Kanserden Oğlu Öldü, Kendi Tedaviyle Kurtuldu

Konya'da 2004 yılında 6 yaşındaki oğlunu kanserden kaybeden Celal Öztok, oğlunun üzüntüsünden kendisi de kansere yakalandı. Oğluyla aynı hastalığa yakalanan Öztok, gördüğü tedavi sonrası yeniden hayata tutundu.

Konya'da Dr. İsmail Işık Huzurevi'nde görevli olarak çalışan 40 yaşındaki Celal Öztok'un, 1998 yılında adını Mehmet koydukları bir oğlu dünyaya geldi. Mehmet, 6 yaşındayken evlerinde top oynadığı sırada kolunun üzerine düşerek rahatsızlandı. Mehmet'i hastaneye götüren aile, oğullarının kolunda tümör olduğunu öğrendi. Hemen tedavisine başlanan küçük Mehmet'in yapılan ameliyatla vücuduna 3 parça kemik ilave edildi. Doktorların ameliyatın başarılı geçtiğini söylemesi üzerine sevinen aile, hastaneden taburcu edildi. Ancak, küçük çocuk yaklaşık 20 gün sonra yeniden rahatsızlandı. Tekrar hastaneye götürülen Mehmet'in kolundaki tümörün beyne sıçradığı anlaşıldı. Kısa sürede rahatsızlığı ilerleyen küçük çocuk, yaklaşık 6 ay sonra hayatını kaybetti. Oğlunun ölümüne üzülerek acısını içine atan baba Öztok, bir süre sonra kendisinde de tümör olduğunu öğrendi. Tedavi olmak için çeşitli hastanelere giden Öztok, son olarak Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde başarılı geçen bir tedavi sürecinden sonra sağlığına kavuştu.

"NİSAN'DA DOĞDU NİSAN'DA VEFAT ETTİ"

Celil Öztok, oğlunun evde top oynarken kolunun üstüne düşmesinin ardından hastalık sürecinin başladığını anlattı. 1 hafta sonra oğlunu hastaneye götürdüğünü söyleyen Öztok, "Çekilen filmlerde kist var dediler. Ben doktora 'hocam kist derken ne kastediyorsunuz' dedim. Yani bir çeşit kanser dediler. Çocuğu ameliyat edeceğiz dediler. Ne gerekiyorsa yapalım dedik. Üç parça kemik ilave ettiler. Birini çocuktan diğer ikisini dışarıdan aldılar. Birinci ve ikinci filmlerde risk devam ediyor denildi. Üçüncü filmde çok güzel, tuttu denildi. Tabii biz sevindik, çocuğu eve getirdik. Akabinde 15-20 gün sonra çocukta bir rahatsızlık meydana gelmiş. Ben dışarıdaydım, hemen eve geldim. Çocuk bana 'Abla' diye hitap etti. Yani şuurunu yitirmişti. Vakit kaybetmeden çocuğu hastaneye götürdüm. Doktorun odasına girdik. Kapıdan içeriye girer girmez doktor 'bu çocuğu hemen beyin cerrahına götürün' dedi. Doktor oğlumun yürümesinden, hal ve hareketlerinden bilmiş. Beyin cerrahına götürdüğümüzde kitlenin beyne sıçradığını ve hemen ameliyata alacaklarını söylediler. Çocuğun ameliyatını yaptırdık. Ameliyattan sonraki 6 ay kadarlık zamanda rahmetlinin rahatsızlığı ilerlemeye başladı. 2004 yılının Nisan ayında da kaybettik. Nisan ayında doğdu, Nisan ayında da vefat etti" dedi.

OĞLUNUN ÜZÜNTÜSÜNDEN KENDİSİ DE KANSER OLDU

Evlat acısının çok zor olduğunu söyleyen baba Öztok, "Sonra ben olayı içime attım ve kendim rahatsızlandım. Doktorlar sende kist var dedi. Çocuğumu da kanserden kaybettiğimi anlatınca her kanser türünün bir olmadığını söylediler. Belki seninki farklıdır dediler. Zaten benim hastalığımın sürecinde de ne olduğunu söyleyemediler. Yani ne iyi ne kötü, ikisinin arasında bir şey dediler. Biz tedavi sürecine başladık. Elhamdülillah, çok şükür ben şu anda iyiyim, bir sıkıntım yok. Bundan sonra ne olur onu bilemeyiz. Kontrollerim devam ediyor. Ölüm mutlaka her insanın aklına geliyor. Benim de aklıma geldi ama Allah'tan gelen bir şey yani. Kim çocuğunu kaybetmek ister veya kim kendini kaybetmek ister. Benim rahmetli çocuğum şu an yaşasaydı 16-17 yaşında olmuş olacaktı. Onun emsallerini gördüğüm zaman insan şöyle bir durup geriye bakıyor. Ama her şeyi Mevla bilir" şeklinde konuştu. - KONYA