Mehmet Muş: Türkiye Ciddi Mücadele Veriyor

Türkiye'nin terörle mücadelesini değerlendiren Muş "Türkiye'nin dikkatini farklı bir yöne çekmek isteyenler PKK'yı artık şehirlere taşıma talimatını veriyorlar" dedi. Türkiye'nin kararlılığını kırmak ve toplum içerisinde bir korku bir panik oluşturma amacında olduklarını belirten Muş, "Azez hattını kapatmak, Halep ile bağlantının kesilmesi için bir saldırı düzenliyorlar. Türkiye'nin Suriye'deki duruşundan dolayı bunlar oluyor havası estirmek isteniyor" dedi.

'PKK DA PYD GİBİ TAŞERON ÖRGÜT'

'Türkiye'nin verdiği mücadele Türkiye'nin geleceği ile ilgili mücadele. Ondan sonrasıyla alakalı Türkiye'nin güvenliği ile alakalı bir mücadele veriyor. Çukur siyasetine gelince halk kesinlikle bunlara destek vermiyor. Lanet ediyor. Burada aslında PKK da PYD gibi taşeron bir örgüt. O da aynı piyon. Burada Suriye'deki gelişmelerden Türkiye'nin dikkatini farklı bir yöne çekmek isteyenler bu taşeron örgütü artık şehirlere bu terör eylemlerini taşıma talimatını veriyorlar. Türkiye'de şehirlerden teröristleri temizleyerek vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlıyorken öbür taraftan da hem Ortadoğu'daki hem Suriye'deki gelişmeleri yakından takip etmek zorunda kalıyor. Türkiye'yi kendi içindeki gündemle meşgul etmek ve etrafında olan gelişmelerden, Türkiye'nin ilgilenmesini, oraları takip etmesini istemeyenlerin desteklemesi ve talimatıyla PKK'nın bu noktada bu işi şehirlere taşıdığını ifade edebiliriz.'

'TOPLUMDA PANİK OLUŞTURULUYOR'

'Ankara'daki patlamalar da Türkiye'nin PYD terör örgütüne yaptığı müdahalelere karşılık bir terör eylemi olarak değerlendirilebilir. Orada Azez hattını kapatmak için, orada Halep ile bağlantının kesilmesi için bir saldırı düzenliyor. Bunu farklı şekilde isimlendirilebilir ama nihayetinde bizim askerlerimiz ve vatandaşımız hedef alındı. Burada her halükarda devlet aklı devreye girer ve Türkiye'nin hem vatandaşlarının hem de güvenliğini zaafa uğratmayacak şekilde karşılığını verir.'

'Türkiye'nin Azez noktasındaki duruşu Halep noktasındaki duruşu ve buradaki kararlılığı bundan birkaç gün önce top atışlarıyla beraber PYD'nin ilerleyişi durduruldu ve Türkiye çok kararlı bir şekilde bunu ifade ediyor. Halep'te meşru muhalefet var, Türkiye'den bir yardım kanalı var, insani yardım gidiyor her şeyden önce oraya, bunun kesilmemesi lazım. PYD'nin burayı kontrol etmesiyle beraber oradan başlayacak bir göç dalgası var. 600 bin - 700 bin gibi rakamlar ifade ediliyor. Böyle bir göç dalgasıyla Türkiye karşı karşıya kalacak. Zaten Türkiye'de ciddi bir nüfus var bir de bu insanların gelmesiyle beraber karşılaşacakları böyle bir tablo var. Türkiye'nin bu noktada da bazı şeyleri düşünerek hareket ettiğini görüyoruz.'

'Bir başka boyutu da bu terör saldırısıyla beraber Türkiye'nin bu konudaki kararlılığını kırmak ve toplum içerisinde bir korku bir panik oluşturmak, hükümetin üzerine bir kamuoyu baskısı oluşturmak, Türkiye'nin Suriye'deki duruşundan dolayı bunlar oluyor gibi bir hava estirmeye çalışmak. Medyada da maalesef bu tür propaganda da bazı kesimlerde olduğunu söyleyebiliriz. Bugün her şeyden önce ülkenin birlik ve beraberliğinin sağlanması lazım, her şeyden daha fazla ihtiyacımız var buna. Terör konusu siyaset üstü bir konudur.'

'BM İSTERSE SORUNLARI ÇÖZEBİLİR'

Ortadoğu'daki karışıklığı değerlendiren Muş, Türkiye'nin sorunları çözmede etkili olduğunu belirtti "Sorunlar tam olarak çözülebilir ama bir taraftan Rusya giriyor bir tarafta İran askeriyle birlikte giriyor. Çözüme yaklaştığın zaman iş tekrar bozuluyor."şeklinde konuştu.

'Irak'a bakıyorsunuz Irak'ta bizim sınırlarımızdan başlıyor, Erbil Musul'a kadar bir Barzani kontrolü var. Oradan alıyorsunuz Bağdat'a kadar IŞİD var. Bağdat'tan Basra'ya kadar da Irak hükümeti kontrolü var. Fiilen 3'e bölünmüş durumda Irak. Suriye'nin böyle bir durumu var. Yemen'de karışıklık var. Ortadoğu'da bir karışıklık var. Dünya aslında bu sorunları çözebilir. Türkiye'nin bu meseleleri tek başına çözmesi kolay olmuyor. Belki çözebilir ama bir taraftan Rusya giriyor bir tarafta İran askeriyle birlikte giriyor. Çözüme yaklaştığın zaman iş tekrar bozuluyor. BM eğer dünya düzenini koruyacak bir yapıysa, karar verip çözüm noktasında adım atmak istese aslında mesele çözülebilir. Ama burada böyle bir irade ortada yok.'