Şeyma Subaşı İlk kez Konuştu: Gece 3'te Acun'a Mesaj Attım 'Doğuruyorum' - Son Dakika
Magazin

Şeyma Subaşı İlk kez Konuştu: Gece 3'te Acun'a Mesaj Attım 'Doğuruyorum'

Son dönemin en çok konuşulan isimlerinden biri olan Şeyma Subaşı, verdiği röportajda özel hayatıyla ilgili bilinmeyenleri anlatırken "Gece 3'te Acun'a 'doğuruyorum' diye mesaj attım" dedi.

26.06.2017 13:16  Güncelleme: 13:45

Eylül ayında Acun Ilıcalı ile dünyaevine girmeye hazırlanan Şeyma Subaşı uzun süren ilişkisiyle ilgili ilk kez konuştu.

Hürriyet gazetesine verdiği röportajda 3 gün 3 gece düğün yapacağını belirten Şeyma Subaşı, doğum hikayesini anlatırken şu ifadeleri kullandı: "Doğumda Acun yoktu. Ben annemle Miami'de evdeydim. Annem örgü örüyordu. Acun'la telefonla konuşup kapattık. O da PlayStation oynadıktan sonra uyumuş. Aramızda 6-7 saat fark var. Tuvalete gittim ve 'Anne ben galiba doğuruyorum' diye seslendim. Sonra teyzeme telefon açtım. Teyzem de Miami'ye 45 dakika uzaklıkta. Hemen gelip bizi aldı. Gece 03.00 gibi mesaj attım Acun'a, 'Doğuruyorum' diye."

İşte Şeyma Subaşı ile yapılan röportajdan bir kesit;

- Çocuk planınız var mıydı?

- Yok, öyle plan bir yoktu.

- Genç yaşta anne olmak nasıl bir his?

- 23 yaşında anne oldum. Benim jenerasyonumda büyük cesaret. Şu an hamile kalmaktan daha çok korkuyorum. O zaman cesaretliymişim. Bir de normal doğum yaptım. Doğumda Acun yoktu. Ben annemle Miami'de evdeydim. Annem örgü örüyordu. Acun'la telefonla konuşup kapattık. O da PlayStation oynadıktan sonra uyumuş. Aramızda 6-7 saat fark var. Tuvalete gittim ve "Anne ben galiba doğuruyorum" diye seslendim. Sonra teyzeme telefon açtım. Teyzem de Miami'ye 45 dakika uzaklıkta. Hemen gelip bizi aldı. Gece 03.00 gibi mesaj attım Acun'a, "Doğuruyorum" diye. O kadar kolay bir doğum yaptım ki... Ertesi gün Acun geldi Esat'la. Hiçbir şey olmamış gibi karşıladım onları, saçım başım toplanmış olarak. Çabuk toparlamıştım.

- Kızın Melisa'yı nasıl yetiştiriyorsun?

- Rahat bir anneyim. Diyelim ki Melisa yere düşüyor. "Melisa hadi kalk ağlama" diyorum. Kalkıyor, "Tamam" diyor. Yemek veriyorum, yemiyor mesela. "Tamam" diyorum, "Yeme". Sonra acıkınca gelip kendisi yiyor. Galiba genç anne olduğum için ekstra üzerine düşmüyorum. Kendi haline bırakıyorum. Sonuçta çocuklar sevgiyle büyümeli. Tek bildiğim bu. Melisa'ya sevgiyle bakmayı, önyargılı olmamayı öğretiyorum. Ki insanların bana önyargılı olması en normal şey.

- İlişkinizde kaçıncı yılı doldurdunuz?

- 8! Şu an 26 yaşındayım. Muhteşem bir şey yaşadık, büyük aşktı, kitaplara yazılır demiyorum. Ha aşk olarak tabii ki öyle ama çok şeye katlandım. Acun da öyle.

- "Ben artık devam edemeyeceğim, yeter" dediğin hiç olmadı mı?

- Sence kaç kere dedim? Her hafta diyordum! Ama insanlara pek fazla ağlamadım.


"NAMAZ KILARKEN ÇOK AĞLADIM"

- Hep içinde tuttun?

- Evet. Gece yatakta çok ağladım. Namaz kılarken çok ağladım. Şu an tabii bu sosyallikte kılamıyorum. Allah affetsin diyelim, içimizi biliyor... Hayatta hiçbir zaman "Şu olsun" diye dua etmedim. "Hayırlısıyla" dedim hep. İçten söylüyorum. Yemin ederim. Hayırlısı neyse o olsun dedim. Değilse ben artık başka yola gideyim, onlar mutlu olsun...

"ACUN BENDEN 2 YAŞ KÜÇÜK!"

- Şunu merak ediyorum: O yaşta güçlü adam figürü de etkilemiş olabilir mi seni? Aşk dışında bu güç de başını döndürmüş olabilir mi?

