Demirtaş: Acıların Sonunda Doğum Olacaksa, Barış Şeklinde Olacak

Hdp Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye ve Ortadoğu'nun tarihi bir dönem yaşadığına işaret ederek, "Çekilen tüm sancıların, acıların sonucunda bir doğum olacaksa, barış şeklinde olacak" dedi.

Ağrı'ya gelen HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir, Ağrı Belediyesi Eş Başkanları Sırrı Sakık, Mukaddes Kubilay ile birlikte HDP İl Başkanlığında açıklamalarda bulundu. Doğubayazıt ilçesinde düzenlenecek Nevruz etkinliğine katılacağını ifade eden Selahattin Demirtaş, "Türkiye ve Ortadoğu tarihi bir dönem yaşıyor. Doğum sancısı tam da böyle bir dönemden geçiyor. Çekilen tüm sancıların, acıların sonucunda bir doğum olacaksa, barış şeklinde olacak. Tabii ki karşımızda hiçbir şekilde demokrasi ve hukuk kurallarını tanımayan bir iktidar var. Şu anda Türkiye'nin en büyük engellerinden biri AKP'nin zihniyetidir. Bu anlayış değişmediği sürece, ben Türkiye'de hiçbir şeyin değişeceğine inanmıyorum. AKP anlayışını veya AKP'yi değiştirmemiz lazım" diye konuştu.

"HER ŞEYİN BAŞI ADALET"

Selahattin Demirtaş, yargı sistemini eleştirirken, "Şu anda tüm arkadaşlara sormak istiyorum: 'Beni adil yargılayacaklar ve ben kesinlikle suçum varsa cezamı çekerim, yoksa serbest kalırım,' diyebilecek var mı? Hanginiz mahkemeye düşerseniz, yargılanırsanız içiniz rahattır. Mahkemenin bir çoğu, AKP'nin bir komisyonu gibi çalışıyor. ve bir ülkede adalet bitmişse, o ülke kaostur. Her şeyin başı adalettir. Köyde, ailede, şehirde bu böyledir. Adaletin olmadığı yerde huzur olmaz " dedi.

DEMİRTAŞ: BİZİMKİLER KÜRSÜ DOKUNULMAZLIĞI

Günlerden beri tartışılan dokunulmazlık konusuna değinen Selahattin Demirtaş, şöyle konuştu: "Dokunulmazlık mevzusunda biz açık davrandık. Anayasa'da bir madde var, değiştirelim. Kürsü dokunulmazlığı dediğimiz, yani televizyonda, gazetede, mitingde yaptığımız konuşmalar, ifade özgürlüğü suç olmasın. Geri kalan her şey, yargılanması gerekenler yargılansın. Hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, tecavüz. Bakın bir sürü dosya var mecliste. Üç partinin de var. Sadece bizim dışımızda. Bizimkilerin hepsi konuşma. Şimdi de diyorlar ki, sizinkileri kaldıracağız, bizimkiler duracak. Oysa ki dokunulmazlığı kalkmaması gerekenler biziz. Bizim dosyalar, konuşmadan ibaret. Beğenirsin, beğenmezsin. Sert de konuşabilirim, eleştiri de yapabilirim. Fakat o artık kürsü dokunulmazlığıdır. Çözüm süreci döneminde konuştuğumuz ve yaptığımız her şey suç ise Cumhurbaşkanı, MİT Müsteşarı, Başbakan bundan neden muaf oluyor? Çözüm sürecini sürdüren Hükümet değil miydi? Bu zulme karşı sessiz kalma dönemi değil. Gazetecinin de, hakimin de, savcının da, müdürün de, orduda da, emniyette de ve kim bu gidişata dur demek istiyorsa sesini yükseltmesi lazım. HDP olması gerekmiyor. Ülkenin çıkarını düşünen herkesin bu savaşı, çatışmayı, öldürmeleri durdurması gerek. Masaya dönmeliyiz, şeklinde sesini yükseltmesi lazım."

"KÖYÜN AĞASI GİBİ DAVRANIYOR"

Konuşmasında Ağrı Valisi Musa Işın'ı isim vermeden eleştiren Demirtaş, "Ağrı'nın asıl sahibi sizlersiniz. Hangi partiden, hangi anlayıştan olursa olsun. Ankara'dan iki imza ile bir memur gönderiyorlar, ismi kaymakam mı, vali midir, müdür müdür. Gelip burada köyün ağası gibi davranıyor. Halkın istemediği şekilde halkı yönetip, ona da demokratik hukuk devleti diyorlar. Eğer valiler yönetsin istiyorsanız, buyurun valiler seçimle gelsin. Halk hangi valiyi istiyorsa, onu seçsin" diye sözlerini tamamladı.