri sonucunda gelmiş olduğu kararı ifade ettiler. Yani koalisyonu, bu 4 şartlarını, kendi değerlendirmeleri. Bizim tarafımızdan bu 4 şart müzakere edilmiş değildir. Müzakere sonucunda bir anlaşmazlık söz konusu değil. Sayın Bahçeli bu konuları kendisi baktığında 'Bir koalisyon zemininin olmadığını' ifade etti, bu 4 şart çerçevesinde. Daha sonra diğer ihtimalleri de yani, 'azınlık hükümetine destek, kısa süreli bir erken seçim hükümeti veya bir erken seçim kararının da mümkün olmadığını' ifade etti. Daha doğrusu bunlar geldiğinde kendilerinin 'Hayır' diyeceklerini ifade etti. ' Meclis açılır, olağanüstü bir toplantı yapılırsa erken seçim teklifiyle gelmeniz halinde buna da katılır ve hayır deriz' dedi. Bunları bu netlikte tekrar teyiden kendisiyle ayrılırken de konuştuk. Önemli olan burada karşılıklı dürüstlük içinde kamuoyumuzla her şeyi paylaşmak. Bu konuda da Sayın Bahçeli'yi de son derece açık ve samimi gördüğümü de ifade edeyim. Bunları zikrettikten sonra iki genel başkan, iki akademisyen, iki devlet adamı olarak zikredilen hususlarla ilgili kanaatlerimizi ayrıca paylaştım. Bu o müzakerelerin parçası değildi. Karşı bir teklif dolayısıyla bize gelmiş değil, biz de bir teklif üzerinden bunlar konuşulmuş değil. Başta pozisyon zaten netleşmişti ama toplantı süresince de son derece karşılıklı açık yürekli bir istişare imkanı bulduk."

(Bitti)