- Off! Gözüm böyle böyle döndü... (Abartılı mimikler yapıyor) 18-19 yaşında özellikle. Ben "Acun Firarda" programıyla büyüdüm. Gezmeyi bu kadar sevmemin bir nedeni de o programdır. Zaten Acun diyor ki, "Sana devrettim artık gezmeyi". Ben galiba o dönem Acun Ilıcalı'nın da hayranıydım. Çünkü çok samimi, çok sempatik ve dürüst. Bana öyle geliyordu. Komik de...


- İlk tanışmanız nasıldı?

- Ya çok özel ya... Ama güzeldi. Bizi şimdi görenler, "Siz olmuşsunuz" diyorlar. Arkadaşız çok. Aynı mimikle, bakışmayla anlaşıyoruz. Başka bir şeydeyiz artık. Mıç mıç olduğumuz da oluyor ama öyle görüntü pek vermeyiz. En fazla yan yana oturur, el ele tutuşuruz. Diğer türlü bence iyi gözükmüyor. Ya da Acun'la büyüdüğüm için onun şeyi bana da geçmiş olabilir. (Gülüyor) Biz zaten kendimize elma diyoruz. Kes yarıya, birleşiyoruz. "Ruh ikizim" der bana Acun zaten.

- Yaş farkına takılmıyorsun...

- Yaş maş hiç önemli değil. Aramızda 21 yaş var ama Acun benden 2 yaş küçük, öyle söyleyeyim. (Gülüyor) "Bırak şu Pollyanna'lığı, çocukluğu" dediğim çok oluyor. Çok saf. Kötü anlamda demiyorum. İyi niyetli diyeyim.


"O KADINLARDAN BİRİNİ YAKALADIK"

- "Bütün amacı buydu, bak sonunda evleniyor" diyenler olacaktır. Onlara bir mesajın olacak mı?

- "Okey"im ya! Öyle düşünsünler. Daha iyi. Acun kadar olmasa da popülaritesi olan biri haline geldim. O negatif düşünceler hep olacak. Herkes beni nasıl sevebilir ki? Öylesi zaten samimi olmazdı. Ama o kadınlardan birini yakaladık. Ulus'tan çıktı bir tanesi. Zengin bir kadın, eşiyle yaşıyormuş. Çat diye girildi evine. Tam bana iPad'inden küfrederken yakalandı kadın! iPad'i kırmaya çalışmış. Polis demiş ki, "Delili yok ederseniz hapse girersiniz". O kadar çirkin kalpliler ki, bu insanlar beni sevmesin zaten! Onların enerjisine ihtiyacım yok. "Aman Şeyma" de geç, devam et hayatına. Bırak yani.

"BOŞANMASA DEVAM ETMEZDİM"

- Eğer boşanma olmasaydı bu ilişkiye yine de devam eder miydin?

- "No way!" Asla. Zaten sonundaydık, boşanma olacak ya da olmayacaktı.

- Çocuk doğsun mu doğmasın mı diye düşündüğün oldu mu? Yahut, "Doğuracağım ama bundan sonra ne olacak?" diye kaygılandığın?

- Valla şöyle söyleyeyim: Bunların stratejisini hiç düşünmedim. "Böyle olunca bana böyle diyecekler", "Böyle olursa şöyle olur" gibi. Bunları düşünmüş olsaydım zaten anne olmaya cesaret edemezdim. Ne duruma düştüğümü, düşeceğimi, ne olacağımı düşünmedim. Ne olacaksa olsun dedim, Allah yardım eder. Gerçekten düşünmedim. Çünkü düşünürsem ölmeliyim bence! Öyle değil mi? Bence öyle. "Anlamıyor musunuz?" diyorum bazen, "Kendimi en kötü duruma düşürmüşüm, genç yaşta çocuk yapmışım".


- Ailen destek olmuş ama...

- Oldu tabii. Babam, "Yanındayız" dedi, ama Acun ya da onun parasından dolayı değil. "Şeyma bunu bu yüzden doğur" demedi babam. Bu çok büyük günah, çok büyük iftira! Babam, "Kızım senin yanındayım, sen nasıl istiyorsan öyle olsun" dedi. Ne yapacak babam? Çocuğumu da beni de dışarı mı atacak? Öldürecek mi beni? Bir de babam beni biliyor, içimi dışımı... Şanslıyım, annem ve babam başka bir boyut gerçekten. Çok iyiler.

- Nasıl bir aileye sahipsin?

- Babam muhasebe müdürüydü. Şimdi çocuklar için ürün satan bir internet sitesi açtı. Annem ev hanımı. Üç kardeşiz. Küçük kardeşim iletişim okudu, şimdi tv8'de staj yapıyor. Ablam benden 2 yaş büyük. Canım kanım. Onca sosyalleşme ve gezmeden sonra dünya üzerindeki en masum şeyin ablam olduğuna bir kez daha karar verdim. Onun da Duru diye bir kızı var, Melisa'yla aynı yaşta.




Şeyma Subaşı İlk kez Konuştu: Gece 3\'te Acun\'a Mesaj Attım \'Doğuruyorum\'

Son Dakika Magazin Şeyma Subaşı İlk kez Konuştu: Gece 3'te Acun'a Mesaj Attım 'Doğuruyorum' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement