Bireysel ve toplumsal bir olgu olan şiddetin psikolojik, sosyo– kültürel ve sosyo - ekonomik boyutlar ile kitle iletişim araçlarında yer almasının, çocuklar üzerinde olumsuz etkiler bıraktığını belirten Özel Hayat Hastanesi'nden Uzman Psikolog Dilek Kaymak, ebeveynlere yönelik önemli tavsiyelerde bulundu.
Özel Hayat Hastanesi'nden Uzman Psikolog Dilek Kaymak, toplum içerisinde duyarlı çocuklar yetiştirmenin önündeki en büyük engellerden birinin şiddet olduğunu belirterek, şiddet unsurunun çocuklar üzerinde etkilerinin önlenmesine yönelik ebeveynlere büyük sorumluluklar düştüğünü söyledi.
Hemen herkesin evinde bulunan televizyonlarda her gün yeni bir şiddet görüntüsüyle karşılaşıldığını anımsatan Kaymak, bu görüntülerden en fazla etkilenen kişilerin de taze beyinlere sahip çocuklarımız olduğunu vurguladı.
Şiddet unsurunun en yıkıcı etkisini, etkiye en açık durumdaki çocuklar ve gençler üzerinde gösterdiğini belirten Kaymak, "Şiddet onların davranışlarına, sözlerine, oyunlarına yansımaktadır. Yetişkinler üzerinde de şiddet televizyon sayesinde meşrulaştırılmaya başlıyor. Şiddet içeren davranışları, abartıyı ve yalanı olağan bir şeymiş gibi algılama ve öğrenme, şiddetin geçerli olacağını algılama durumu geçerli olmaktadır. Özellikle somut işlem dönemi dediğimiz 4-9 yaşları arasındaki çocukların televizyondaki karakterlerle özdeşim kurma oranı yüksektir. şiddet uygulayan ancak hepsinden kurtulan ve yeni maceralara atılan karakterlerin örnek alınması toplumda şiddetin yayılmasında etkendir" diye konuştu.
"Hangi Tür Bozukluklara Yol Açıyor?"
Şiddet unsurunun çocuklarda yarattığı etkileri sıralayan Kaymak, "Yaşamın ve dünyanın kötü olduğuna inanma, özgüven kaybı, hiçbir şeyin düzelmeyeceğine inanma, çevresindekilere, özellikle en çok ihtiyacı olan ebeveyne, öğretmene ve arkadaşa güven kaybı, aile içi iletişimsizlik, aileyi küçümseme, yalnızlık, sorun çözmede tek yolun para, kas, silah gücü olduğuna inanma, bedensel ya da duygusal saldırganlığı olağan kabul etme gibi etkiler gösterebilir. Yine aynı şekilde; yaşamdan, mücadeleden korkma, ön ergenlik ve ergenlik tepkilerinin aşırı yaşanması, istediğini baskı ile elde etme çabası, hedef belirleyememe ya da yanlış hedeflere odaklanma gibi etkiler de gösterebilmektedir.
Çocuklarımız şiddeti, yetişkin dünyasının yarattığı çevreden veya medyadan doğal bir davranış biçimi olarak algılayarak ya da doğrudan şiddete maruz kalarak içselleştirmektedir. Bilginin, erdemin, yaratıcılığın yerine fiziksel gücün ve parasal gücün değerini, sorun çözme yerine çatışmayı, iletişim yerine kavgayı, ait olma ihtiyacı için çeteleşmeyi seçmektedir" dedi.
"Onlara Sevgi Duygusunu Aşılayın"
Anne babalara yönelik tavsiyelerde de bulunan Kaymak, "Kuşkusuz anne- baba olarak çocuklarımızın yaşamını etkileyen her şeyi kontrol edemeyiz. Bütün bunlara rağmen, çocuklarımızın daha şefkatli, daha adil ve daha sorumlu olarak yetişebilmelerine olanak sağlayabiliriz. Yapabileceğimiz en önemli şey, çocuklarımızın sevgi, şefkat ve sorumluluk duyguları içinde davranmalarının, bizi ne kadar mutlu edeceğini onlara açıkça söylemektir" ifadelerini kullandı.
Son Dakika › Güncel › 'Şiddetin Medyada Yer Alması Çocukların Psikolojisini Doğrudan Etkiliyor' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?