Perakende Günleri'17 Tüm Hızıyla Başladı

Soysal Danışmanlık tarafından bu sene 17'incisi düzenlenen Perakende Günleri, 'Perakendenin Yeni Dünyası'nı Yakalamak' teması ile kapılarını açtı.

Moderatörlüğünü Soysal Kurucusu Suat Soysal'ın yaptığı Perakende Günleri'17'nin ilk günü
Yıldız Youtuber Buse Sinem İren'in eğlenceli skeci ile başladı.

Arçelik Omnichannel Gelişim ve İletişim Yöneticisi Handan Abdurrahmanoğlu, 'İşimiz'in Kalbinde Müşterimiz Var' başlıklı konuşmasında Arçelik'in en yeni projesi 'Omni' üzerinden tüm dönüşüm süreçlerini 62 yıllık deneyimlerine dayanarak anlattı. Arçelik Omnichannel pazarlama stratejisi ile tüm platformlarda online ve offline arasındaki entegrasyonu nasıl sağlamayı planladıklarını aktaran Abdurrahmanoğlu konuşmasına şu şekilde devam etti: "Aya ilk kez ayak basıldığında Arçelik 14 yaşındaydı, Boğaziçi Köprüsü'nün temeli atıldığında biz 15 yaşındaydık. Dile kolay, 62 yıl... 15 bin kişilik bir topluluk, Türkiye gibi bir coğrafyada 3 bine yakın mağaza, 700 servis noktası ile Türkiye'nin en gelişmiş ağı ile halkımıza hizmet vermeye devam ediyoruz: Her yıl 130 milyon insanı, 500 bin metrekarelik alanlarımızda ağırlıyoruz. Bugün size geçtiğimiz yıl yine bu sahneden duyurduğumuz ve planlarımızı paylaştığımız dönüşüm sürecimizden ve tüketici davranış değişiklerinden bahsetmek istiyorum. Dönüşümün böyle köklü bir firma için çok da kolay olmadığını tahmin edersiniz… Biz geçtiğimiz dönemde müşterimizle nerede buluşacağımızı bilirdik. Bugün ise teknolojinin de yardımı ile müşterilerimizle yalnızca mağazalarımızda değil internet üzerinden de görüşebiliyoruz. Bu nedenle bugün müşterilerimizi gereksinimi ve ihtiyaçları doğrultusunda tüm mesajlarımızı her kanalımızdan vermek durumundayız. Kucaklayıcı bir dilimiz olmalı, bir manifestomuz olmalı… İşe müşterimizi tanımakla başladık ve bir davranış kültürü yaratmak için yapmamız gerekenleri anlamaya çalıştık. Bütün topluluğumuzun olduğu dijital bir ortam yaratarak, çalışanlarımıza omnichannel'ı ve önemini anlattık. Tüm bu strateji önemli ancak bizim için insan çok daha önemli… Bu nedenle stratejimizin merkezine insanı koyuyoruz. Organizasyon kültürü, stratejiyi desteklemezse kültür stratejiye bariyer oluşturuyor. Biz de dönüşen Türkiye'de dönüşen bir markayız… Henüz dünyadaki perakendecilerin sadece yüzde 20'si dönüşümünü tamamlayabilmiş durumda... Teknolojiye ayak uydurmak bizim gibi şirketlerde düşünüldüğü kadar kolay değil ancak biz yapabiliyoruz ve kendimizi şanlı adlandırabiliyoruz."

'Anadolu'ya Nefes Veren Markalar' başlıklı oturumda katılımcılara hitap eden Zeydemir Genel Müdürü Beytullah Aksoy, Zeydemir markasının Anadolu'daki projeleri hakkında bilgiler paylaşırken, bölgesel dönüşümde Zeydemir'in oynadığını rolün altını çizerek şunları söyledi: "Türkiye'deki AVM konseptlerinde bir kargaşa söz konusu… Biz, 'AVM'ciliğin 600 yıllık tarihi var diyerek' hep Kapalıçarşı örneğini veriyoruz. O zamanlar iyi planlanmış, yeşil alanları, meydanları ile halkın ihtiyacına karşılık veren, yoğun bir yapılaşmaya rağmen ferahlık yaratan bir mimari estetik vardı. Temiz hava ve çevre konusunda ise sorumluluğu sadece akaryakıt üreticileri ya da otomotivcilere bırakamayız. Biz de AVM'ler olarak şehirdeki kaliteyi belirliyoruz. Artık AVM'ler alışveriş yapılıp çıkılan yerler değil; şehrin meydanları, yaşayan alanları… Bu sosyolojik değişimi gözeterek adımlarımızı atmalıyız. Diğer yandan kullanıcılar artık online alışverişe kayıyor. 2019'da Türkiye'deki ticaret hacmi bugünün iki katına 35 milyar TL'ye, 2020'de ise 40 milyar TL'ye çıkması bekleniyor. Bizim de bu doğrultuda müşterilerimizin bizden ne beklediğini dinlememiz gerekiyor. Eskiden şehirlerde herkesin yürüdüğü, ünlü mağazaların yer aldığı caddeler vardı. Yakın zamanda öne çıkan açık AVM konsepti bu açığı dolduruyor ve şehirlerle doku uyuşmazlığı yaşanmasının önüne geçiyor. Biz de stratejilerimizi bir süredir bu doğrultuda şekillendiriyoruz… Yatırım yapmak için bu nedenle Anadolu'yu seçtik. Projelerimizin hepsi yeşil alanlarla kaplı ve yürüyüş yolları bulunan AVM'ler... Yeni projelerimiz bulundukları kentteki insanlara tutunan, iyi lokasyonlarda yer alıyor."

Skype'ın yaratıcılarından Jonas Kjellberg, 'Oyunun Kurallarını Değiştirmek' başlıklı oturumda; "Hem yazarım hem de yatırımcı hem müdür olarak bir sürü farklı şirket kurdum ve işlettim. Bugüne kadar kurduğum 15 şirketin birçoğunu Yahoo'ya sattım. Bunlar arasında başarılı olmadığını düşündüğünüz bir şirket varsa Yahoo'yu arayabilirsiniz. Bunlardan birine 400 milyon Euro civarında büyük bir yatırım yaptım. Kendi hissedarlarıma da bunu anlatana kadar çok zorlandım çünkü; internetten ayakkabı satma fikrini yadırgadılar. Çünkü internetten ayakkabı alıyorsunuz ancak deneyemiyorsunuz. İnsanlar ayakkabı alırlar mı diye endişelendiler ancak hiç de fena gitmedi. Hatta şirketi Frankfurt'ta borsaya bile açtık. Benim için olay buydu: Oyunun kurallarını değiştirmek… Amacım kalıplaşmış modelleri yeniden tanımlamak ve bundan keyif alıyorum" yorumlarında bulundu. i-Cloud'un Yönetim Kurulu Başkanı iken firmayı Apple'a satan, Zalando'ya kuruluş aşamasında yatırım yapan seri girişimci Kjellberg, kendi geliştirdiği ve Stanford Üniversitesi'nde okutulan iş modeli olan; sıfır maliyetle inovasyon ve gelir artırmada inovasyon için ip uçlarını paylaştığı oturumda gelecek hakkında somut örnekler vererek izleyicileri etkiledi.