Korkmaz: Yiğidin Hakkı Yiğide

Ülkücü memurların Türk Devletinin gözbebeği ve teminatı olduğunu da ifade eden Korkmaz, "Milliyetçilerin kamuda yaşadıkları haksızlıklar kabul edilemez, etmiyorum! Yiğidin hakkı yiğide verilinceye kadar mücadele edeceğiz. Bir tek Ülkücü Memuru sıkıntıya sokan Edirne'den Kars'a bütün ülkücüleri sıkıntıya sokmuş demektir. Bunun hukuki cevabı da çok ağır olur" dedi.

Türkiye Kamu Çalışanları Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı(TÜRKAV) Seçimli 10. Olağan Genel Kurulu geniş katılımla gerçekleştirildi. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı, Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, Ankara İl Başkanı Turgay Baştuğ, ilçe başkanları, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ve Genel Başkan Yardımcılarının katıldığı kongrede Türkiye genelindeki TÜRKAV İl temsilcilerinin tamamı da hazır bulundu.

"Ayağa kalkıyoruz"

Oybirliği ile TÜRKAV Genel Başkanlığı'na seçilen Ebubekir Korkmaz, göreve layık görülmenin onur ve gururunu yaşadığını belirterek, "Bize bu şerefi yaşatan, layık gören Türk Milliyetçilerinin Lideri MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye teşekkür ediyorum. Onun gösterdiği hedefe yürümek için bugün buradan ayağa kalkıyoruz. Yaşanan tüm sıkıntıları çok iyi biliyorum. Görev yaptığım tüm kurumlarda ben de aynı problemleri yaşadım. Devleti yıkmak isteyen çete ve örgütlerin uzantıları ilk önce Türk Milliyetçilerini hedef alıyor. Ne hazindir ki buna da demokratik bir kuruluş olan bir sendika (Memur-Sen) alet oluyor. Liyakat yerine yandaşlığa önem veren bu anlayışı; bu çete anlayışını durduracağız" diye konuştu.

Sert mesajlar

Konuşması sık sık alkışlarla kesilen TÜRKAV Genel Başkanı Ebubekir Korkmaz, kürsüden sert mesajlar verdi. Demokrasi ve hukuk çerçevesinde işini yapan kamu görevlisi kardeşlerinin hakkının sonuna kadar savunulacağının altını çizen Korkmaz, sözlerine şöyle devam etti; "Kamu içinde yer tutan yandaş sendikacılık hegomanyası yerine liyakat ilkesini hâkim kılmak için demokratik mücadele vereceğiz. "Hak kuvvetlinin değil haklınındır" prensibiyle çalışacağız. Mensuplarımızla büyük bir dayanışma içindeyiz. Bu dayanışmayı geleceğin güçlü devlet yapısı içinde çok iyi değerlendireceğimize inanıyorum. Zor bir dönemden geçen devletimiz için gövdemizi taşın altına koyuyoruz.Bizim devletimize sadakatimiz vatan, millet ve bayrak aşkındandır. Biz sadece 15 Temmuzda değil, her dönem ve şartta mukaddesatımıza sahip çıkan bir fikrin temsilcisiyiz. Türk Devletinin asıl ve asil evlatlarıyız. Gönlü Türk ve Türkiye aşkıyla dolu olan bütün kamu çalışanlarını da bu birliğe davet ediyorum. Kimliğinde asalet mührü taşıyanlarla birlikte bütün zorlukları aşacağımıza inanıyorum. Bize böyle bir vazifeyi layık görenleri de utandırmamak için gece gündüz demeden çalışacağız."