Son zamanlarda ülkemizin en büyük sorunlarından biri olarak karşımıza çıkan çocuk istismarı hakkında önemli açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Raziye Bilge Uzun, çocuk istismarına ilişkin öğrencileriyle hazırlamış oldukları 'çocuk ihmal ve istismarı' kitapçığıyla toplumda farkındalık oluşturmak istediklerini söyledi.
Son zamanlarda ülkemizin en büyük sorunlarından biri olarak karşımıza çıkan çocuk istismarı, çocukların psikolojik ve fiziksel gelişimine olumsuz etkileri olan bu durumun bilinmesi ve bilgilendirilmesi büyük bir önem taşımaktadır. Bu doğrultuda açıklamalarda bulunan Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Raziye Bilge Uzun, Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Ana Bilim Dalı lisans programı çerçevesinde Çocuk İhmal ve İstismarı (Child Abuse and Neglect) dersi kapsamında, dersi alan bir grup öğrencisiyle hazırlamış oldukları kitapçığın, çocuk istismarında anne baba ve öğretmenlerin bilgilendirilmesi aşamasında eğitici olduğuna vurgu yaptı. Ayrıca kitapçığın herkesin erişimine açık olduğunu ve "www.bau.edu.tr" sayfasından indirilerek ulaşılabileceğini de söyleyen Doç. Dr. Raziye Bilge Uzun, "Hazırlamış olduğumuz bu kitapçığın okul çalışanlarına ve ailelere, çocuk ihmal ve istismarına ilişkin geniş çerçevede bilgi sunması beklenmektedir. Bu doğrultuda bu kitapçığın, çocuk ihmal ve istismarına ilişkin ilk tespitlerin yapılması, istismara maruz kalmış olan çocukların yönlendirmesi ve onlara profesyonel yardım hizmetlerinin sunulmasına ilişkin bir el kitapçığı niteliğinde olması amaçlanmaktadır "ifadelerinde bulundu.
"İhmal edilen çocuk sonrasında istismara uğruyor"
"Çocuk ihmal ve istismarı birlikte kullanılan bir kavramlardır" diyen Bahçeşehir Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Ana Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Raziye Bilge Uzun, ihmal edilen çocukların daha sonrasında istismara uğramalarının çok daha olası olduğuna değinerek, "Çocuk ihmali ve istismarı aslında bir arada kullanılan bir kavramdır. Bire bir diğeri doğurur. Yani ihmal edilen çocuk sonrasında istismara uğrayabilir. Genel olarak baktığımızda çocuk ihmal ve istismarı, çocuğun en yakınları anne, baba ve çocuklara bakmakla yükümlü bakıcıları tarafından toplumca uygun görülmeyen şekilde bir davranışa, bir tutuma maruz kalması olarak söyleyebiliriz. Baktığımızda maalesef çocuktaki istismarın yüzde 75'i aile içinde ve yüzde 25'in ise çocuğun kendisini yakın gördüğü kişiler tarafından yapılıyor. Dolayısıyla çocuğun istismarı ifade etmesi zorlaşıyor. Yani çocuk kendi anlayışına göre yetişkinin kendisine yanlış bir şey yapmadığını düşünüyor. Ona göre yetişkin onu seviyor. Yetişkin bireylerin çocuğa oyuncak, çikolata, şeker gibi bir takım ödüller vererek çocuğa karşı emellerini gerçekleştiriyor. Çocuk bu nedenle istismarı sevginin bir göstergesi olarak algılıyor "açıklamalarında bulundu.
