Ortadoğudaki Son Gelişmeler Selçuk Üniversitesi'nde Tartışıldı

Ortadoğu'nun, Dünü, Bugünü ve Geleceği Masaya Yatırıldı

Selçuk Üniversitesi ve Türkmeneli Sağlık Konseyi tarafından "Ortadoğu'da Son Gelişmeler ve Türkiye-Irak İlişkileri" konulu konferans düzenlendi. Ortadoğu'da yaşanan sorunlar farklı açılardan değerlendirilip uygulanması gereken politikalar ele alındı.

Konferansa Cumhurbaşkanlığı Ortadoğu Başdanışmanı Erşat Hürmüzlü, Irak Ankara Büyükelçisi Vekili Abdullah Tütüncü, Mevlana Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahattin Adam, Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Şahin, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Öğüt, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oktay Sarı, Türkmeneli Sağlık Konseyi Başkanı Opr. Dr. Aydın Beyatlı, Türkmeneli Partisi Genel Başkanı Riyaz Sarıkahya, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

"IRAK'IN KARARI IRAK'IN MUTFAĞINDA PİŞİRİLİR"

Açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Ortadoğu Başdanışmanı Erşat Hürmüzlü, "Türkiye'nin Orta Doğu'daki varlığı bölgenin istikrarı açısından çok önemli. Türkiye ve Irak bir elmanın iki yarısı gibi tarih boyunca hep iç içe olmuştur. Türkiye'de insanlar için ne istiyorsak Irak'taki insanlar için de aynı şeyleri istiyoruz. Fakat mutlaka şunu yapacaksınız veya şunlar yapsın demek durumunda değiliz. Her zaman söylüyoruz nasıl Türkiye'nin kararı Türkiye'nin mutfağında pişiriliyorsa Irak'ın kararı Irak'ın mutfağında pişirilir." dedi.

"YANGINA MÜDAHALE ETMEDİĞİMİZDE BİZİ DE SARABİLİR"

Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Şahin ise açılış konuşmasında, "Bölgenin önde gelen üniversitelerinden biriyiz ve bunun bir gereği olarak bizlere çok önemli görevler düşüyor. Bu bağlamda bu tür organizasyonları sıkça yapıyoruz. Çünkü ülkemizin kendi içinde yaşadığı sorunlar ve çevresinden kaynaklanan sorunların çözümünde bu tür toplantılarda ortaya çıkacak fikirler ve düşünceler son derece önemlidir. Ülkemizin dışındaki olaylara, ortada var olan yangına müdahale etmediğiniz zaman bu yangın bizi de sarabilir." dedi.

Açılış konuşmalarının ardından oturum başkanlığını İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Öğüt'ün yaptığı konferansın birinci oturumunda ilk sözü Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu aldı.

"ORTADOĞU HER ZAMAN İŞTAH KABARTAN BİR YERDİR"

Ülkelerin Ortadoğu politikalarını değerlendiren Prof. Dr. Hacısalihoğlu, "Esas itibariyle Orta Doğu'nun üzerine yıkılan ve Orta Doğu'nun üzerinden okunması gereken bir uluslararası sistemin içinde çevrildiğimizi teşhis etmek isterim. Orta Doğu her zaman iştah kabartan bir yerdir, buraya ilgi hiç eksilmiyor. Buranın neresi olduğundan çok niteliğinin tarifi önemli hale geliyor. Uluslar arası sistemin merkezine oturmuş sinir uçları niteliğindeki bu yer, aslında bir anlamda bu sistemin dokusunu, tarihini belirliyor. Yerin altının bereketi ve genç nüfusuyla her zaman önemli bir noktadır. Bu iki özelliği adeta Orta Doğu'nun kaderi haline getirilmeye çalışılıyor." dedi.

"BATILILAŞMA UĞRUNA MUSUL VE KERKÜK'Ü KAYBETTİK"

Bölgenin önemli bir noktada olmasından dolayı karmaşık ve sorunlu olduğunun altını çizen Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimleri Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Metin Aksoy, "Türkiye - Irak ilişkilerindeki süreci ele aldığımızda biz aslında hataları başkaları için yapmışız. Rolü tamamen başka devletler üstlenmiş. Karmaşık ve bir o kadar da sorunlu bir bölge. Önemli bir bölge olduğu için birçok noktada bu karmaşıklığı da getiriyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin konuya bakış açısına bakacak olursak biz Musul-Kerkük sorununda dahil Batılılaşma uğruna buraları kaybettik. Batılılaşma yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin daha önemsediği bir kavram haline geldiği için bu konuda geri adım atıldı desek hata yapmamış oluruz." dedi.

"TÜRKİYE'NİN IRAK'TA TARAF OLMASI İLİŞKİLERİN BOZULMA NEDENİDİR"

Güvenlik Politikası ve Strateji Uzmanı Prof. Dr. Celalettin Yavuz ise, "Dış politikada ülkemizin komşularıyla ilişkilerine baktığımızda örneğin eğer Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkiler bozuksa Batı Trakya Türkleri en kötü eziyetleri görür. Eğer Türkiye ile Irak merkez hükümeti ile ilişkileri bozuk olursa oradaki Türkmenler de en kötü hareketlere maruz kalırlar. Bu nedenle Irak merkezi hükümetiyle durumu düzeltmemiz lazım." dedi.