Çocuklarda görülen ihmallere de değinen Doç. Dr. Uzun, "İhmale baktığımızda fiziksel ve duygusal ihmalle karşılaşıyoruz. Duygusal ihmal çocuğun ihtiyaçlarının bir yetişkin tarafından karşılanmaması olarak görülebilir. Fiziksel ihmal ise çocuğun doktora götürülmemesi, kötü kıyafetler giyindirilmesi ve çocuğun aç bırakılması gibi ihmallerdir. İhmaller bizi istismara doğru yönlendiriyor. İstismar diye baktığımızda son zamanlarda da görüldüğü üzere cinsel istismara kadar götürüyor. İstismarda fiziksel istismarla başlayıp duygusal istismarla ve cinsel istismarla sonuçlanıyor. Çocuğun etiketlenmesi, lakap takılması ve aşağılanmasını duygusal istismar olarak söyleyebiliriz. Cinsel olarak çocuğu kullanacak olan kişi çocuğun bu duygusal ihmalini kullanıyor. İstismarcı çocuğa ilgi göstererek, şeker çikolata gibi ödüllendirici şeyler vererek çocuğu istismar ediyor" dedi
"İstismara uğrayan çocuklarda davranış değişiklikleri görülür"
İstismara uğrayan çocuklarda davranış değişiklikleri görüldüğünü de belirten Doç. Dr. Uzun, istismara uğrayan çocukların davranışlarında bir kesme noktası gibi farklılık olduğunu kaydederek, "Bir kere fiziksel olarak baktığımızda çocuk tuvalete gitmekte zorluk çekiyor. Vücudunda bir takım morluklar meydana geliyor. Çocukların hareketlerini kısıtlayan yaralara sahip olur. Duygusal olarak ise çocuk içine kapanıyor. Çünkü çocuk bunun kendi hatası olduğunu düşünüyor. Suçluluk ve utanç duymaya başlıyor. Bunu da içine kapanarak kapatmaya başlıyor. Çocuğun zihnini bu olay sürekli meşgul etmesi çocuğun dikkatini dağıtıyor. Bu nedenle çocuk o ana odaklanamıyor. Özellikle yabancı yetişkinlere karşı çocuklarda bir korkma görülüyor. Arkadaşlarıyla olan ilişiklileri sekteye uğruyor. Kendisinin onlarda farklı olduğunu kirlenmiş çirkin olduğunu düşünmesi çocuğun, arkadaş ilişkilerine de yansıyor. Çocuk birisine yaklaşmaktan korkuyor. Gece kabusları başlıyor. Bilişsel anlamda baktığımızda ise çocukta öğrenme güçlüğü görülüyor. Çocuk okuduğunu anlamamaya başlıyor. Çocukların hikayelerine baktığımızda genel olarak gelişimsel olarak evresinin dışına taşan kendisinin kullanmayacağı cinsel içerikli ifadeler kullanmaya başlıyor" dedi.
Öğrencilerinin çocuk istismarı ve ihmaline dikkat çekmek ve toplumu bu konu hakkında bilinçlendirmeyi hedeflemek amacıyla bir kitapçık çalışması yaptıklarını da söyleyen Doç. Dr. Uzun, son olarak şu açıklamalarda bulundu:
"Her yıl öğrencilerimize okuttuğumuz çocuk ihmal ve istismarı dersimiz var. Bu ders kapsamında öğrencilerimiz seçmeli olarak alabiliyorlar. Aynı zamanda yaz okulu döneminde üniversite genelinde bu dersi veriyoruz. Bu ders çerçevesinde öğrencilerimiz bazı uygulamalar yapıyorlar. Çocuk istismarı konusunda bir kitapçık oluşturdular. Bilgilendirmeye yönelik hazırlanmış bu kitapçık bir grup öğrencimizin tamamen kendi araştırmalarına dayanıyor. Kitapçığın amacı çocuk ihmal ve istismarını akademik literatürün biraz daha dışına taşıyarak öğretmenlerin, anne ve babaların bu konuda bilgilendirilmesidir. Kitapçığın içinde ihmal ve istismar birlikte geçerken ihmal ve istismar türleri ayrı ayrı açıklanıyor. Her birinde çocuğun tepkileri ve çocuğun daha sonraki gelişimsel etkilerine vurgu yapılıyor. İstismara uğrayan çocuklarının, istismara uğradığını gören anne, baba ve öğretmenlerinin nerelere başvurması gerektiği ve istismara uğrayan çocuğun istismara uğradığını sözel ifadede bulunmadan yetişkinlerin bunu nasıl anlayabilecekleri gibi çok değerli bilgiler içeriyor. Öğrencilerimiz bunun yanı sıra bir de kamu spotu oluşturdular. Öğrencilerimizin her birinin kendi cümleleriyle oluşturdukları bu kamu spotuyla çocuk istismarına dur dediler. - İSTANBUL
Son Dakika › Güncel › Üniversite Öğrencilerinden 'Çocuk İstismarı' Kitapçığı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?